Tek Göz Willy'nin hazinesini bulsam, babamın tüm borçlarını öderdim. | Open Subtitles | إذا وجدت مادة ويلي الأعور الغنية، سأدفع كل فواتير أبي |
- Seni bulduk Tek Göz Willy. - Hangi tarafa çevireyim? | Open Subtitles | ـ لقد نلنا منك،يا ويلي أالعور ـ في أي طريق نتجه؟ |
Willy Rhode Island'da evi var, bana da mantıklı göründü. | Open Subtitles | لدى ويلي منزل في رود أيلاند، لذا بدى الأمر ملائماً |
Willy, bize bir iyilik yap ve servis girişinden çıkmamıza izin ver. | Open Subtitles | ويلى , أسدى لنا معروفاً . و إجعلنا نخرج من مدخل الخدمة |
Oompa Loompa'ların olmadığı Willy Wonka gibi. | Open Subtitles | انه بمثابة بيت الشوكولاته لويلي وانكا ولكنه اكثر واقعيه |
- Willy Wonka'nın dediği gibi... - İyimser olursan dünya... | Open Subtitles | شخصية في فلم الفانتازيا العائلي ويلي وونكا ومصنع الشكولاطة 1971 |
Willy ne kadar ömrü kaldığını öğrenince bir kız olmaya karar vermiş. | Open Subtitles | عندما علم ويلي كم بقي له في حياته قرر أن يصبح فتاة |
Ben gitmeden önce kötü bir zamanlama olabilir ama ama yarın dostum Willy ile kahvaltı yapmak ister misin? | Open Subtitles | أوه، مهلا، مهلا، قبل أن أذهب، قد يكون توقيت سيء، ولكن تريد الاستيلاء على الغداء مع ابني ويلي غدا؟ |
Bu görünümüyle Willy Wonka fabrikası gibidir. | TED | إنه أشبه بمصنع ويلي وونكا في هذه النقطة |
Bu küçük karınca burada sürünmekte, küçük bir Willy Wonka diyarında gibi. | TED | فهذه النملة الصغيرة، التي تزحف هنا، إنها تشبه وكأنها في أرض ويلي ونكا صغيرة. |
"Willy Wonka and the Chocolate Factory" (Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası) filmindeki gibiydi. Harika bir oyuncaktı. | TED | وكان مثل ويلي ونكا ومصنع الشيكولاتة وكان هذا الشيء كان مدهشا. |
Tıpkı Willy Wonka'nın şekerci olmak için doğduğu gibi ve sizin de birer Wonkacı olmak için doğduğunuz gibi. | Open Subtitles | تماما مثل، ويلي وونكا وُلد ليكون رجل الحلوى تبدو كأنك وُلدت لتغرم بحلوى وونكا |
Willy Wonka fabrikasını açıyor! | Open Subtitles | ويلي وونكا سوف يفتح مصنعة و يسمح للناس بالدخول |
Herşeyden mükemmeli, Bay Willy Wonka'yı göreceğiz! | Open Subtitles | : سنرى الآن أعظمهم على الإطلاق السّيد ويلي وونكا |
Willy ve ben yalnız olduğumda bazen, çoktan ölmüş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ...عندما نكون أنا و ويلي لوحدنا أحياناً أشعر أننا قد متنا |
Ona, benim bildiğim Clean Willy oradan kaçarmış de. | Open Subtitles | أخبري ويلي بأن عليه الهروب في عملية الشنق القادمة أم هو ليس كلين ويلي |
Willy piyasadaki en iyi adamdır - ama oradan çıkamayacak. | Open Subtitles | ويلي أفضل لص متسلل هنا ولكنه لن يستطيع الخروج من هناك |
Aptal olma. Willy'den rica ederiz, yan kapıdan çıkmamıza izin verir. | Open Subtitles | لا تكونى حمقاء , سنذهب ونطلب هذا من ويلى . و سيجعلنا نخرج من الباب الجانبى |
Ama şu anda saat 10:00. Willy buraya saat 8:30'a kadar gelmez. | Open Subtitles | لكنها العاشرة مساء . و ويلى لن يصل إلى هُنا قبل الثامنة و النصف صباحاً |
Onları Willy'ye bırakın. | Open Subtitles | لندع ذلك لويلي لنأخذ أي شئ آخر |
- Onlar Willy'nin. | Open Subtitles | ـ لأنه لويلي |