"yönelik" - Translation from Turkish to Arabic

• تجاه
• موجه
• يهدف
• موجهه
• ضِدَ
• العدائية ضد

Yoksa mahsur kaldığım bu adadaki olaylara yönelik hislerimi mi?
ام عن مخاوفى تجاه هذه الجزيرة وما يحدث فيها ؟

Sonradan büyüdükçe korteks gelişir ve anneye yönelik bu gizli cinsel dürtüyü engeller.
وبعد ذلك تكبر، القشرة تتطور، وتوقف هذه الرغبات الجنسية الكامنة تجاه أمك.

Eğer empatimin size yönelik olduğuna inanırsanız bana güvenme ihtimaliniz daha da yüksek.
وإذا اعتقدت أن تعاطفي موجه إليك، فيوجد احتمال أكبر لوثوقك بي.

Akatsuka'nın yeni kozmetik serisini çocuklara yönelik çıkarmayı düşünüyorum.
انا افكر ببدء خط جديد من مستحضرات التجميل موجه نحو الاطفال

Yüzbaşı Renard, bu konuşma politik bir kariyer başlangıcı yapmaya yönelik miydi?
أيها القائد، هل يهدف هذا الخطاب إلى إطلاق مسيرة سياسية؟

Bu, Abu Dhabi hükümeti tarafından yerleştirilen uydu vericileriyle deniz ineklerinin nerede olduğunu bulmaya yönelik bir projedir.
هذا مشروع تقوم به حكومة أبو ظبي يهدف لمعرفة أين يذهب الأطوم قاطني الخليج عبر ربطهم بأجهزة تتصل بالأقمار الصناعية

Kitle histerisini hedefleyen gerçek Zodiac'ın aksine bu kopyacının mesajı kafayı taktığı bir kadına yönelik.
على عكس زودياك الحقيقى الذى كان هدفه هو هيستريا جماعية رسالة هذا المقلد موجهه شخصيا لمرأة مهووس بها

Lisa: Hindistan'dan sonra Doğu Afrika'ya seyahat ettik. LGBT bireylerine yönelik sert tutumlarıyla bilinen bir bölgeye.
ليزا: من الهند، اتجهنا صوب شرق أفريقيا، لمنطقة معروفة بتعصبها تجاه المثليين.

Çinlilere yönelik bir antipati Bu gibi belgeler geçer. Bu Kongre Kütüphanesi'nde aslında;
هذه الكراهية تجاه الصينيين كان عبر وثائق من هذا القبيل. هذا في الواقع في مكتبة الكونغرس ؛

Bu üç yanlış birleştiğinde Batının enerji geleceği ile ilgili tartışmalarını dayatıyor ve Afrika'ya yönelik ataerkil davranışlara dönmeye neden oluyor.
هذه الأخطاء الثلاثة مجتمعةً تقودنا لفرض نقاش غربي حول مستقبل الطاقة والتراجع عن منظور الوصاية تجاه أفريقيا

Sanırım senin sanatsal çalışmalara yönelik uyuşturucu kullanımı hakkındaki felsefeni tartışmanın zamanı geldi.
أعتقد بأنه حان الوقت لمناقشة فلسفتك تجاه استخدام المخدرات لأسباب فنية

İnsanlar bunu kadınlara yönelik şiddet olarak algılayabilir?
و عما يعتبره البعض مواقف عنيفة تجاه النساء؟

Bu da 12-25 yaş arasına yönelik olacak.
اذاً، هذا سيكون موجه للاعمار من 12 لـ 25

Paleontoloji küçük çocuklara yönelik bir bilim dalı, dinozor kalıntıları kazıp çıkarmaya dayalı, üstelik ''Jurassic Park'' kostümü giyerek.
علم الحفريات، هو علم موجه للأطفال الصغار، ركز على حفر الديناصورات، بينما يرتدي زي "جيورسيك بارك".

Keş ve Kuru, gençliğe yönelik aptal komedi tarzında tipik yaz filmlerinden biri.
عال و جاف هو نوع من الأفلام .... الكوميدية التافهه و التي تصدرت موجه الأفلام الصيفية الموجهه لسوق الشباب

Noel'den iki gün sonra, Boston'daki bir üniversiteden araştırmacılar geldi, hastalık genini belirlemeye yönelik araştırma projesi için bizden ve çocuklardan kan örneği aldılar.
و بعد يومين من عيد الميلاد أتى باحثون من جامعة بوسطن لأخذ عينات من الدم منا و من طفلينا وذلك لأجل مشروع بحثي يهدف لاكتشاف الجين المسبب للسرطان

ve bu istek yalnızca Papa'nın kendisine yönelik.
وهذا التطبيق يهدف إلى البابا وحده.

Bunların tümü yalnızca sivrisinekleri öldürmeye yönelik.
كل هذا يهدف فقط لقتل البعوض.

Ona yönelik bütün suçlamalardan daha önemli ve devam eden bir kriz var.
هناك ازمه مستمره تلغى اى تهم موجهه اليه

Tekrarlıyorum! Füzeleri bize yönelik değildi.
أكرر، الصواريخ لم تكن موجهه إلينا

Füzeleri bize yönelik değildi.
الصواريخ لم تكن موجهه إلينا

Vali Devlin'in Oswald'da güç kullanımıyla ilgili kararına yönelik halkın protestosu devam ediyor.
الصَرخَة العامة ضِدَ قرارِ الحاكِم ديفلين باستخدام القُوة في سِجن أوزولد تبقى عالية

Özgür Irak'ta komşularınıza yönelik saldırgan savaşlar olmayacak. Zehirli fabrikalar olmayacak.
لن يكون هناك المزيد من الحروب العدائية ضد جيرانكم