| Sen yönetim kurulunda olduğun için, | Open Subtitles | وأنتِ اعتقدتِ بما أنكِ أحد أعضاء مجلس الإدارة |
| yönetim kurulunda bir güç anlaşmazlığı var. | Open Subtitles | هنالك صراع على السلطة قائم في مجلس مجلس الإدارة |
| - Eşi yönetim kurulunda ciddi bir oya sahip. | Open Subtitles | يمثل زوجها جناحاً تصويتيّا هاماً في مجلس الإدارة |
| Martin Feldstein'in AIG'nın Laura Tyson'in Morgan Stanley'nin yönetim kurulunda olması Larry Summers'in danışmanlıktan on milyon kazanması konuyla ilgisiz mi? | Open Subtitles | مارتين فيلدتشين عضو فى مجلس أدارة أيه اى جى لورا تايسون ستنضم إلى مجلس أدارة مورجان أستانلى لارى سمرز يربح 10 مليون دولار سنويا من الاستشارات الاقتصادية |
| Adı Zumbi'dir. Kendisi Jardim Gramacho yönetim kurulunda görevlidir. | Open Subtitles | وهو عضو في مجلس إدارة جمعية جامعي جارديم |
| 2'nci Kanal'ın yönetim kurulunda, herkesi tanıyor. | Open Subtitles | هو عضو في مجلس ادارة المحطة الثانية ويعرف الكل |
| Mart ayında birkaç gün Hong Kong'a gidelim diyordun o günlerde banka yönetim kurulunda işlerim olacak. | Open Subtitles | في مارس عندما تذهبين الى هونغ كونغ سيكون عندي عمل مع مجلس الادارة يجب ان نعمل على شيء ما |
| Bay Shaughnessy, Rushman'ın derneğinin yönetim kurulunda mıydınız? | Open Subtitles | سيد "شاهونسى" هل أنتَ عضواً فى مؤسسة "رشمان" الخيرية؟ |
| Bu da %51 kontrol hakkını, yönetim kurulunda bir koltuğu ve tazminatı içeriyor. | Open Subtitles | وهذا يتضمن حصة 51 بالمئة التي تخول للإدارة، وعضوية مجلس الإدارة والتعويضات، |
| %51 hisse sahibi olarak yönetim kurulunda ağırlık sende. | Open Subtitles | كمالك لـ51 بالمئة من الأسهم فإن لك اليد العليا في مجلس الإدارة. |
| yönetim kurulunda başgöz edildiler. | Open Subtitles | هذه مباراة محضرة في مجلس الإدارة |
| yönetim kurulunda hiç kadın yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي نساء في مجلس الإدارة |
| - yönetim kurulunda köstebeğim vardı. | Open Subtitles | كان لدي جاسوس داخل مجلس الإدارة |
| C.E.O. olduğun zaman bana, yönetim kurulunda boşalacak bir sandalye için beni aklında tutacağını söylemiştin. | Open Subtitles | سابقا عندما أصبحت الرئيس التنفيذي للشركة أخبرتني أنك ستبقيني على عين الإعتبار في الحالة المستبعدة أن يكون هناك مقعد في مجلس الإدارة |
| Banka müdürünün kardeşi Beacon City'deki Con-Sol Petrol'ün yönetim kurulunda. | Open Subtitles | ..شقيق مديرِ المصرف هو رئيس مجلس أدارة شركة.. النفط (كونسول)في مدينة بيكون |
| Hepsi Wickes Çelik yönetim kurulunda. | Open Subtitles | كلهم طاردوا مجلس أدارة شركة "ويكس" |
| Senin okulun yönetim kurulunda olduğun aşikâr. | Open Subtitles | من الواضح أنك تعلم هذا لأنك عضو فى مجلس إدارة المدرسة و الذى يجعل لك علاقات داخلية |
| Bankanın yönetim kurulunda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الأن، أعرف أنكِ عضوة فى مجلس إدارة البنك |
| Maureen Campbell, onu vahşi yaşamı koruma derneğinin yönetim kurulunda beraber çalıştıkları zamandan tanıyor. | Open Subtitles | مورين كامبل عرفوه من عند كلاهما خدم في مجلس إدارة جمعية خيرية، جمعية خيرية الحفاظ على الحياة البرية. |
| Tanyanın büyük babası Stanford'ta yönetim kurulunda. | Open Subtitles | ان جد تانيا ضمن مجلس ادارة ستانفورد |
| Asla yönetim kurulunda olamazdım! | Open Subtitles | وعندها لم أكن لأصبح عضواَ في مجلس الادارة! |
| Rushman Vakfının yönetim kurulunda mısınız? | Open Subtitles | سيد "شاهونسى" هل أنتَ عضواً فى مؤسسة "رشمان" الخيرية؟ |