İnsan fizyolojisini yapay olarak hızlandırıp yücelme noktasına ulaşmanın bir yolunu arıyormuş. | Open Subtitles | كان يحاول إيجاد وسيلة لتسريع مصطنع للفسيولوجيا البشرية إلى نقطة الإرتقاء |
Sonunda fiziksel olarak yücelme noktasına geleceğim ama yücelme daha fazlasına.... | Open Subtitles | في النهاية سوف أصل إلى نقطة أكون فيها قادر جسديا على الإرتقاء ، و لكن الإرتقاء يحتاج ما هو أكثر |
yücelme gerçekleştiğinde, son kısımlarda fiziksel vücuda ihtiyaç duyulmuyor. | Open Subtitles | عندما يحصل الإرتقاء طبيعيا الجسم المادي لا يعد ضروريا في المراحل النهائية |
- yücelme ne demek oluyor? | Open Subtitles | و ما هو الإرتقاء ؟ |
Bir yücelme makinesi mi? | Open Subtitles | آلة لمساعدتهم على الإرتقاء ؟ |
Dürüst olmak gerekirse, o büyük yücelme fikrine hiç alışamadım. | Open Subtitles | -لا و بصراحة ، كما تعلمين ، لم أكن مقتنعا بجدوى فكرة الإرتقاء ككل منذ البداية . |
Rodney, şu yücelme işini ne kadar başarabilirsin bilmiyorum ama kaybedecek neyin var ki? | Open Subtitles | (رودني) بقدر ما يكون هذا الإرتقاء أعرف أنك لم يمكنك النجاح كثيرا فى هذا و لكن في هذه المرحلة ماذا ستخسر؟ |