"yüksek bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • عالية
        
    • باهظا
        
    • عالٍ
        
    • المهيبة هذه
        
    • صاخب
        
    • باهض
        
    • باهظ
        
    • أعلى
        
    • منطقة مرتفعة
        
    • يبالغ فيما
        
    • أراضٍ مرتفعة
        
    • مرتفع
        
    • عال
        
    • ورقة كبرى
        
    • خلال الشهر الماضي مُجمله إلى
        
    Bu kişi pozitif ifade konusunda görece yüksek bir puan aldı. Open Subtitles تحصل هذه المرأة بوضوح على درجة عالية في قوة المشاعر الإيجابية
    Seni buraya getirmek için çok yüksek bir bedel ödedim, Scott. Open Subtitles دفعت ثمنا باهظا للوصول الى هنا، سكوت
    Tropikal bir ilkimde mi yoksa soğuk, yüksek bir yerde mi? Open Subtitles هل هي في منطقة مناخية ؟ أو في مكان عالٍ ؟
    Bir işe girebilirim. Prestiji yüksek bir staj kazandım. Open Subtitles يمكنني أن أعمل، لقد حصلت فقط على وظيفة التدريب المهيبة هذه
    Kulağın çok yakınındaki yüksek bir ses veya patlama buna sebep olur. Open Subtitles سببها صوت صاخب أو إنفجار قريب من الأذن
    Seni gidi seni, grubumuzun teklif ettiği fiyat, gerçekten yüksek bir tutar. Open Subtitles بالنسبة للسعر المعروض من مجموعتنا إنه حقا ثمن باهض جدا
    Sonra sizin için yüksek bir fiyat almak gerekir. Open Subtitles وفي هذه الأثناء أنا أحاول الحصول على ثمن باهظ لك
    3700 fit. Burada daha yüksek bir tepe var mı? Open Subtitles على ارتفاع 3700 قدم هل هناك قمم أعلى من هذا؟
    Bence şüpheli muhtemelen yüksek bir yerde onları izledi ve yalnız kalmalarını bekledi. Open Subtitles آه .. أعتقد بأن المشتبه المجهول راقب و أنتظر على الأرجح من منطقة مرتفعة
    Elinde 20 kiloluk bir çocuk varken çok yüksek bir mesafe. Open Subtitles مسافة عالية للأسفل خصوصاً إن كان يحمل طفلاً يزن 50 رطلاً
    Senin bir yıldız olduğunu duydum kilise korosunda ve lekeli bir camı yüksek bir notayı okurken kırdığını duydum. Open Subtitles لقد سمعت بأنك نجمة في جوقة الكنيسة وبأن الزجاج تشقق عندما غنيت نغمة عالية بتلك الطريقة تلفت إنتباه الرب
    Ona hayli yüksek bir bedel ödettiler. Open Subtitles جعلوها تدفع ثمنا باهظا
    Senin buraya gelmen için çok yüksek bir bedel ödedim, Scott. Open Subtitles دفعت ثمنا باهظا جدا لجلبك لهنا (سكوت)
    Hasarlı yüksek bir bina ve çatısında bir helikopter olacak. Open Subtitles أبحث عن مبنى عالٍ به أضرارٌ هيكليه والمروحية على السطح
    Bir işe girebilirim. Prestiji yüksek bir staj kazandım. Open Subtitles يمكنني أن أعمل، لقد حصلت فقط على وظيفة التدريب المهيبة هذه
    Belki önce tabancayı alıp gitti ama sonra yüksek bir ses çıkartacağını farketti. Open Subtitles ريما قام بأخذ المسدس معه وبعدها... ادرك فى اللحظة الاخيرة ان صوته سيكون صاخب جداً
    Kesinlikle çok yüksek bir fiyat. Open Subtitles بالتأكيد ثمن باهض جداً
    Evet 10 milyon dolar ödemesi yüksek bir meblağ ama alacağım şeyin yanında kıyaslanamaz bile. Open Subtitles أجل، 10 ملايين دولار ثمن باهظ للدفع، لكنّها صفقة رابحة لما سأستردّه.
    Mountain High'dan daha yüksek bir dağ yoktur. Puanı R. Open Subtitles ما من أماكن أعلى من الجبل العالي مصنّف للكبار فقط
    Daha yüksek bir yeri yok mu? Open Subtitles لا توجد منطقة مرتفعة
    Biliyor musun, Andy iş ilk randevuya geldiğinde epey yüksek bir standart koydu. Open Subtitles أتعلمين، (آندي) كان يبالغ فيما يتعلّق بالمواعدات الأولى
    yüksek bir yere çıkmalısınız! Open Subtitles علينا الوصول إلى أراضٍ مرتفعة
    En tepede olmak emekliyken yüksek bir geliriniz var manasına geliyor. TED حين تكون في الأعلى يعني أنك تتمتع بدخل مرتفع في التقاعد.
    Eğer yüksek bir yerden düşüyorsa ve yerden sadece birkaç metre kalıncaya dek onu yakalayamazsanız, yavaşça durabilmesine yeterli zaman sağlamak için kaldırımı sihirli bir şekilde lokuma çevirmekten başka gerçekten yapabileceğiniz bir şey yok. TED ان كانت تسقط من مكان عال و لا يمكنك الوصول لها لتصبح على ارتفاع بضع أقدام عن الأرض فلا يمكنك عمل شيء الا قلب الرصيف بطريقة سحرية الى مارشميلو لتسمح لها بوقت كافي لتتوقف ببطء
    Siyahı seçtiniz, maçayı seçtiniz, yüksek bir maça seçtiniz, ve seçtiğiniz kart -- neydi? TED أنت اخترت الأسود، واخترت البستوني. واخترت ورقة كبرى واخترت.. عذراً؟
    Bu da yüksek bir kazanç demek. Open Subtitles خلال الشهر الماضي مُجمله إلى ربحه الضخم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more