"yüksek hızlı" - Translation from Turkish to Arabic

    • عالية السرعة
        
    • عالي السرعة
        
    • السرعة العالية
        
    • فائق السرعة
        
    • سرعة عالية
        
    • فائقة السرعة
        
    yüksek hızlı tren yoluna erişim sağlamak kasabanın hazinesine para akıtır. Open Subtitles بوجود السكك الحديدة عالية السرعة سوف يضع المال في خزينة المدينة.
    Güneş'ten Dünya'yı yüksek hızlı atomaltı parçacıklarla bombalayan büyük manyetik kopmalara güneş patlamaları denir. TED التوهجات الشمسية عبارة عن هيجانات مغناطيسية من الشمس والتي تقذف الأرض بجسيمات ذرية عالية السرعة.
    Gelinciğin kanından karşıkoru ayırmak için yüksek hızlı bir santrifüj lazım. Open Subtitles أحتاج لجهاز طرد عالي السرعة لفصل الأجسام المضادة من دماء النمس.
    Fiber optik... her üniversiteyi, her hastaneyi, her okulu yüksek hızlı internete bağlayacak. Open Subtitles ألياف بصرية تربط كل جامعة وكل مستشفى وكل مدرسة بأنترنت عالي السرعة
    yüksek hızlı çarpma, dağılmış metal, kırılmış camlar 4 canı da tam olarak aynı zamanda almış. Open Subtitles تأثير السرعة العالية و المعدن الملتوي والزجاج المكسور أربع أرواح أخذت في نفس اللحظة
    Eşek kervanları şehirler arası bir ana yol ve yüksek hızlı bir genel ağ oluşturuyor. Open Subtitles تمثل قافلة الحمير الطريق السريع والانترنت فائق السرعة في زمانها.
    Çünkü şimdiye dek size gösterdiğim deneyler yüksek hızlı bir kamerayla yapılmıştı, bu kamera videoyu çoğu cep telefonundan 100 kat daha hızlı kaydedebilir, ama bu tekniği çoğu sıradan kamerayla da kullanmanın bir yolunu bulduk ve bunu jöle etkisi denen bir şeyden yararlanarak yapıyoruz. TED لأن التجارب التي قمنا بها لحد الآن تمت بكاميرا ذات سرعة عالية تستطيع تصوير وتسجيل الفيديو 100 مرة اسرع من أكثر الهواتف الخلوية ولكننا وجدنا ايضا طريقة لإستخدام هذه التقنية بكاميرات عادية أكثر و بذلك بالإستفادة مما يسمى المغلاق الدوار
    Birlikte kitapta çok eğlendiğimiz yüksek hızlı bir kameramız var. TED لدينا كاميرا فائقة السرعة مكنتنا من الحصول على الكثير من الاشياء الممتعه في الكتاب
    Buradaki benim ve sol altta, yüksek hızlı kameramızın bir kısmını görüyorsunuz, bir cips paketine doğrultulmuş durumda ve paketin her yeri bu parlak lambayla aydınlatılmış durumda. TED وها أنا الآن وعلى اليسار تشاهدون الكاميرا عالية السرعة تشير إلى كيس من الرقاقات وكل شئ مضاء بهذه المصابيح القوية
    Ancak kitapta korsanlar, tayfunlar, yüksek hızlı kovalamacalar ve dev bir kalamar olsa da geleneksel bir denizcilik macerası beklememelisiniz. TED ولكن على الرغم من أن الكتاب يضم القراصنة والأعاصير والمطاردات عالية السرعة والحبار العملاق، يجب ألا تتوقع مغامرة بحرية تقليدية.
    Ölüm nedeni yüksek hızlı darbe nedeniyle omuriliğin buradan kopması. Open Subtitles صدمة عالية السرعة مسببة قطع النخاع الشوكي
    Büyük karışıklığa neden olmuş, çünkü silahla içki dükkanı soyup polislerle yüksek hızlı takibe girmiş. Open Subtitles لأنه قرر القيام بسرقة مسلحة فى متجر للكحوليات و بعدها تمت مطاردة عالية السرعة بينه و بين الشرطة
    Burada yüksek hızlı İnternet bağlantısı olan görüyor musun? Open Subtitles أجل .. أترى الكثير من الأماكن مع اتصلات أنترنيت عالي السرعة هنا ؟
    Kıskaçın kapanması o kadar hızlı ki saatte 96 km ileriye giden bir yüksek hızlı su jetini ortaya çıkarıyor bu da suyu yok etmeye ve baloncuk oluşturmya yeterli. Open Subtitles تحدث فرقعة المخلب سريعاً جداً فتخلق تدفقاً مائياً عالي السرعة يُطلق صوب الأمام عند سرعة تلامس 60 ميلاً في الساعة، سريعٌ كفاية لتبخير الماء وتكوين فقاعة.
    Kurbanlarını yüksek hızlı yay atarak öldürüyor. Open Subtitles جميعهم قُتلوا بقوس عالي السرعة.
    yüksek hızlı terebentin kullanırım. Open Subtitles سأستخدم زيت " التربنتين " عالي السرعة
    yüksek hızlı hava tüpü. Seyahat etmenin berbat bir yolu. Open Subtitles السرعة العالية عن طريق مدفع طريقة سيئة للسفر
    yüksek hızlı internet ile, banyo lifinin icadından bu yana seks alanında yapılmış en büyük ilerlemeyi avcunun içi gibi bilebilirsin. Open Subtitles مع وجود هذه السرعة العالية للإنترنت فإنك تملك بين يديك أعظم تقدم ٍ في مجال الجنس منذ اختراع المنشفة
    Bunlar olağanüstü yoğunlukta yüksek hızlı elektrik darbeleri. Open Subtitles إنّه تركيز غير عادي من النبضات الكهربائيّة ذات السرعة العالية.
    Şu anda kullanmakta olduğumuz ulaşım ve taşımacılıkta devrim yaratacak yüksek hızlı bir ray üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعمل على قطار فائق السرعة التي سوف تحدث ثورة في وسائل النقل والشحن كما نعرفها.
    Türbülanslı akışların son derece yüksek hızlı bilgisayar simülasyonları, farklı durumlar arasındaki tahminleri organize eden ve birleştiren bir teoriye yol açabilecek kalıpları belirlememize yardımcı olabilir. TED حيث يمكن لعمليّات محاكاةٍ الكمبيوتر فائقة السرعة للجريان المضطرب أن تساعدنا في التّعرف على أنماط يمكن أن تقود لنظريّة والتي ستجمع وتنظّم توقعاتنا في مختلف الحالات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more