"yüksek seviyede" - Translation from Turkish to Arabic

    • مستوى عالي
        
    • لمستويات عالية
        
    • بينما آنس مستوى عاليًا
        
    • مستوى عالٍ
        
    • مستوى عال
        
    • مستوى عاليًا من
        
    • عالي من
        
    • عالية من
        
    • مستويات عالية
        
    yüksek seviyede mezhepçilik çatışmalarının olduğu Irak örneği var elimizde, bu da terörizmin doğabileceği bir yer. TED لديك اماكن مثل العراق, التي تعاني من مستوى عالي من العنف الطائفي, ومن جديد تعتبر مرتعا للارهابيين.
    Kan testinde yüksek seviyede metilbromide rastladım. Open Subtitles ووجدت مستوى عالي من بروميد الميثيل في دمها.
    Testlere göre yüksek seviyede demir oksit ve tungsten sülfür, yani pas ve yağ var. Open Subtitles و أختبارها كان أيجابي لمستويات عالية من أكسيد الحديد وكبريتيد التنغستن، المعروف بالصدأ و الزيت.
    yüksek seviyede kesinlik görüyor olsam da ayrıntılı şebeke incelemem ve şimdiye kadar taradığımız yerleri denklemden çıkartmam sonucu elimizdeki özel görev için dikkate alınacak birkaç yer bulduğuma inandığımı belirtmek isterim. Open Subtitles بينما آنس مستوى عاليًا من اليقين سيكون إهمالًا إذا أغفلت ذكر أن بعد تحليلات شاملة للشبكة واستبعاد الأماكن التي مشطناها سلفًا أظنني حددت بدقة مكانًا يستحق وضعه بالاعتبار لأجل مهمتنا الراهنة.
    Laboratuar kanında yüksek seviyede kurşuna rastlamış. Open Subtitles المختبر وجدوا مستوى عالٍ من الرصاص بدمّه
    Yapmaya kalkışacağımız şey yüksek seviyede zorluk içeriyor. Open Subtitles ما سوف نحاول ان نفعله هو مستوى عال من الصعوبة
    18 aydan fazla sürede, binlerce çocuğunda dahil olduğu 100.000 çevre sakini yüksek seviyede kurşun kirletilmiş içme suyuna maruz kaldı. TED لمدة 18 شهرًا، تعرض 100,000 ساكن محلي، بما في ذلك الآلاف من الأطفال الصغار، لمياه شرب ملوثة بمستويات عالية من الرصاص.
    Toksikoloji raporu onun vücudunda yüksek seviyede performans artırıcı ilaç gösteriyor. Open Subtitles أظهرت النتائج توكس مستويات عالية من عقاقير لتحسين الأداء في نظامه.
    bu atıkları onaylayan Başkan Kane bunu onaylarken o atıkların yüksek seviyede trikloretilen içerdiğini biliyor muydu? Open Subtitles الذي صرح الأمر بإلقاء المخلفات في موقع يدرك احتوائه على مستوى عالي وخطير من السموم ؟
    Seeley, ön toksiloji sonuçları, çocuğun dokusunda yüksek seviyede ketamin olduğunu gösteriyor. Open Subtitles سيلي , النتائج الاولية لفحص السموم يظهر مستوى عالي من الكيتامين في انسجة الفتى
    İki shinobi'nin yeteri kadar yüksek seviyede olmalarıyla ilgili... Open Subtitles عندما يتواجه ثنين ...من النينجا من مستوى عالي
    yüksek seviyede etilen diamino tetraasetik asit çıktı. Open Subtitles وَجدَ مستوى عالي مستويات إي دي تي أي.
    Ayrıca testlerde Alexander'ın cesedinde yüksek seviyede radyasyon gözlenmiş. Open Subtitles أيضاً جثة " أليكساندر " بها مستوى عالي من الإشعاع
    İki shinobi'nin yeteri kadar yüksek seviyede olmalarıyla ilgili... Open Subtitles بشان النينجا ذو مستوى عالي
    Kurban yüksek seviyede propan gazına maruz kalmış. Open Subtitles الضحية تعرض لمستويات عالية من غاز البروبان
    Denek "Y" yüksek seviyede sıcaklığa dayanıklı. Open Subtitles المادة.. "واو": مقاومة لمستويات عالية من الحرارة
    yüksek seviyede kesinlik görüyor olsam da ayrıntılı şebeke incelemem ve şimdiye kadar taradığımız yerleri denklemden çıkartmam sonucu elimizdeki özel görev için dikkate alınacak birkaç yer bulduğuma inandığımı belirtmek isterim. Open Subtitles بينما آنس مستوى عاليًا من اليقين سيكون إهمالًا إذا أغفلت ذكر أن بعد تحليلات شاملة للشبكة واستبعاد الأماكن التي مشطناها سلفًا أظنني حددت بدقة مكانًا يستحق وضعه بالاعتبار لأجل مهمتنا الراهنة.
    - Onları yakalayan herhangi bir Goa'uld onların çok gizli bir organizasyona bağlı olduklarını keşfedebilirdi, öyle ki en güçlü hükümetlerle ve kurumlarla yüksek seviyede ilişkileri olan bir organizasyon, bunlara SGC, 51. Open Subtitles -أي "[غواؤلد]" أمسك بهم .. كان سيكتشف أنهم ينتمون لمنظمة سرية مع اتصالات على مستوى عالٍ لأكثر الحكومات والمؤسسات قوة
    Vücudunuzda yüksek seviyede adrenalin algılıyorum. Open Subtitles "أشعر أنّ هناك مستوى عالٍ من الأدرينالين في جسدك"
    Tipik bir tarikat, üyelerinden yüksek seviyede bağlılık talep eder ve katı bir hiyerarşi ile masum destekçilerini ve yeni üyelerini, iç çalışmalarından ayrı tutarlar. TED تتطلب الطائفة عادة مستوى عال من الالتزام من أعضائها وتحافظ على تدرج تسلسل مراتب صارم، فاصلاً بذلك بين المخلصين المطلقين والأعضاء الجدد بعيداً عن مراكز القرار.
    Seyahat ederken veya ofisinizde yüksek seviyede fon gürültüsü varsa gürültüyü kesen kulaklıklardan kullanabilirsiniz. TED عند السفر بإمكانكم ارتداء سماعات عازلة للضوضاء أو إذا كان مكتبكم يحوي مستويات عالية من الضوضاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more