yüksek teknoloji moleküler laboratuvarın tamamını Tanzanya, Kenya ve Uganda'daki çiftçilere götürdük ve buna "Ağaç Laboratuvarı" adını verdik. | TED | لقد قمنا بنقل مختبر جزيئات عالي التقنية بأكمله إلى مزارعين تنزانيا، وكينيا، وأوغندا، وقد سميناه "مختبر الشجرة". |
Galina Konstanin... O yıIlardır bizim için bilgi kaçıran, yüksek teknoloji donanımlı bir hırsız. | Open Subtitles | جالينا قنسطنطين * , هي لص عالي التقنية التى كانت تدس لنا المعلومات لسنوات |
Bu ay, yüksek teknoloji bir ürünü çalmayı üçüncü kez denediler. | Open Subtitles | للمرة الثالثة من هذا الشهر تلك العصابة تسرق آليات عالية التقنية |
Bizim yüksek teknoloji seramiğimizin iki katı sertlikte. | TED | انها تملك ضعفي متانة السيراميك ذو التكنولوجيا العالية الذي نصنعه. |
yüksek teknoloji ile finansal hizmetler konusuna katılıyorum-- | Open Subtitles | أننى أوافقك تماما بخصوص صناعات التقنية المتقدمة مقارنة بالخدمات الاقتصادية |
Uçak Gemisi ulusal güvenlik için inşa edilir elbette... ve burası da bir kaç tonluk, yüksek teknoloji ürünü bir eğlence devi! | Open Subtitles | بالطبع حامل الطائرات صنع للأمن الوطني وهذا كثير من التقنية العالية للفولاذ المثني لأجل التسلية |
yüksek teknoloji yapmak için doğal görüntüyü bozmamak ama doğayı zenginleştirmek biz bu binayı doğayla uyum çerçevesinde tasarlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | لجعل التكنولوجيا الحديثة لا تؤذي المناظر الطبيعية، لكن لتعزز الطبيعة، نعم على تصميم هذا المنزل ليتناغم مع الطبيعة المحيطة به. |
- yüksek teknoloji ve kalitesiz porno. | Open Subtitles | - مستوى عال من التقنية و منحط من الإباحية |
Anahtar yüksek teknoloji ürününe benzemiyor. | Open Subtitles | المفتاح لا يبدو شيئاً عالي التقنية |
Yani sen yüksek teknoloji soygununu paylaşmanın bir yolunu bulamazsan, öyle kalırsın. | Open Subtitles | ولن يشاركك أحد سرك عالي التقنية هذا |
Bu tıpkı cep telefonum kadar yüksek teknoloji cihazı. | Open Subtitles | عالي التقنية مثل .. هاتفي الجوال |
Bir şeylerin nasıl çalıştığını ve nasıl yapıldığını merak ediyorum ve ayrıca bu bileşenlerin dünyamızı nasıl değiştirebileceğini daha iyi anlamamız gerektiğine inanıyorum ve görüyorum ki, geleceğimizi inşa edecek olan bu yüksek teknoloji ürünlerini tanımıyoruz. | TED | انا فضولة حول كيف تعمل الاشياء وكيف تصنع لكن ايضا لانني اؤمن اننا يجب ان يكون لدينا فهم اعمق للمواد التي تصنع عالمنا والان لا نعرف كفاية عن هذه المكونات عالية التقنية التي سيصنع منها مستقبلنا. |
Bizim anlayamayacağımız bir yüksek teknoloji üzerinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول إنها أشياء عالية التقنية ولن نستوعبها. |
yüksek teknoloji derin iletişimle bir arada. | TED | التكنولوجيا العالية تقابل اللمسة الإنسانية القوية. |
Henry'nin yüksek teknoloji ürünlerinden biri. | Open Subtitles | انها واحدة من تلك التكنولوجيا العالية من هنري. |
- yüksek teknoloji yaratıcı sanayidir değer üretimi ve kâr yeni bir şey yaratmaktan kaynaklanır. | Open Subtitles | و لكن صناعات التقنية المتقدمة تتميز بأنها صناعات خلاقة حيث أن أيجاد قيم جديدة ينتج من استحداث شئ جديد و مختلف |
Peki ya yüksek teknoloji odasında HD ekranda görünsem? | Open Subtitles | ماذا عن غرفة التقنية العالية و ان اظهر على الشاشة عالية الدقة؟ |
20 yıldır, Reeves Industries, yüksek teknoloji devriminde ön sıralardaydı. | Open Subtitles | font size = "18" color = "yellow" لعشرونعاما كانت (ريفز للصناعة) font size = "18" color = "yellow" في مقدّمة ثورة التكنولوجيا الحديثة |
- yüksek teknoloji ve porno. | Open Subtitles | - مستوى عال من التقنية و منحط من الإباحية |
Sen ve bütün suçlu ortakların yüksek teknoloji soygununuzda eşit oranda boka battınız. | Open Subtitles | أنت وكل مجرمو الشركان المساهمة عليكم اللعنة أيها اللصوص أصحاب التقنيات الحديثة |
Sadece kendilerini güvende hissedebilmek için, yüksek teknoloji güvenlik sistemlerine büyük paralar harcayanlar. | Open Subtitles | و ينفقوا الكثير من المال على التكنولوجيا المتطورة في الحماية حتى يشعروا بالأمن |
Ferguson'daki polis bile bu yüksek teknolojili askeri silah ve ekipmanlara sahipse Amerika'daki tüm polis teşkilatları da bu yüksek teknoloji gözetleme teçhizatına sahiptir. | TED | كما أن شرطة فيرغسون تمتلك أسلحة ومعدات عسكرية ذات تقنية عالية، ونفس الحال مع أقسام الشرطة في أرجاء الولايات المتحدة إذ تمتلك معدات مراقبة ذات تقنية عالية. |
Sizlerle bu yüksek teknoloji metoduyla konuşmaktan heyecan duyuyorum. | TED | إنني متشوّق جدًا للتحدث إليكم عبر هذه التقنية المتقدمة جدًا. |
yüksek teknoloji yatırımlarının getirdiği yüksek karlar yatırımı artıracak ve verimliliğin büyüme hızını artıracaktır. | Open Subtitles | ..,إستثمارات التكنولوجيا المتقدمة مما يؤدي لزيادة معدل ..إنفاق رأس المال و زيادة ملحوظة في معدل النمو التحتي للإنتاج |
düşük teknoloji çünkü aslında bir domuzun kalp kapakçığı ama yüksek teknoloji ürünü bir parçaya oturtulmuş metal bir kabuk | TED | ان التقنية المنخفضة انه مجرد صمام قلب من الخنزير .. ولكنه محاط بتقنية عالية وهي عبارة عن تغليف معدني متشابك |