"yükseldiğinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • تَرتفعُ
        
    • الفمر عندما يكون
        
    • ً أنه
        
    • عندما يرتفع
        
    • حينما يرتفع
        
    Top havaya yükseldiğinde, iyi bir defansif pozisyon al. Open Subtitles عندما تَرتفعُ الكرة إدخلْ موقعَ دفاعيَ جيد
    Top havaya yükseldiğinde, iyi bir defansif pozisyon al. Open Subtitles عندما تَرتفعُ الكرة إدخلْ موقعَ دفاعيَ جيد
    Çünkü dolunay yükseldiğinde hepimiz şarkı söyleyelim Open Subtitles لان الفمر عندما يكون بدرا سنغني جميعا
    Çünkü dolunay yükseldiğinde hepimiz şarkı söyleyelim Open Subtitles لان الفمر عندما يكون بدرا سنغني جميعا
    Babam şöyle derdi, ...güneş yükseldiğinde, horozu susturamazsın. Open Subtitles ... أبي كان يقول دائما ً أنه ،لا تستطيع أن توقف الديك من الصياح عندما تظهر الشمس
    Kan basıncım çok yükseldiğinde kasetteki adam "şimdi sakinim" dememi söylüyor. Open Subtitles عندما يرتفع ضغط دمي، يخبرني الرجل بالشريط أن أقول "السَكينة الآن".
    Eğer hayattaysa, aşağıya dalgıç ekipmanı yollar ve su yükseldiğinde nefes alabilmesini sağlarız. Open Subtitles لو كان حياً، فسيكون بإمكاننا إنزال عدّة غوص حتى يتمكّن من التنفس حينما يرتفع منسوب المياه.
    Babam şöyle derdi güneş yükseldiğinde, horozu susturamazsın. Open Subtitles ... أبي كان يقول دائما ً أنه ،لا تستطيع أن توقف الديك من الصياح عندما تظهر الشمس
    Kıyıya yakın volkanların etrafındaki deniz seviyesi yükseldiğinde, örneğin Etna'da ilginç etkileri oluyor. Open Subtitles عندما يرتفع مستوى البحر بالقرب من البراكين الساحليّة كـ(إتنا)، فإن ثورانها يكون أكبر.
    Gelgit başlayıp, sular yükseldiğinde. Open Subtitles عندما يرتفع المد ويثور الماء
    Sular yükseldiğinde doğu kanalından geçemez miyim? Open Subtitles أيمكننا العبور من القناة الشرقية حينما يرتفع المد؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more