"yürümüyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تسير
        
    • يسير
        
    • ينجح
        
    • تجري
        
    • سير
        
    • يجدي
        
    • تفلح
        
    • نفعاً
        
    • لن تنجح
        
    • لا ينفع
        
    • ناجح بيننا
        
    • يجدى
        
    • يسري
        
    • ليس كيفية
        
    • لاتجري
        
    Ama çocuğunuz varsa eğer bileceksiniz, işler pek öyle yürümüyor. TED ولكن إن كان لديك أطفال فأنت تعرف ان الأمور لن تسير هكذا
    Hayat, olması gerektiği gibi akıp gidiyor ve hiçbir ordu da Roma'ya yürümüyor. Open Subtitles لقد انتهى اليوم و لم تسير الجيوش تجاه روما
    Hepimizin kalbimizin en derininde biliyoruz ki evrende işler bu şekilde yürümüyor. TED و كلّنا يعلم في صميمه بأن الكون لا يسير على هذاا المنوال.
    Üzgünüm bebeğim, ama bildiğin gibi bu işler böyle yürümüyor. Open Subtitles آسفه حبيبي أنت تعلم إن الأمر لا يسير على هذا النحو
    İlişkimiz yürümüyor. Senin oyuncağın olmaktan bıktım. Open Subtitles هذا لن ينجح سئمت ان اكون مثل اللعبة فى يدك
    - İşler böyle yürümüyor. Biri ona böyle yürümediğini söylesin. Open Subtitles ليخبره أحدكم . بأنّها ليست الطريقة التي تجري بها الأمور
    Ona sözünü geçirebilir misin? Evet, kulağa hoş geliyor ama işler öyle yürümüyor. Open Subtitles أجل هذا يبدوا جيداً، ولكن هذه ليست ماهية سير الأمر.
    İlişkimiz yürümüyor. Open Subtitles هل تعلم شيئا لا أعتقد أن علاقتنا تسير على ما يرام
    Bazen işler planladığın gibi yürümüyor. Open Subtitles احيانا هذه الامور لا تسير كما هو مخطط لها
    İşler böyle yürümüyor. Mücadele için çeten olması gerek. Open Subtitles الأمور لا تسير هكذا يجب أن يكون لديك طاقم
    Keşke yapabilsem. Bu işler böyle yürümüyor. Open Subtitles أتمنى لو كان بإمكاني ذلك ولكن الأمور لا تسير كذلك
    İşler böyle yürümüyor, sana sebebini söyledim. Open Subtitles الأمر لا يسير بهذه الطريقة و أخبرتكَ السبب
    İşler öyle yürümüyor. Bunu yapamazsın. Open Subtitles .. الأمر لا يسير هكذا . لا يمكنك إنقاذهم
    Seni dışarı çıkarıp seni soyarım ya da ben soyunurum ama ikimiz de aynı anda soyunmayız, çünkü işler böyle yürümüyor. Open Subtitles إلتقيت بكِ لأجل ،أن تتعرّض انت لهجوم، أو أتعرّض أنا لهجوم ،ولكن لا نتعرّض كلانا لخجوم لأنها الأمر لا يسير بتلك الطريقة
    Anladım. Kahretsin, böyle yürümüyor değil mi? Open Subtitles تباً يبدو أن الأمر لا ينجح هكذا أليس كذلك ؟
    Ve kabul etmeliyiz ki ne kadar istesek de ne kadar çabalasak da yürümüyor. Open Subtitles ووصلنا الى انه مهما حاولنا بصعوبة لن ينجح الأمر
    Ama bir şeylerin değişmesi lazım çünkü bu düzen artık yürümüyor. Open Subtitles ولكن شيئا ما يجب أن يتغير، لأن هذا لن ينجح
    Thor, küçük dostum, bu işler böyle yürümüyor. Open Subtitles ثور يا صديقي هذه ليست الطريقة التي تجري بها الأمور
    Burada işler artık böyle yürümüyor. Open Subtitles هذه ليست طريقة سير الأمور بيننا الآن
    Projenin yarısına gelindiğinde, şüpheciler dedi ki "Bu yürümüyor. Genom projesinin yarısına geldiniz ve projenin yüzde birini bitirdiniz." TED وفي نصف مشوار المشروع، قال المشككون هذا لا يجدي. لقد مضى نصف المشروع وقد أنهينا واحد في المائة فقط من المشروع
    Böyle bir evde büyüdüm ve yürümüyor. Open Subtitles لقد نشأت في بيت كهذا ، ولم تفلح الأمور
    İlişkiler asla yürümüyor. Neden vaktimi harcadığımı bilmiyorum. Open Subtitles العلاقات لا تجدي نفعاً لا اعرف لماذا اهدر وقتي.
    Sana söylemeliyim ki, sanırım ilişkin yürümüyor. Open Subtitles سوف اخبرك انا اؤيد ان العلاقة لن تنجح
    Eski adalet sistemi artık yürümüyor. Open Subtitles أن نظامه القديم كقِدم العالم لا ينفع.
    İyi değil artık, Lise. yürümüyor. Open Subtitles هذا غير جيد يا ليسا إنه لن يجدى نفعاً
    Hayır, hayır işler böyle yürümüyor. Open Subtitles لا ، لا ، لا الأمر لا يسري على هذا النحو
    Ama bende işler bu şekilde yürümüyor. Open Subtitles ولكن هذا ليس كيفية عمله بالنسبة لي
    İşler öyle yürümüyor Winston. Çok zor olacak. Open Subtitles لاتجري الأمور هكذا ونستون ستكون الأمور صعبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more