- Sağol. İşleri Tony yürütüyor biliyorum, ve yersiz konuşmak istemem, ama... | Open Subtitles | اعلم ان طونى يدير الاشياء هنا وانه من يبنغى ابلاغه ، لكن |
İşleri Tony yürütüyor biliyorum, ve yersiz konuşmak istemem, ama... | Open Subtitles | أنا أعرف أن توني يدير القسم ولا أريد أن أتخطاه |
Dükkanı Meyer Klingman işletiyor. Onunda bir parça hissesi var ve işleri iyi yürütüyor. Ama aldığım talimata göre sana, Klingman'ı safdışı etmen durumunda, | Open Subtitles | مايك كلينجمان يدير الكازينو و يملك حصة منة أيضاً و لكننى هنا لأبلغكم رسالة |
Babam derdi ki Tanrı tam zamanlı çalışma ekonomisi yürütüyor. | TED | اعتاد أبي قول أن الإله يُدير اقتصاد التوظيف الكامل. |
Acaba hükümet sivil haklarına aldırmadan, gizli bir operasyon mu yürütüyor? | Open Subtitles | للحقوق المدنية هل تدير الحكومة منظمة عسكرية سرية و التي من حقها انتهاك الحرية المدنية؟ |
Açıkçası sadece bir gösteriye çıkıyorum, bu aralar işleri ekibim yürütüyor. | Open Subtitles | انا اقدم عرضاً واحداً و كت لاكون صريحاً فريقي يدير العمل هذه الايام |
General Mark Chesler, Pentagon'daki bu programı o yürütüyor. | Open Subtitles | الجنرال مارك شيسلر في البنتاغون يدير هذا البرنامج |
İşleri kuzeydoğu köşesindeki arka odadan yürütüyor. | Open Subtitles | يدير العمل من الغرفة الخلفية في الزاوية الشمالية الشرقية |
Aslına bakarsan, adadaki bahis faaliyetinin çoğunu o yürütüyor. | Open Subtitles | في الحقيّقة، يدير أغلب المراهنات على الجزيرة |
Adam kaçırma, haraç ve yasa dışı inşaat işlerini yürütüyor. | Open Subtitles | يدير الاختطاف والابتزاز و شركات البناء غير القانوني. |
Yerel bağış toplama bebeği. Anti-çeteci sosyal yardım programı yürütüyor. | Open Subtitles | إبن أحد الموردين الماليين، يدير برنامج توعية ضد العصابات. |
Affedersin ama bu soruşturmayı kim yürütüyor diye sorabilir miyim? | Open Subtitles | انا اسف أيمكنني ان أسئل من يدير هذا التحقيق؟ |
Siz iki işe yaramaza söylediğim gibi birileri V.D.'ne karşı büyük çaplı bir dolandırıcılık operasyonu yürütüyor. | Open Subtitles | كما قلت لفريك وفريكى سابقا هناك شخص ما يدير عمليه كبيره للاحتيال الضريبى ضد الادراه |
Aile meseleleri hakkında onu uyardım, ...ama sanırım o diğer kampanyalarını farklı yürütüyor. | Open Subtitles | لقد حذرته من التدخل في شؤونكِ الأسرية لكن أظن أنه كان يدير حملاته الأخرى بأسلوب مختلف |
Söylentiye göre işini şeker dükkanı gibi Dünyanın her yerinde korsanları işe alarak yürütüyor. | Open Subtitles | الخلاصة هيَ أنه يُدير عملياته بحرّفية عن طريق تجنيد خبراء في الكمبيوتر من جميع أنحاء العالم |
Söylentiye göre işini şeker dükkanı gibi Dünyanın her yerinde korsanları işe alarak yürütüyor. | Open Subtitles | الخلاصة هيَ أنه يُدير عملياته بحرّفية عن طريق تجنيد خبراء في الكمبيوتر من جميع أنحاء العالم |
Polis şefi anakarada bir tahliye işlemi yürütüyor. | Open Subtitles | قائد الشرطة يُدير عمليّة الإخلاء على البرّ الرئيسي. |
Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu'nun işi. Soruşturmayı onları yürütüyor. Nedenine onlar karar verecek. | Open Subtitles | فريق هيئة النقل القومي التي تدير التحقيق |
Occupy hareketini destekliyor çocuk hakları eylemcisi ve evsizlere yemek veren bir organizasyon yürütüyor. | Open Subtitles | تدعم الحركة الإحتلالية ناشطة لحقوق الأطفال و تدير منظمة لتغذية المتشردين |
Artı harekat timlerimiz birkaç dakikaya orada olacak. Operasyonu Bundy yürütüyor. İyidir. | Open Subtitles | و وحداتنا التكتيكيه يجب ان تكون قريبه من هناك الان ، "بوندى" يرأس الوحده وهو جيد |
Belki White operasyonu terk edilmiş bir fabrikada yürütüyor olabilir. | Open Subtitles | يحتمل أن البيض يديرون عملياتهم من مصنع مهجور |