Bu yolun üzerinde kör yürüyorum Daha yüksek bir yer aramaya | Open Subtitles | وأنا أمشي أعمى على هذا الطريق بحثاً عن مناطق أكثر ارتفاعاً |
Yani, daha yumuşak bir sesim olmasını dilerdim belki ama şimdi aşkla yürüyorum ve her günümü böyle yaşamaya çalışıyorum. | TED | تمنيتُ أن لدي صوت أكثر نعومة ربما، ولكن الآن أمشي بحب، و أحاول عيش هذه الطريقة يوميا. |
Ayakkabımı bu yüzden çıkardım ya. Sessiz yürüyorum. | Open Subtitles | هذا سبب خلعي لحذائي أنا أمشي على أصابع قدمي |
Ailemin yanında yumurta kabuklarında yürüyorum kendi çocuklarımın yanında da. | Open Subtitles | أنا امشي على قشور البيض بسبب والديّ وايضاً بسبب أبنائي |
Her gün ardımdan sıradan hizmetlilerin temizlediği... koridorlardan aşağı yürüyorum, ancak isimlerini onurlandıracak terbiyem asla olmadı. | TED | أتمشى في الممرات التي تصبح نظيفة بعد مروري بواسطة البوابين التقليديين ولكن لم أحظى بشيمة ذكر أسمائهم من قبل |
Tamam biraz daha hızlı yürüyorum. | Open Subtitles | إن كنت تريدني أن أمشي أسرع من ذلك, سأفعل. |
Bu yüzden şehri tanımak için 5 saattir yürüyorum. | Open Subtitles | فإذن كنت أمشي لمدة 5 ساعات فقط لكي أدخل المدينة |
Durdur beni haydi. Ben yürüyorum ve senin salamlarını keseceğim az sonra. | Open Subtitles | أوقّفني ثانية وانا أمشي و سوف أنتزع خصيتيك |
Garip. İşte yürüyorum, hayatın basit bir havarisinin yanında. | Open Subtitles | ها أنا أمشي إلى جانب واحدٍ من أبسط الرجال في هذه الدنيا |
Güzel. Sanki boş bir tren platformu üzerinde yürüyorum gibi. | Open Subtitles | جيد أشعر كأنني أمشي على رصيف سكة حديد فارغ |
Verandada yürüyorum, tutuyorum, kavruluyorum. | Open Subtitles | أنظر من هنا على الشرفة أنا أمشي على الشرفة، أمسك بمصباح، أنا مستعد لأن أشيط |
Hayır, Lois, kalkıyorum ve banyoya kadar bütün yolu yürüyorum ve orada yapıyorum. | Open Subtitles | لا, يا لويس .. أنا سوف أقف و أمشي إلى الحمام و افعلها هناك |
Ay ışığında yürüyorum | Open Subtitles | أنا لم أستغلها من أجل الذهب أنا أمشي تحت ضوء القمر |
Peki, mini etek giymişim ve karanlık bir sokakta yürüyorum. | Open Subtitles | حسنا , أنا مرتدية ثوب قصير و ضيق أمشي في ممرٍ مظلم |
Yea, Ölümün gölgesi vadisinde yürüyorum... | Open Subtitles | نعم , اعطني الماء وانا امشي خلال وادي الموت |
SağIığımı düşünüyorum. Öğleden önce kalkıp biraz yürüyorum. | Open Subtitles | أننى أنتبه إلى صحتى استيقظ قبل الظهر و أتمشى 20 متر |
Birbirimizi tanımıyoruz sana doğru yürüyorum ve sen iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | لا نعرف بعضنا البعض، وأنا أسير نحوك ومظهرك يبدوا جيد. |
Uzun yıllardır bir uzak yerden ötekine yürüyorum senin yaşadığın süre boyunca. | Open Subtitles | لقد كنت أمشى من الأماكن البعيدة لأخرى لسنوات. تقريباً منذ أن ولدت أنت. |
Eve yürüyorum... tırmalandım, yüzümün_BAR_her tarafı kan... deli gibi ağlıyorum. | Open Subtitles | مشيت الى البيت الخدوش فى كل انحاء جسمى ابكى بحرقة |
Bulutlarda yürüyorum | Open Subtitles | "اليوم التقيت بالسماء" |
O gün iyi haberler aldım ve bugün burda kanserden kurtulmuş olarak duruyorum, yardıma ihtiyaç duymadan yürüyorum ve sekerek ilerliyorum. | TED | لقد تلقيت اخبارا جيدة ذلك اليوم انا اليوم قد شفيت تماما من السرطان وانا اسير بدون اي مساعدة واتامل بمستقبل مشرق |
Şanzelize'de yürüyorum arkamda Zafer Takı. | Open Subtitles | اتمشى على الشانزليزيه .. ومنظر الإنتظار كخلفيه |
Arkanıza doğru yürüyorum, yavaşça. | Open Subtitles | أتحرك للخلف, بلطف وهدوء |
- Günaydın. - Dümdüz ileri doğru yürüyorum, tek başıma. | Open Subtitles | أسيرُ للأمام مباشرةً، وحيدةً تماماً |
Bazen uykumda yürüyorum, acaba kutlama da yapıyor muyum diye merak ediyorum. | Open Subtitles | أحياناً أَمْشي في نومِي. أَتسائلُ إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَهْتفَ في نومِي. |
İdam yolunda yürüyorum. | Open Subtitles | المشى فى الميل ,المشى فى الميل. |
Bu yolun üzerinde kör yürüyorum Daha yüksek bir yer aramaya | Open Subtitles | مشي أعمى على هذا الطريق بحثاً عن مناطق أكثر ارتفاعاً |
Otomobilin içinde sıkışıp kalmak yerine, bisikletimi sürüyorum, otobüse, trene biniyorum ve çokça yürüyorum. | TED | فبدلاً من كوني معزولاً داخل سيارة، صرت أركب دراجتي، أستقل الحافلات والقطارات وأمشي كثيرًا. |