"yüzücü" - Translation from Turkish to Arabic

    • سباح
        
    • سبّاح
        
    • السباحة
        
    • السباح
        
    • سبّاحة
        
    • سباحاً
        
    • يسبح
        
    • السالخ
        
    • السباحين
        
    • أيها الدباغ
        
    • السلاخ
        
    • سباحون مهرة
        
    Olağanüstü bir yüzücü, 1912 olimpiyatlarında altın madalya kazandı. TED وهو سباح استثنائي، فاز بذهبية في دورة الألعاب الأولمبية عام 1912.
    İyi yüzücü olsan bile, zamanın olmayacak. Open Subtitles حتي لو كنت سباح جيد لن تملك الوقت للقيام بذلك.
    İyi yüzücü olsan bile, zamanın olmayacak. Open Subtitles حتي لو كنت سباح جيد لن تملك الوقت للقيام بذلك.
    Zamanla, güçlü bir yüzücü saatte 3,2 km kadar yüzebilir. Open Subtitles مع الممارسة، قد يقطع سبّاح قوي ميلين في الساعة.
    Sonunda, omzumu hafifçe sıvazladı, aynı bir yüzücü koçunun yapacağı gibi TED وفي النهاية، ربت على كتفي كما يفعل مدرب السباحة.
    Daha fazla ayak vurmak problemi çözmüyor çünkü ortalama bir yüzücü harcadığı enerjinin sadece yüzde üçünü öne ilerleme hareketine dönüştürüyor. TED التخبيط بقوة بواسطة الأرجل لا يحل المشكلة. لأن السباح العادي يحول فقط ٣٪ من الطاقة إلى حركة أمامية.
    George Amca, o bir yüzücü değil. Havuzda yemek satıyor. Open Subtitles العمّ جورج، هي ليست سبّاحة انها تبيع الاكل في البركة
    İşte senkronize bir yüzücü isen büyük boy ped kullanamıyorsun, çünkü çok belli oluyor. Open Subtitles إن كنت سباحاً لا يمكنك وضع الفوطة الصحية لأنها تكون ظاهره
    yüzücü Bir, dönmek için yedi dakikalık yakıtımız kaldı. Open Subtitles سباح 1، لمعلوميتك لدينا سبع دقائق لنقطة وجوب العودة.
    İyi bir yüzücü olduğumdan kurtulmayı başardım ve Prens ile eşinin bir kayığa binip kurtulduklarını gördüm yanlarında Peder Waleran, Lord ve Leydi Hamleigh de vardı. Open Subtitles بما أني كنت أفضل سباح استطعت المقاومة والبقاء عائماً ورأيت الأمير وزوجته قد أنقذوا أنفسهم بزورق
    İyi bir yüzücü olduğumdan kurtulmayı başardım ve Prens ile eşinin bir kayığa binip kurtulduklarını gördüm yanlarında Peder Waleran, Lord ve Leydi Hamleigh de vardı. Open Subtitles إلهي أنقذني بما أني كنت أفضل سباح استطعت المقاومة والبقاء عائماً ورأيت الأمير وزوجته
    Umarım havuzu vardır çünkü ordu büyük bir yüzücü alıyor. Open Subtitles أتمنى ان يكون رائع هناك لانهم لن يحصلوا على سباح بارع الا مرة واحدة
    Bilin diye söylüyorum göğsünü traş ediyor çünkü o bir olimpik yüzücü. Open Subtitles وكما تعلمون هو يحلق شعر صدره لانه ، وأنا فخور به جداً ، سباح أولمبي
    yüzücü, Yahudi, ve ne garip ki, sarışın... Open Subtitles سباح تنافسية، اليهودية، شقراء، على نحو غريب.
    Okyanusu paylaşmaya karşı değiliz ama insanlardan korkmayan köpekbalıkları her sörfçü ve yüzücü için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles نحن لسنا ضد فكرة مشاركة المحيط ولكن أسماك القرش التي لا تخشي الإنسان تجعل المحيط مكاناً خطراً لكل راكب أمواج أو سبّاح
    Burada tarihteki en iyi yüzücü Michael Phelps'i görüyorsunuz, yanındaki ise 1,6 km dünya rekorunu elinde bulunduran kişi olan Hicham El Guerrouj. TED مثلما ترى هنا مايكل فيلبس، أعظم سبّاح في التاريخ، يقف إلى جانب هشام الكروج، الحائز على الرقم القياسي في سباق 1,500 متر.
    Senkronize yüzücü olmak istiyormuş. Hep havuzdaymış. Open Subtitles أرادت أن تكون راقصة باليه مائي فكانت تقضي وقتها في حوض السباحة
    Tutkun, inancın iyi bir yüzücü olmadığımı acı bir şekilde belli ettiğim halde yerüstü havuz partinizde cankurtaran olmakta ısrar etmeme rağmen bana hiç kızmadın. Open Subtitles تعاطفك وإيمانك ولم تغضبي حين صمّمت أن أكون منقذاً في حفلة حوض السباحة التي أقمتها
    İtiraf etmeliyimki, artistliğini ve aşçılığını biliyordum ama yüzücü ve dansçılığını bende ilk kez duyuyorum. Open Subtitles يجب أن أقول أني رأيت الطاهي و الفنان و لكن السباح و الراقص جدد بالنسبة لي
    Başlangıçta öyleydi. Ama sonra iyi bir yüzücü oldu. Open Subtitles حسناً، كان هذا بباديء الأمر لكنّها أصبحت سبّاحة جيدة
    İyi yüzücü olsan bile, köpek balıkları affetmez. Open Subtitles .حتى لو كنت سباحاً ماهراً .فالقرش يرانا مثيري الشفقة
    Geum Jan Di'den başka tanıdığımız yüzücü mü var? Open Subtitles هل تعرف اي أحد آخر يسبح غير كوم جاندي؟
    Deri yüzücü ilk önceliğimiz dediğimde ilerleme beklerim. Open Subtitles لذا عندما أقول أنّ لقضيّة السالخ أولويّة قصوى، فإنّي أتوقّع تقدّماً
    dedi. 15 saat daha vardı, bu birçok yüzücü için uzun bir zamandır. TED كان قد تبقى 15 ساعة، مدة ستبدو وكأنها وقت طويل بالنسبة لمعظم السباحين.
    Yani Deri yüzücü'nün çaldığı arabadan bulduğumuz tek ip ucu bir yaprak mı? Open Subtitles إذن الدليل الوحيد الذى لدينا من السيارة التى سرقها السلاخ هو ورقة؟
    - Bu çocuklar yüzücü gibi yahu. Open Subtitles هؤلاء الرجال الصغار سباحون مهرة " يقصد الحيونات المنوية " طازجون جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more