"yüzüne bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى وجهه
        
    • في وجهه
        
    • على وجهك
        
    • إلى وجهك
        
    • قادرة على النظر
        
    • إلى وجهها
        
    • أخجل أن
        
    • على وجهه
        
    Ama yüzüne bir bak, ses tonuna, mimiklerine. Open Subtitles لكن , أنا أعرف , انظر إلى وجهه , طريقة نظراته وصوته
    yüzüne bir bak, oldukça samimi. Open Subtitles انظر إلى وجهه. إنه صادق تمامًا.
    Hatırladığım kadarıyla Laura'nın ilişkisini yüzüne vurmuş ve Alex'in yüzüne bir fincan kahve dökmüştüm ama bu... Open Subtitles كما أذكر، ألقيت بحقيقة العلاقة في وجهها وبكأس من القهوة في وجهه
    İşin aslı, o arabadan çıktığında yüzüne bir tane çarpacağım. Open Subtitles في الحقيقة، حالما يخرج من هذه السيارة سأقوم بصفعه في وجهه
    Eğer odanın diğer ucunda olmasaydın, yüzüne bir tokat yapıştırırdım. Open Subtitles لو لم تكن في الجانب الأخر من الغرفة لكنت صفعتك على وجهك
    Ama bunların hepsinden senin sapık yüzüne bir gülümseme kondurmak için vazgeçiyorum. Sakın berbat etme. Open Subtitles لكني مستعدة للتضحية بكل ذلك فقط لأرسم الإبتسامة على وجهك الصغير المنحرف، لذا لا تخرب هذا
    yüzüne bir bak. Hissetmeye başladın bile. Open Subtitles أترين، أنظري إلى وجهك أنتِ تشعرين بالدور
    Patronumun yüzüne bir daha bakamam. Open Subtitles لن أكون قادرة على النظر في وجه رئيسي مُجدّداً.
    Mesela, kadının yüzüne bir bakın. TED على سبيل المثال، انظروا إلى وجهها.
    Bayan Butterworth'ün yüzüne bir daha bakamam. Open Subtitles أخجل أن أنظر فى عين السيدة (باترورث)
    yüzüne bir yastık bastırıp ölene kadar tutmadan önce mi? Open Subtitles قبل ان تضع الوسادة على وجهه وتخنقه بها حتى لموت؟
    yüzüne bir göz atın. TED تعلمون، انظروا إلى وجهه.
    yüzüne bir bakın! Open Subtitles أنظر إلى وجهه ! لقد إحمر خجلاً
    O oyun oynamıyor. yüzüne bir bak. Open Subtitles إنه لا يمزح، أنظر إلى وجهه
    Eğer yüzüne bir yumruk atsa Jimmy Brogan sağlam polis falan bilmezdi. Open Subtitles جيمي بروجان لن يعرف ماهو الشرطي الشرعي اذا لكمه في وجهه
    Şimdi harbiden onun yüzüne bir yumruk patlatmak istiyorum. Open Subtitles في هذه اللحظة أودّ حقاً لكمه في وجهه حسناً
    Anladım... yüzüne bir şey dökmekten bahsetmiyordum. Open Subtitles معذرةً، لم أكن أقصد أن أضع أي شيء على وجهك
    Dur da o sevimli yüzüne bir bakayım. Open Subtitles .. تعال .. دعني ألقي نظرة على وجهك الناعم
    İyi olacak. Hayır, yüzüne bir bak. Open Subtitles سأكون بخير لا , انظري إلى وجهك
    Kalk da, o aptal yüzüne bir bakayım. Open Subtitles إنهضي ودعيني أنظر إلى وجهك السخيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more