Ayrıca çok olumlu olmasa da sanırım sizi yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | على مُلاحظة أقل إيجابية أعتقد أنني خذلتك بشكل لا يصدق |
Dün gece elinden geleni yaptın ve ben seni yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | الليلة الماضية أفصحت عما بداخلك و أنا خذلتك أنا آسف |
Bense seni yüzüstü bıraktım. Sana ihanet ettim. | Open Subtitles | جعلتيني أشعر بأني مميز و أنا خذلتك |
En yakın arkadaşımı yüzüstü bıraktım, ve hiç istemediğim bir hayatı yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا خذلت أفضل أصدقائى والأن أعيش الحياه التى لم أنتويها أبدا |
Yeni bir arkadaşın da dediği gibi ben asıl bu şehri yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | وبينما ذكر صديق جديد، لقد خذلت هذه المدينة |
Ona yeterince iyi olduğunu söyledim ki gerçekten de öyle ama onu yüzüstü bıraktım çünkü Sheila'yı zorlayamadım işin gerçeği bu. | Open Subtitles | لقد قلت لها بأنها جيدة بما فيه الكفاية و هي كذلك لكني خذلتها لأنني لم أستطع اقناع شيلا و هي الحقيقة |
Şu an babam en büyük hayranım, ve yeni küçük yaşam formumu öldürmek istediği o kırılma anında farkettim ki aslında onu yüzüstü bıraktım, hem bir kız hem de bilim insanı olarak. | TED | الآن، والدي هو اكثر الناس اعجاباً بي، في تلك اللحظة الساحقة حينما أراد قتل شكل الحياة الجديد الذي قمت بإكتشافه، ادركت أنني خيبت أمله، فشلت كإبنة له و كعالمة. |
John Keats'i yüzüstü bıraktım. John Keats'i yüzüstü bıraktım. John Keats'i yüzüstü bıraktım! | Open Subtitles | لقد خذلت جون كيتس لقد خذلته |
Söz verdim ve seni yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | لقد وعدتك ولقد خذلتك أسف لكنى بشر |
Çok üzgünüm Gina. Seni tamamen yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | آسفة جدا يا جينا أنا خذلتك كلياً |
Affedersin Gina. Seni yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | آسفة جدا يا جينا أنا خذلتك كلياً |
Sen daha iyilerine layıksın. Seni yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | ،أنت تستحقين معاملة أفضل لقد خذلتك |
Seni yüzüstü bıraktım. Sirenleri duyuyor musun? | Open Subtitles | لقد خذلتك هل تسمعين صفارات الانذار ؟ |
Tamam, kabul ediyorum seni yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | حسناً،أناأعترفبذلك أعلم بأني خذلتك. |
Bu şehri ve bana her şeyden çok güvenen kişileri yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | لقد خذلت هذه المدينة وخذلت أولئك الذين وثقوا بي، |
- En kötüsü insanları yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أنني قد خذلت الناس |
Herkesi yüzüstü bıraktım. Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | انا خذلت الجميع لا اعرف حتى ما افعل |
Birbirimize arka çıkmamız lazımdı ama ben onu yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | كان يُفترض أن نعتني ببعضنا البعض، لكنني خذلتها |
Bu okulu yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | و لقد خيبت أمل هذه المدرسه |
Ben de onu yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | وعندها لقد خذلته |
Bu sene hiçbir şeyin veya hiç kimsenin kazanmamızı engellemesine izin vermeyeceğim. Geçen sene sizleri yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | يقف في طريق فوزنا بالمسابقة لقد خذلتكم السنة الماضية |
Ve herkesi yüzüstü bıraktım. çünkü bunun devam etmesine ben izin verdim. | TED | وانني خذلتهم بشدة, لأنني تركت الموضوع يستمر ويستمر |
Bana güveniyordu ve ben onu yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}.كانت تعوّل عليّ، وخذلتها |