Bu yüzden ben, insanlar olarak bizim kendimizle, birbirimizle ve çevremizdekilerle nasıl ilişkiler kurduğumuzla ilgileniyorum. | TED | لذا أنا مهتمة بشكل خاص في كيفية نحن، كبشر، أن نتواصل مع أنفسنا, ومع بعضنا البعض والعالم من حولنا. |
- Carla'nın işi vardı, o yüzden ben hazır bir şeyler aldım ve saat 7 gibi eve geldim. | Open Subtitles | - كارلا كان لا بُدَّ أنْ تَعْملَ، لذا أنا scarfed أسفل a باقة الطَعام الجاهزِ وبيت مُعاد حوالي سبعة. |
Görüyor musun, işte bu yüzden ben patronum, Kallen. | Open Subtitles | وكل ما عليك فعله هو التوقيع عليها كما ترين لهذا أنا المدير هنا |
İlk dönem kapalı, bu yüzden ben birkaç saat çıkabilirim. | Open Subtitles | لدي فراغ في الدرس الأول لذا ظننت أنه بإمكاني قضاء بضع ساعات هنا |
O yüzden ben bunu tercih ederim, evet, biraz utancınız var | TED | لذلك أنا أختر، نعم، لديك القليل من العار. |
Fakat gelecek yüzyılın da ötesine gitmek istiyorsak, geleceğimiz uzayda. O yüzden ben | TED | ولكن إذا أردنا أن نستمر الي ما هو أبعد من المئة سنة القادمة فإن مستقبلنا في الفضاء. ولهذا السبب أنا من مؤيدي |
Peki, biz bir iblis muhtemelen bu cinayetleri tüm yapıyor olamaz biliyorum, yüzden ben birisi iblisler güçlerini birleştirmeye oluyor düşünerek. | Open Subtitles | حسناً ، نحن نعلم أنه لا يمكن لمشعوذ واحد أن يقوم بكل هذا القتل لذا أنا أفكر أن هناك أحد ما يجمع المشعوذين ليضم القوى |
Kulaklarını kendisi kapatamıyor çünkü elleri ıstakozlu, o yüzden ben kapattım. | Open Subtitles | وهو لا يستطيع تغطية آذنيه و أصابعه مشغولة بسرطان البحر لذا أنا قمت بذلك ذلك حلو |
Kulaklarını kendisi kapatamıyor çünkü elleri ıstakozlu, o yüzden ben kapattım. | Open Subtitles | وهو لا يستطيع تغطية آذنيه و أصابعه مشغولة بسرطان البحر لذا أنا قمت بذلك |
Ne yaptığını biliyor. O yüzden, ben daha hazır olamam herhâlde. | Open Subtitles | إنها تعرف ما تفعله، لذا أنا على أتم استعداد. |
İşte bu yüzden ben seninle birlikteyim en büyük albümün bir osuruk şakası olduğunu söylemekten korkmayan güzel kızla. | Open Subtitles | لهذا أنا معك هنا فتاتة لطيفة و جميلة لا تخشى أن تخبرني أن أفضل ألوبامتي هو نكتة غازات |
- O yüzden ben de seni uzun, derin ve sakin bir öğle yemeğine çıkartacağım. | Open Subtitles | لهذا أنا سآخذك إلى غداء طويل, عميق, وعلى مهل |
Muhtemelen kurtulamayacak. Bu yüzden ben buradayım, o değil. | Open Subtitles | والأرجح أنه لن ينجو لهذا أنا هنا وهو غير موجود |
Haplar genelde işe yarıyor o yüzden ben de bilinçaltımın bana bir şeyler söylemeye çalıştığını düşündüm. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا ..عادةً الحبوب يبدأ مفعولها لذا ظننت أنه ربما عقلي الباطن يخبرني بشيء ما |
Bu yüzden ben güçIü bir yönetici rolü yapacağım ve sen de benim sekreterim Linda olacaksın. | Open Subtitles | لذلك أنا سأمثل دور مسؤول تنفيذي رفيع المستوى وانتي ستكونين سكرتيرتي ليندا |
Bu yüzden ben farklıyım. İnsanların en ufak acılarını bile hissedebiliyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا مختلف، يمكنني إستشعار أدنى معاناة للإنسان |
Bu yüzden ben de kendi kendime, daha taşaklarını bile şu lanet olası Gemiden indirmeyen bu kedi nasıl böyle iyi çalabilir diyorum. | Open Subtitles | لذا قلت لنفسى .. اللعنة كيف يتأتى لهذا الرجل أن يعزف بهذه المهارة فى حين انه ليس لديه الشجاعة لترك السفينة؟ |
Bunu itiraf etmeyeceğini biliyorum, o yüzden ben etmek zorundayım. | Open Subtitles | وأعرف انه لن يعترف أبدا بذلكـ لذا كنت ملزمة |
O yüzden ben de farklı bir alana yöneldim. | Open Subtitles | لذا نوعا ما أخذت الأمور في اتجاه مختلف. |
bu yüzden, Ben çok daha dikkatli davranıyorum... | Open Subtitles | لذلك انا حذر للغاية عندما يتعلق الأمر بوضع البلدة في حالة التأهب |
Bu yüzden ben de bu haçı gece lambamın yanına koydum. | Open Subtitles | لذا أخرجت هذا الصليب من خزانتي، اتّفقنا؟ |
O yüzden ben de bana verdiğin bu şansı hak ettiğimi ispatlamak istiyorum. | Open Subtitles | لذا أريد أن أثبت لك أنّي أستحقّ تلك الفرصة الثانية التي منحتني إيّاها. |
Tamam, bak bir şekilde bu ofisin işlemesini sağlamam lazım. Bu yüzden ben bir takım oluşturacağım. | Open Subtitles | أنظر عليّ المحافظه على أداء المكتب بطريقة ما لذا سأقوم بإعداد لائحه |
Burada Seul'den olan bir tek ben varım o yüzden ben de gelmeliyim.Seul gezisine bende geliyorum. | Open Subtitles | انا الوحيد من سيول , لذا علي الذهاب ايضآ |
O yüzden, ben götüreceğim. | Open Subtitles | لأيصال نفسه إلى هناك ، لذا عليّ أنّ استقله من هناك |
Bu yüzden ben çok çalışmayı ve çabalamayı bırakamam | Open Subtitles | ولهذا السبب انا لا استطيع ان انتقص من مجهودك |