Bu yüzden hiç ilerleyemedin. | Open Subtitles | يمكن لهذا السبب لم تنتقل للعالم الاخر حتي الان |
İşte bu yüzden hiç yükselemedin. | Open Subtitles | لهذا السبب لم تصل إلى الرف العلوي يا صديقي |
Bu yüzden hiç aşı olmamış bu yüzden bir ailesi yok. | Open Subtitles | لهذا السبب ليس لديه أيّ تطعيمات، ولهذا السبب ليس لديه عائلة. |
Belki de bu yüzden hiç arkadaşım yok tabii senin dışında. | Open Subtitles | ربما لهذا السبب ليس لديّ أصدقاء عداك بالتأكيد |
Çocuklar küçükken hep bana sarılırlardı o yüzden hiç fark etmemişim ama şimdi apaçık ortada. | Open Subtitles | عندما كان الأولاد صغار، كانوا يحضنوني طوال الوقت لذلك لم ألحظ جيدا، لكن الآن الأمر واضح جدا |
Varsayımsal bir soru, o yüzden hiç düşünmedim... | Open Subtitles | إنه سؤال نظري و لذلك لم أفكر فيه |
Güven sorunların var. Bu yüzden hiç evlenmedin. | Open Subtitles | . لديك كاشف لأظهار الحقائق . لهذا لم يسبق لك الزواج |
Elle yazma ve fotokopi, bu yüzden hiç bir kayıt bulamadık, online bile değildi. | Open Subtitles | مكتوبة بخط اليد ويتم تصويرها ضوئياً لذا لم نجد أي سجلات عنها ، ولا حتى على الشبكة |
Işte bu yüzden hiç ot bulamadım. Sorun degil. | Open Subtitles | على أية حال, لهذا السبب لم أتمكن من الحصول على أي حشيش |
Belki de bu yüzden hiç yakın olamadık. | Open Subtitles | ربما لهذا السبب لم يمكننا أن نكون قريبين من بعضنا. |
Bu yüzden hiç kıyafetim yok. Hepsini şerefsiz herife yıkattın, değil mi? Geç oraya, yatağına gir. | Open Subtitles | لهذا السبب لم يعد لدي ملابس لارتديها، لقد قمتي بغسلهم جميعا، اليس كذلك؟ |
Bu yüzden hiç erkek arkadaşın yok. | Open Subtitles | -انهما يعبثان لهذا السبب ليس لديك أيّ أصدقاء رجال |
İşte bu yüzden hiç arkadaşın yok. | Open Subtitles | أترين، لهذا السبب ليس لديك أصدقاء |
Bu yüzden hiç arkadaşımız yok. | Open Subtitles | لهذا السبب ليس لدينا أصدقاء |
Bu yüzden hiç çalışma projelerim olmadı. | Open Subtitles | لذلك لم تكن لدي الفرصة لدراسة "الملحقات" |
Belki de bu yüzden hiç ailemden bahsetmeyi düşünmedim. | Open Subtitles | ولربما لذلك لم أرى حاجة لذكر عائلتي |
Muhtemelen bu yüzden hiç başıma gelmedi. | Open Subtitles | ربما على الأرجح لذلك لم يحدث معي ذلك |
Elmasları kendi aldı, bu yüzden hiç bulunamadılar. | Open Subtitles | لقد أبقى الألماس لنفسه، لهذا لم تظهر أبداً. |
İyi bir öğretmen olduğumu biliyordum, çocuklar. Bu yüzden hiç rahatsız olmadım. | Open Subtitles | يا أولاد ، أعرف أنني بروفيسر جيّد، لهذا لم يزعجني ذلك |
Çok bilgesin be. Galiba bu yüzden hiç uyuşturucu kullanmak veya asilik yapmak istemedim. | Open Subtitles | يارجل, كم انت حكيم لهذا لم أشعر ابداً بحاجه لتعاطي المخدرات |
Daha önce de evden çok uzaklaşmıştım ama o zaman ailem benimleydi o yüzden hiç özlememiştim. | Open Subtitles | لقدإبتعدتعن البيتمنقبل، ولكن كان لدي والدي ، لذا لم أفتقد المنزل. |
O yüzden hiç keyfini çıkaramadım. | Open Subtitles | لكن من أجل الاعمال فقط , لذا لم أستمتع به أبداً |
Biliyorum, bu bahane sayılmaz ama ben gençken hiç çekici bulmadım, bu yüzden hiç flört etmedim. | Open Subtitles | ،أعلم أنه ليس عذراً ،عندما كنت أصغر لم أشعر أني جذّابة لذا لم أغازل أبداً |