Uğurlu takımını duydum, o yüzden sana bu uğurlu şapkayı yaptım. | Open Subtitles | سمعت عن دعوى أيامك، أدلى لذلك أنا كنت محظوظا هذه القبعة. |
Vatanseverleri öldürmeyi sevmem, bu yüzden sana bir şans daha vereceğim. | Open Subtitles | أنا لا أحب قتل الوطنيين, لذلك أنا ساعطيك فرصة واحدة أخرى. |
Bu yüzden sana karşı hep böyle kötü davrandım... | Open Subtitles | أعتقد لهذا أنا كُنْتُ دائماً مثل الوخزِ إليك. |
Bu yüzden sana inanıyorum, bu yüzden seni yıllardır destekliyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أؤمن بك ودعمتك طوال هذه السنين |
Bu yüzden sana tecrübe eksiğin var diyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب قلت لك إنك تفتقد إلى الخبرة |
Bu yüzden sana Uçan Sandos Biraderler Sihir Gösterisinden bilet aldım. | Open Subtitles | لذا جلبت لك تذكرتين لعرض الإخوه ساندوس الطائرين |
Biliyorsun, şu anki işimi kaybetmek istemem bu yüzden sana ne yapacağımı söyleyeyim. | Open Subtitles | أنا كما تعلمين, لا أريد أن أخسر وظيفتي, أليس كذلك؟ لذا سأخبرك بما سأفعله. |
O yüzden sana tekrar soruyorum. | Open Subtitles | و الإجابة على هذا السؤال لذا سأسألك مرة أخرى |
Biliyorum zor olmalı, o yüzden sana biraz zaman vereceğim. | Open Subtitles | أعرف بأنه لأمر صعب لذا سأعطيك مهله لبعض الوقت |
İşte bu yüzden sana teknoloji şefim olmanı teklif ediyorum. | Open Subtitles | و وصولا لتصميمك لذلك المبنى الذكي. لهذا السبب أريد أن أعرض عليك منصبا كرئيس للتكنولوجيا. |
İşte bu yüzden sana söylemedim. İnkar edebilesin diye. | Open Subtitles | لهذا السبب لم أخبركِ بذلك , فأنتِ تملكين قدرة كبيرة على الرفض |
Bu yüzden sana bir şey söylemek zorundayım. Doktor Hodgkins'in önünde söylemek istemedim. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب أن أخبركِ شيئاً لم أرد قوله أمام الد. |
O yüzden sana bu Cookie Puss'u aldim. | Open Subtitles | لقد اتيت لك بهذه الكعكة الهرة اليس هذه مضحكا |
Her koşulda... o korsenin içinde uyuman mümkün değil o yüzden sana şu dantel falan gibi şeyler için yardım edeceğim. | Open Subtitles | بكلتا الحالتين... أنت لن تنام على الأرجح وأنت ترتدي المشد |
Bu yüzden bende kalamadın. Bu yüzden sana bahaneler uydurduk ve... | Open Subtitles | لهذا لم يمكننى ان أبقى هذا سبب خلقنا جميعا اعذار |
Bu yüzden sana İngilizce öğretme işkencesine bile katlanabilirim. | Open Subtitles | لذلك أنا سوف لا، حتى لو كنت لي تعذيب مثلك اللغة الإنجليزية. |
Bana çok bilmiş bir şekilde baktığını biliyorum, o yüzden sana bakmayacağım. | Open Subtitles | حسنا. أعلم أنك تعطينني نظرة متعجرفة لذلك أنا لن أنظر إليك |
Sanırım sen, benim sana vurduğumdan daha sert vurdun bu yüzden sana bir yumruk daha borçluyum. | Open Subtitles | حسناً, أنا أعتقد بأنك ضربتني بقوة ولذلك سأضربك بقوة لهذا أنا أُدينك بلكمة |
İşte bu yüzden sana gösteriyorum buranın senin yaşayabileceğin bir yer mi olduğunu anlamak için. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا أريك المكان لترى إذا أنت تعلم, أنت تريد أن تعيش في مكان كهذا |
Bu yüzden sana hastaneye gitmeni söyledim. | Open Subtitles | لهذا السبب قلت لك أن نذهب إلى المستشفى |