| Ve bunların içinden sadece çok küçük bir yüzdesi yayılıyor, defalarca izleniyor ve kültürel bir an haline geliyor. | TED | ومن ذلك، فقط نسبة ضئيلة تنتشر فيروسيا وتحصل على أطنان من المشاهدات وتصير لحظة ثقافية. |
| ve bu da insanların gözlerine odaklandıkları zamanın yüzdesi ve işte bu da onların büyüme çizelgesi. | TED | وهذه نسبة الوقت الذي يركزون فيه على عيون الناس, وهذا هو جدول نموهم. |
| Millet Meclisine seçtiğimiz kadın yüzdesi kadar değil, bu iyi. | TED | صحيح أن هذه النسبة لا تمثل نسبة الاناث في الكونغرس، ولكن لا بأس هذا جيد |
| 90 günden sonra, travma hastalarında bilincin geri gelme yüzdesi 1'den aza iniyor. | Open Subtitles | بعد 90 يوماً النسبة المئوية لمريضى الصدمة الذين يستعيدون وعيهم تنخفض إلى أقل من واحد في المئة |
| İşte henüz çalışma yaşında olan yetişkinlerin yüzdesi, | TED | وهذه نسبة البالغين الذين هم في سن العمل |
| Bunun çalıştığını biliyoruz çünkü programın tamamlanma yüzdesi %90. | TED | ونعلم أن هذا البرنامج يعمل لأن نسبة نجاح المشاركين فيه تبلغ 90 بل مئة. |
| Bilinen türlerin sayısı ise beş bin altı bin arasında. Yani varolan türlerin büyük bir yüzdesi bilinmiyor. | TED | يوجد هناك خمسة إلى ستة الآف من الأنواع المعروفة. فإن نسبة كبيرة من ماهو هناك لم يُعرف حتى الآن. |
| Yine de bakterinin belli bir yüzdesi koloniyi yenilemek için canlı kalır. | TED | ومع ذلك، فإن نسبة معينة من البكتيريا تظل حيّة لتجديد المستعمرة. |
| Ne önemi var ki, eğer SAT yüzdesi düşükse hastanın kanında yeterince oksijen yok demektir. | Open Subtitles | لا يهم إن كانت نسبة التشبع قليلة هذا يعني أن دمها لا يحصل على أكسجين كاف |
| Taciz yok yani? nüfusun yüzdesi taciz yüzdesiyle aynı mı? Bunu demedim hayır. | Open Subtitles | وفى الحقيقة أن نسبة 95 بالمائة من الناس هى للطبيعين جنسيا |
| Çivili tasmayla işlenen cinayetlerin yüzdesi nedir? | Open Subtitles | وما نسبة الجرائم التي جرت بالأطوقة المسنّنة؟ |
| En yüksek kadın başvuru yüzdesi. | Open Subtitles | و أكثر منطقة فيها نسبة لطلبات ترقية الإناث |
| Sattığımız her tişörtün yüzdesi hayır kurumlarına gidiyor. | Open Subtitles | نسبة من كل قميص نبيعه تذهب للاعمال الخيرية |
| Şimdiye kadar kaybettiğim bilgenin yüzdesi. Daha yarısı bile değil. | Open Subtitles | نسبة المعرفة التي سجلتها حتى الآن لم أنته من النصف حتى. |
| Kaldı ki, kurbanını tanıyan katillerin yüzdesi, hiç tanımayanlardan beş kat daha fazla. | Open Subtitles | رغم ان نسبة القتله الذين يعرفون ضحاياهم اعلى ب 5 مرات من نسبة الاغراب |
| Sonra Vietnam Savaşı başladı ve ateş etme yüzdesi 85'e çıktı. | Open Subtitles | ثم جائت حرب فيتنام، وزادت نسبة الإطلاق إلى 85. |
| Müvekkilin, biz başta finanse etmemiş olsak alamayacağı yüzdesi üzerinden. | Open Subtitles | من نسبة مال الزبون الذي لم يكن ليراه لولا المال الذ إستثمرناه |
| Bunlar seçim sonuçları değil, fazla kilolu insanların yüzdesi. | TED | هذه ليست نتائج الانتخابات، هذه هي النسبة المئوية للأشخاص الذين يعانون من زيادة الوزن. |
| Ciddi şekilde borca batan hane yüzdesi artmaktadır. | Open Subtitles | النسبة المئوية للأسر المثقلة بالديون قد تزايدت |
| Faturalandırılan saatlerin yarım yüzdesi. | Open Subtitles | نصف في المئة من الساعات المفوترة |