"yüzlerindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجوه
        
    • وجهيهما
        
    • على وجوههم
        
    • وجوهِهم
        
    Sürücülerin yüzlerindeki gülümsemeyi görmeliydin. Open Subtitles عليك أن ترى الابتسامات على وجوه السائقين.
    Ve başka insanların yüzlerindeki ifadeleri tanıyamama anlamına geliyor. Open Subtitles ما يعني أنه لا يستطيع التعرف على المشاعر في وجوه الآخرين
    yüzlerindeki ifadeyle karşılaştırıldığında, o kadar korkunç değiller. Open Subtitles عندما تقارنها إلى بعض النظرات من وجوه الناس
    Prens olduğunu öğrenince, yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا يسعني الانتظار حتى أرى تعابير وجهيهما حين يكتشفان أنه الأمير
    Şunların yüzlerindeki korkuya baksana. Open Subtitles انظر لهذين ، كمية الفزع على وجهيهما ؟
    yüzlerindeki utanç ve küçük düşme hissi aşikâr. TED الإحساس بالعار والخزي واضحُ على وجوههم.
    Senle beraber içeriye girdiğimizde... ..yüzlerindeki ifadeyi hayal edebiliyor musun? Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ تَتخيّلَ النظرات على وجوهِهم عندما يَرونَنا إمشَ في سوية؟
    İnsanların yüzlerindeki ifadeleri anlamakta sıkıntı çekiyorum. Open Subtitles أواجه صعوبة في فهم التعابير على وجوه الناس
    Ağacın altındaki hediyeleri ve hediyeleri açarken çocuklarımın yüzlerindeki ifadeyi... Open Subtitles الهدايا تحت الشجرة ونظرة على وجوه أولادي عندما يفتحوها
    Ama böylece insanlar size bakıp ne kadar harika durduğunuzu gördüğünüde yüzlerindeki ifadeyi görebileceksiniz. Open Subtitles ولكن من جهة أخرى ستكون قادراً على رؤية تعابير وجوه الناس عندما يشاهدون كم أصبحت جميلاً
    O zengin kahpelerin yüzlerindeki bakışı gördünüz mü? Open Subtitles أرأيتم الانطباعات على وجوه أولئك الملاعين؟
    Görünür ışığın dalga boyu vardır, bir ölçüsü; etrafınızdaki şeylerden çok daha küçüktür, insanların yüzlerindeki özelliklerden, cep telefonunuzun boyutundan. TED الضوء المرئى لديه طول موجي - حجم - الذي يكون أصغر بكثير من الأشياء التي حولك. الملامح على وجوه الناس حجم هاتفك المحمول
    İnsanların yüzlerindeki ve ellerindeki durdurulmuş zaman. Open Subtitles الزمن يتوقف في وجوه الناس وأيديهم
    Çocukların yüzlerindeki ifadeyi gördün mü? Open Subtitles هل رأيت النظرة على وجوه الأولاد ؟
    yüzlerindeki o ifade... Open Subtitles .. النظرة على وجهيهما
    Evet, yüzlerindeki "V" işaretine bakın. Open Subtitles -أجل، انظروا لحرف "في" على وجهيهما .
    Küçük yüzlerindeki o gülümsemeleri görmek harika olmalı. Open Subtitles انه شىْ رائع ان ترى البتسامة على وجوههم الصغيره
    Küçük yüzlerindeki o gülümsemeleri görmek harika olmalı. Open Subtitles انه شىْ رائع ان ترى البتسامة على وجوههم الصغيره
    Daha doğrusu ilk lokmada yüzlerindeki ifadeyi görmek. Open Subtitles أو بالأحرى أن تشاهدى التعبير الأول الذى يبدو على وجوههم مع اللقمة الأولى
    Ancak yüzlerindeki ifadelere bakarsan vergilerimizin boşu boşuna heba olduğuna şüphe yok. Open Subtitles ، لكن بالحكم على تعابير وجوهِهم البائسة . لقد تمكنوا من إضاعة المزيد من ضرائبنا ، لا شيء اخر
    - Bir dakika. Sana bir şey vereceğim. - yüzlerindeki heyecanı görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles إنتظر دقيقة ، لدي شيء آخر لَك - أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لرُؤية وجوهِهم تضيئُ -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more