Senin yemek yapmanı ya da bulaşık yıkamanı bile istemiyoruz. | Open Subtitles | ولا حتى نريدك أن تكون طباخ أو تغسل الصحون |
Muhtemelen evcil kaplanını yıkamanı ya da altın kaplama tuvaletini sigortalamanı, ya da onun gibi birşey istiyordur. | Open Subtitles | هي غالبا تريدك أن تغسل نمرها اللطيف أو تأمين حمامه الذهبي, أو أي شي آخر منطقي مثل ذلك |
Annen de sana ellerini yıkamanı söyler ama o başka yere bakarken parmaklarını yalarsın. | Open Subtitles | و على الأرجح والدتُك ،ستخبرّك بأن تغسل يديك لكن أراهنّ على أنك ستلعقُها .عندما تشيح بنظرها عنك |
Günde üç ya da dört kez yarayı sabunla yıkamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تغسلي الجرح,بإستعمال الصابون من ثلاث الى أربع مرات يوميا |
Ben de, sana ellerini yıkamanı söylemiştim. | Open Subtitles | لذلك أخبرتك أن تغسلي يديك، وبدل ذلك... |
Derin çatlayana kadar ellerini yıkamanı. | Open Subtitles | يدخل التراب أسفل أظافرك كنتِ تغسلين يدك كثيرًا لدرجة أنها ستذوب |
Sadece ellerini yıkamanı istemedim. | Open Subtitles | لم أود فقط أن أتركك تغسلين يديكِ |
Köpeklerimi yıkamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تغسل كلابي |
Köpeklerimi yıkamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تغسل كلابي |
Adam gelip, taşaklarını yıkamanı isteyene kadar tabii. | Open Subtitles | أجل, حتى يظهر (آدم) ويطلب منك أن تغسلي أعضائه |
Andrea, bulaşıkları yıkamanı istemiyorum. | Open Subtitles | (أندريا) لا أريدك أن تغسلي الأطباق |