"yılanların" - Translation from Turkish to Arabic

• الثعابين
• الأفاعي
• الافاعي
• أفعى
• ثعابين
• للثعابين
• أفاعي
• والثعابين
• الأفاعى

yılanların kamuflajı mükemmel ama ağır çekimde görüldüğü gibi kuşların refleksleri de öyle.
إنّ تمويه الثعابين رائع وكذلك ردود أفعال الطيور بينما هذه الطلقة السريعة تكشف

Bu fotoğraf, size bazı yılanların boyları hakkında fikir verebilir.
هذا يعطيك فكرة عن حجم بعض هذه الثعابين.

Ve bir yılanın ruhuna sahip her akıntı bütün yılanların ruhları, büyük nehirde buluşacak ve her biri bir tane olmak, en büyüğü olmak bütün ruhların en büyüğü olmak için . kendi etrafında kıvrılacak.
.. و كل تيار له ثعبان روحها وجميع الثعابين روح لقاء في نهر كبير وتطور في مختلف أنحاء بعضها البعض

Eğiticileri yılanların zehirli olduklarını gördüğünde onları oradan uzaklaştıracağını biliyordum.
لقد عرفت أن مدربها سيخرجها من هناك فور رؤية الأفاعي

Bu yılanların ortaya çıktığı dönemde, ...çevrede devasa büyüklükteki memeliler vardı.
ثم ظهرت، تلك الأفاعي التي ولدت في البيئة، مع الثديات الكبيرة

...yılanların daha rahat dışarı çıkması için kapıların açık kalmasını sağlamış. Dikkatli ol!
جعل فتحة باللوحه هنا لكي تستطيع الثعابين الخروج

O uçaktaki tüm yılanların türlerini istiyorum! 7 dakikadan az zamanın kaldı!
حدثني عن الثعابين على الطائره لديك سبع دقائق

yılanların götünde koşturmaktan daha iyisi olmalısın.
لأني أعتقد أن هذا أفضل من إصطياد الثعابين

Üzerinde yılanların sarıldığı bir de asası vardır.
لديه شعار من الثعابين حول و داخل تلك العاهرة

Bırak ben yapayım. yılanların huyunu gemidekilerden daha iyi biliyorum.
دعني اقوم بهذا انا اعرف الثعابين اكثر من اي احد في الغواصة

Bana, yılanların üzerinde yürüme gücü ve düşmanlarımı alt etme yeteneği verdi.
انه يعطيني الشجاعه كي امشي فوق الثعابين, و اهزم كل اعدائي.

yılanların diğer yılanları yediğini biliyor muydun?
أتعرف أن الثعابين تأكل الثعابين الأخريات ؟

Onun zayıflığı bu yılanların iktidarı ele geçirebileceklerini düşünmelerine neden oldu.
ضعفه سمح لهؤلاء الأفاعي أن يعتقدوا أن بإمكانهم الإستيلاء على السلطة

yılanların midesinde bir şey yoksa nereden geldi o zaman?
معادن ثقيلة، إن كانت بطون الأفاعي خاوية فمن أين جاءت؟

Halka hitap ettiği söylenemez. Sadece yılanların ve cenazelerin işine yarar.
إنها ليست مصنوعة من أجل البشر انها مصنوعة من اجل الأفاعي والتوابيت

Ve bu geceki tamiratta tüm yılanların merkezi mekanizmasını kontrol et.
إفحص الوحدة المركزية لجميع الأفاعي خلال فترة الصيانة

Akıncılar resifi tararken, ava katılan yılanların sayısı da artıyor.
بينما يُنظّفُ المهاجمون الشعبة المرجانيةَ، أالمزيد من الافاعي تنضم الى الصيدِ.

O çocukları yılanların ısırmasını istemiyorum.
لا أريد أن يتعرض أحد أولئك الأطفال للدغة أفعى

Ki bilsem bile o yılanların gemiye sokulmasına asla izin vermezdim.
اذا علمت ان هناك ثعابين لم اكن لاسمح باصعادها الي الغواصة

İçinde kertenkele ve yılanların oldugu akvaryum.
إنه حوض للثعابين و السحالي

Sadece evcil hayvan dükkanlarını, sürüngen uzmanlarını ara- yılanların dünyasını bilmiyorum- ...ve onları kimin satın aldığını öğren.
وأحضر أخصائيّ لا أعرف، عالم أفاعي وأنظر من كان يشتريها

En korkunç halüsinasyonları ya da farelerin, yılanların, böceklerin yerden fışkırdığını, solucanların duvarlarda gezindiğini görürsün.
يمكنك ان ترى أفظع الهلاوس أو الجرذان والثعابين, والصراصير تخرج من الأرض والديدان تنزلق على الجدران

Anne, yılanların memeleri var mıdır?
أمى ، هل إناث الأفاعى لهن حلمات ثدى ؟