"yağacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستمطر
        
    • سيهطل
        
    • تمطر
        
    • سيمطر
        
    • هو سَيُمطرُ
        
    • ستُمطر
        
    • سياْتى
        
    • ستثلج
        
    • يهطل
        
    • وستمطر
        
    • أن لدينا بعض
        
    • الامطار
        
    - Hayır, gideyim... - Bekle, bekle, bekle. Yağmur yağacak. Open Subtitles لا ، يجب أن أذهب انتظرى ، انتظرى إنها ستمطر
    Önünde sonunda yağmur yağacak. Lanet olsun, ben bir iyimserim. Open Subtitles ‫لا قيمة للماء يا وجه النمش ‫ستمطر عاجلًا أم آجلًا
    Eğer kız kardeşinin canı yanarsa işim bittiğinde gökten kan ve kül yağacak. Open Subtitles و اذا وقع أي ضرر على أختك, عندما أنتهي, ستمطر دم و رماد.
    Eğer bu salak türbülanstan çıkmazsa bu gece kurabiyelerim yağacak! Open Subtitles سأخبرك بشىء واحد سيهطل إذا لم يتوقف هذا الأحمق عن الحركة.
    Yoksa, ıslanacağız. Yağmur yağacak. Open Subtitles . سوف نمتلئ بالمياه . إنها على وشك أن تمطر
    Bu akşam yağmur yağacak. Öyleyse bu akşam neden burada kalmıyorsun? Open Subtitles ـ إنها ستمطر هذا المساء ـ لمَ لا تبقى هنا الليلة؟
    - Güzel bir gün. - Evet ama sonra yağmur yağacak gibi. Open Subtitles يوم جميل نعم , ولكن أعتقد انها ستمطر لاحقاً
    Ya gidersin yada ıslanırsın. Yine yağmur yağacak. Open Subtitles من الأفضل أن تركض وإلا فستبتل انها ستمطر ثانية
    Hepinizi çok özledim. Ayrıca, yağmur yağacak galiba. Open Subtitles لقد اشتقت اليكم كما ايضا, تبدو انها ستمطر
    Gerçekten hepinizi özledim. Ayrıca yağmur yağacak gibi. Open Subtitles اشتقتُ إليكم يا أصدقاء، يبدو أنّها ستمطر
    - Sürekli yarın yağmur yağacak diyor! Open Subtitles مازال يقول ستمطر غدا ما علاقة هذا بالمطر؟
    Eğer sana Pazar günü yağmur yağacak mı diye sorsam, cevabı bilir misin? Open Subtitles إذا سألتكِ إذا ما كانت ستمطر الأحد المقبل هل ستعرفين الجواب؟
    Ama çiftliğe dönmeliyim. Yarın yağmur yağacak. Yağmurlukları çıkarmalıyım. Open Subtitles ،لكن يجب أن أعود إلى المزرعة ستمطر في الغد، ويجب أن أضع بعض الأغطية
    Ayın etrafı halkalıysa, yağmur yağacak demektir. Open Subtitles من الدائرة التي حول القمر، ستمطر قريباً.
    Bu piç, siktiğimin türbülansını halletmezse yağacak şey olsa olsa yediğim kurabiyelerdir. Open Subtitles سأخبرك بشيء واحد سيهطل إذا لم يتوقف هذا الأحمق عن الحركة
    Yağmur yağacak dememiş miydim, Sayın Yargıç. Open Subtitles لقد أخبرتك بأن المطر سيهطل اليوم حضرة القاضي
    Yağmur yağacak. Open Subtitles حسنًا، سوف تمطر مجددًا ومعدل البطالة في ارتفاع
    Çatındaki delikle iyi şanslar. Yağmur yağacak gibi. Open Subtitles حظ موفق بتلكَ الفتحة في سقفك يبدوا الجو وكأنه سيمطر
    Buraya ne zaman yağacak, lanet olsun? Open Subtitles عندما هَلْ هو سَيُمطرُ هنا , ماس؟
    Dükkana gelmiş ve ağzında yağmur yağacak diye birşeyler geveliyordu. Open Subtitles لقد أتى إلى المتجر، وتكلّم بسخرية ويقول بأن الليلة ستُمطر
    Bir gün iyi bir yağmur yağacak ve bütün bu pislikleri temizleyecek. Open Subtitles سياْتى اليوم الذى تزال فية هذة القاذورات من الشوارع.
    Haftasonu kar yağacak diyorlar ama yağacağını sanmıyorum. Open Subtitles -يقولون انها ستثلج بحلول نهاية الأسبوع لكني لا أعتقد ذلك
    Bugün yağmur yağacak gibi, Sayın Yargıç. Open Subtitles سوف يهطل المطر اليوم يا حضرة القاضي
    Yakında kıyamet sonrası zımbırtımız sona erecek ve gökten Yengeç Burgerler yağacak! Open Subtitles قريباً سينتهي بما تدعونه نهاية العالم ! وستمطر شطائر (كرابي باتي) من السماء
    "Hava yağacak galiba." diyeceğim. Open Subtitles -سوف أقول يبدوا أن لدينا بعض الأمطار
    Sanırım yağmur yağacak. Open Subtitles لماذا لا نفعلها فى الامطار فى الامطار لم لا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more