"yağar" - Translation from Turkish to Arabic

    • تمطر
        
    • ستمطر
        
    • يتساقط
        
    • يهطل
        
    • تُمطر
        
    • تتساقط
        
    • وتمطر
        
    • ستثلج
        
    O borç altı ay için yeter. O zamana kadar da yağmur yağar. Open Subtitles يمكن للقرض أن يكفينا لستة أشهر وفى هذه الأثناء لا بد أن تمطر
    Yaz ortasında yağmur yağar, çöl ortasında sel basar. TED عندما تمطر في الصيف ، تحدث الفيضانات في الصحراء.
    Tabii LD Newsome'dan para yağar, ırmaklarda viski akar! Jack, bu gerçekten dahiyane! Open Subtitles و السماء ستمطر نقودا و الويسكي سيمر في النهر جاك أنت عبقري
    Eğer şanslıysam sabah biraz yağmur yağar da duş almış olurum. Open Subtitles اذا كنت محظوظا , ستمطر في الصباح و هذا سيكون حماما لي
    Yılın dokuz ayı kar, üç ayı da yağmur yağar. Open Subtitles "يتساقط الثلج بها تسعة أشهر بالسنة، وتمطر السماء بشدّة بالأشهر الثلاثة الباقية"
    Buralarda yağmur bazen yılda 1-2 kez yağar. Open Subtitles بالقرب من هنا المطر يهطل مره او مرتين بالعام.
    Neredeyse her gün yağmur yağar, ...bu sayede altı yaşındaki bu yavrunun antrenman yapacak çok fırsatı oldu. Open Subtitles تُمطر كل يومٍ تقريباً، فهذه البالغة 6 أعوام قد تلقىت سلفاً تمارين كثيرة.
    Gökten şampanya yağar kapılar açılır, kadife ipler kaldırılır. Open Subtitles الشامبانيا تتساقط من السماء الأبواب تفتح والحبال المخملية تفترق
    Umarım ben Christchurch'dayken yağmur yağar ve sadece yağmur altında dolaşabilirim işte bunu seviyorum. Open Subtitles آمل تمطر يوم واحد على الأقل بينما أنا في كرايستشيرش، فقط حتى أستطيع التجول في المطر.
    En fazla 30 yaşında biri yağar. Open Subtitles في الغالب، سوف تمطر رجال في الثلاتينات من عمرهم.
    Bombay'da da böyle yağar ama bu kadar soğuk olmaz. Open Subtitles تمطر مثل هذا في بومباي... ولكنها ليست باردة جدا هناك.
    Brezilya'daki bu cangıl gibi bazılarında o kadar çok yağmur yağar ki yılın bir kısmında ağaçlar neredeyse tümüyle su altında kalır. Open Subtitles فى بعض الغابات كما يحدث هنا بالبرازيل تمطر كثيراً لدرجة انه فى بعض اوقات السنه تقترب الاشجار من الغرق كلياً
    Nisan ayında yağmur yağar diye korkuyorum. Open Subtitles أنا قلق من أنها ستمطر في شهر أبريل
    Sadece altı aylığına. O zamana dek yağmur yağar. Open Subtitles لستة أشهر فقط وبعد ذلك ستمطر
    Sence yağmur yağar mı? Open Subtitles هل تظنين انها ستمطر ؟
    Drenajı kötü ayrıca aşırı kar yağar. Open Subtitles المجاري سيئة هنا... و الثلج يتساقط بأطنان هنا... ..
    Kar yağar, kar yağar, kar yağar, kar yağar! Open Subtitles ومن الثلج يتساقط! ومن الثلج يتساقط! ومن الثلج يتساقط!
    Kışın çok kar yağar. Open Subtitles يتساقط الثلج كثيرا في الشتاء
    Ama herkes şunu da bilir, yağmur gökten yağar. Open Subtitles لكن ليس علينا رؤية السماء لرؤية من أين يهطل المطر.
    Umarım sadece yağmur yağar ve havalar soğumaz. Open Subtitles أمل أن يهطل المطر ويخفف من الحرارة
    Hintliler yağmur dansı yaptığında her zaman yağmur yağar. Open Subtitles هل تعلم لماذا تُمطر السماء دائمًا حين يقوم الهنود برقصة المطر؟
    Yağmur yağdığı zaman gökten balık yağar. Open Subtitles عندما تمطر ، الأسماك تتساقط من السماء
    Daha soğuk bir yüzeyle karşılaştığında, küçük çakıllar yoğunlaşır ve gökten taş yağar. Open Subtitles ،عندما تتحرّك المقدّمة الأبرد تتكثّف الحصوات الأصغر وتمطر السماء صخورًا
    Belki kar yağar? Open Subtitles ربما إنها ستثلج ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more