"yağda" - Translation from Turkish to Arabic

    • الزيت
        
    • المخفوق
        
    • مخفوق
        
    • مقلي
        
    • المقلية
        
    • المخفوقة
        
    • بالزيت المغلي
        
    • الزاحفة
        
    Düğün şölenine yağda kaynatılmanın yanında, neşeyi de ekleyeceksiniz. Open Subtitles يجب عليك إضافة البهجة إلى مهرجان الزفاف بأن يتم غليهم فى الزيت
    Yardım etmek isterdim, fakat sanırım ben yağda haşlanacağım. Open Subtitles سيسرني مساعدتك ، لكن يجب أن تغلوني في الزيت
    Evet, bu doğru. Pederle beraberken yağda pişmiş seviyorsun. Open Subtitles نعم, هذا صحيح مع القس أحببت البيض المخفوق
    yağda yumurta yapmayı düşünmüştüm, ama anımsama işini düşününce kreplerin daha iyi olacağına karar verdim. Open Subtitles لقد فكرت ان أعد لك البيض المخفوق لكن بسبب تلك الذكرى و كل شيء ظننت ان الفطائر خيار أكثر أمنا
    Evet, yağda pişmiş yumurta, salam ve tarçınlı ekmek. Open Subtitles نعم، أريد بيض مخفوق ولحم خنزير وكعكة قرفة
    Bana çocukluğumu hatırlatır. Televizyon karşısında yağda ya da haşlanmış yumurta. Open Subtitles هذا يذكرني عندما كنت صغيراً, بيض مقلي أم بيضة مسلوقة ناعمة أمام التلفاز
    Bunu yiyip Avatar'ı nasıl yağda haşlamadığımızı hatırlayalım. Open Subtitles لنأكلها في هذا اليوم حتى نتذكر أن الآفاتار لم يٌقلى في الزيت
    Çözüm yağda! Krillitane yaşam formları, bu yağa dokunamıyor! İşte bu! Open Subtitles انه الزيت، الكريليتين لا يتحملون الزيت وجدتها
    Onu içmen ve yağda boğulman gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أن تشربيه، وتغرقي في الزيت.
    Hayır, hayır, haklı. Fakat gerçek yağda saklı. Open Subtitles ، كلا ، إنه محق . ولكن الزيت هو من يخبرك
    O yağda yumurtaların üzerine birçok şarkı yazılmış. Open Subtitles كثير من الأغاني كُتبت عن ذلك البيض المخفوق
    Oğlumun nişanlısı ağzının payını almak üzere. Lezzetli bir yağda yumurtayla. Open Subtitles سأثبت لخطيبة ابني أنها مُخطئة عن طريق تقديم بعض البيض المخفوق اللذيذ
    Konuklarımızdan bazıları yağda yumurtanızın kokusunu almış ve bize de yapabilir mi diyorlar. Open Subtitles بعض ضيوفنا شموا رائحة البيض المخفوق الذي تصنعينه وكانوا يتسائلون هل يُمكنكِ صنع البعض من أجلهم أيضاً ؟
    Bana yağda yumurta yapmayı öğretmeni çok isterim gerçekten. Open Subtitles أحب أن تأتي لتعلميني كيف أصنع البيض المخفوق
    Yumurtanı nasıl istersin? yağda. Siz bütün gece uyumadınız mı? Open Subtitles مخفوق يا رفاق، أكنتم هنا طوال الليل؟
    yağda. Siz bütün gece uyumadınız mı? Open Subtitles مخفوق يا رفاق، أكنتم هنا طوال الليل؟
    İşte! yağda pişmiş yumurta isteyen? Open Subtitles اخيراً , هل من احد يريد بيض مخفوق ؟
    Beni yağda yumurtalı sandviç yemeye götürmek istiyor da. Open Subtitles يريد أن يدعوني على شطيرة بيض مقلي في الخارج.
    Ben de bol yağda krep yapıyorum. Open Subtitles وأنا أقوم بإعداد فطير محلى مقلي جيدًا.
    Birazını otobüse ve yağda kızarmış patatese harcadım. Open Subtitles صرفت بعضا منها في ركوب الحافلة وتناول البطاطس المقلية
    yağda pişmiş yumurtam yeniden çok yüksek bir fiyata erişti. Open Subtitles مرةً أخرى بيضي المخفوقة المقلية هاجمْ عالي جداً a سعر.
    O toz tanesini de kızgın yağda yakın. Open Subtitles أحرقوا ذرة الغبار تلك في قدر مليء بالزيت المغلي
    yağda Kızarmış Yılan mı? Benim gitme vaktim geldi. Open Subtitles .الأفعى الزاحفة حان الوقت لأن أختفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more