"yağları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدهون
        
    • الزيت
        
    • الزيوت
        
    • دهون
        
    • زيوت
        
    • الشحوم
        
    • الدهن
        
    • ترهلات
        
    • للزيوت
        
    Çene arkası ve göz altlarını keserek yağları dışarı çekiyorlar. Open Subtitles لقد صنعوا شقاً خلف الفك و تحت العينين وإمتصوا الدهون
    Çünkü yağları azaltma konusunda iyi biri varsa, o da benim. Open Subtitles لأنه إذا كان هنالك شخص جيد في إنقاص الدهون فهو أنا
    Farklı yağları yiyen bir bakteri yaratabilir ve bir petrol akıntısını temizleyebilir miyiz? TED هل نستطيع صناعة جراثيم تبتلع أنواعا مختلفة من الزيت، بحيث تنظّف الزيت المسكوب؟
    Eğer bir şeyi saatlerce içinde tutarsan, esans için gereken yağları çıkarabilirsin. Open Subtitles لو نقعت شيئا ما فيه لساعات انه يستخرج الزيوت الاساسية
    Peki vücut yağları ne zaman sorunlu hâle geldi? TED إذا متى أصبحت دهون الجسم مصدراً للمشاكل؟
    Cildindeki yağları hapır hupur yiyorlar ve çoğalıyorlar, kötü vücut kokusu üretiyorlar. TED وتقوم بالمضغ في زيوت الجلد الخاصة بك وتتكاثر، منتجة روائح الجسد.
    Pekala, vücudunuzdaki tüm bu yağları almak zor bir iş oldu Bayan Griffin... ama siz eski halinize güzelce döndünüz. Open Subtitles لقد كان عمل صعب .. إزالة كل تلك الشحوم لكي نصل إلى قلبك ..
    Aslında beraber yağları çiğnerken kasabımın kullandığı bir söz. Open Subtitles إنها في الحقيقة عبارة يستخدمها جزّاري حينما نمضغ الدهن
    ama böyle işlemiyor. Çünkü yaptığımız şu; popomuzdaki yağları aldırıp TED لكنها لا تعمل بنجاح . لأن ما نفعله هو أننا نأخذ الدهون من مؤخرتنا
    Genler, bu myelini üretmek için uğraşırlar, bütün yağları myeline çevrilir. TED الجينات مجبرة على أن تنتج كل هذا المايلن وكل الدهون التي تعزل الدماغ
    En iyisi, vücuttaki yağları korumak. Open Subtitles من الأفضل الحفاظ علي الدهون التي لديك مهما تكن.
    yağları alınca; yağlar düşman hattında kalan dostlarım gibidir, anlarsın ya... Open Subtitles وأصل لكل الدهون وكأنهم أصدقائي مأسورين خلف خطوط العدو
    Neden o doktora gidip kafandaki yağları da aldırmıyorsun? Open Subtitles لمَ لا تعود لذلك الطبيب وتدعه يشفط الدهون من رأسك؟
    KullanıImış yağları, başka bir yerde tekrar kullanabileceğini biliyor musun? Open Subtitles وهل تعلمين بوجود علبة من الزيت المستعمل في الحديقة ؟
    Gelecek hafta, pelikanlardaki yağları temizleyeceğiz. Open Subtitles الاسبوع القادم سننظف البجع من الزيت نعم.
    Ceket işlemden geçtiği için... deri yağları absorbe etmemiş. Open Subtitles تمت معالجة السترة حتى لا يمتص جلد السترة الزيت
    Şampuanların asıl yağları ortaya çıkardığını öğrendim. Open Subtitles لقد سمعتُ أن الشامبو يزيل الزيوت الأساسية.
    Bu yağları, çözücüleri, aromaları, kumaşları, tüm plastikleri, üstünde oturduğunuz minderi... Hepsi üretilmiş ve neredeyse hepsi karbondan. Bu da hepsini organik kimyanın birer parçası yapar. TED إنها الزيوت والمذيبات والنكهات والأنسجة وجميع أنواع البلاستيك، والوسائد التي تجلس عليها الآن .. جميعها مصنوعة، ومعظمها من الكربون، وهذا ما يجعلها كلها كيمياء عضوية.
    Bütün o hayvan yağları. Tüm vücudumda hissediyorum. Open Subtitles إنه بسبب دهون الحيوانات تلك أستطيع أن أشعر بها في مسامي
    Sen neden bahsediyorsun? Omega ve balık yağları süperdir. Open Subtitles ما هذا الشئ اللعين الذي تتحدث عنه دهون اوميغا وزيت من السمك
    Kimi kandırıyorsun banyodaki bütün o masaj yağları. Open Subtitles عفواً؟ مَن تخدعين؟ ما قصّة كلّ زيوت التدليك في الحمّام؟
    yağları eritmiyor, Violet, parçalanmasına yardımcı oluyor. Open Subtitles ما تذوب الشحوم فايلويت، بس تفرقها وتعيد توزيعها
    Dur tatlım, şu yağları bir ayıklayalım. Open Subtitles حسناً يا عزيزي، دعني أبعد ذلك الدهن عنك
    Aptalca. Eminim yağları yoktur. Open Subtitles ياللسخف أنا متأكد إنها لا تحمل ترهلات
    Ve babamın bana verdiği yağları deniyordum. Open Subtitles وأنظر للزيوت التي اعطاني اياها والدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more