"yağmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأمطار
        
    • تتساقط
        
    • بالسقوط
        
    • يتساقط
        
    • النهب
        
    • الإمطار
        
    • هطول
        
    • بالهطول
        
    • سيهطل المطر
        
    Sığınaktayız... Yağmur yağmaya başladı. Çok şiddetli yağıyor. Open Subtitles سوف نلجأ إلي الأتوبيس لأن الأمطار بدأت ،مرة أخري
    Ya da durgun ve rüzgârsız bir havada kar yağmaya başlayacak. Open Subtitles أو أن الثلوج بدأت تتساقط دون أن يترافق معها ريح
    Gece Hiddeti'ni bu adadan göndermediğimiz müddetçe Thor'un ateşi başımızdan yağmaya devam edecek. Open Subtitles حتى لو أبعدنا غضب الليل عن هذه الجزيره نيران ثــــور ستستمر بالسقوط علينا.
    Bu eski Maya harebelerine kar yağmaya başlarken... Open Subtitles يتساقط الجليد على حضارة اثار المايا القديمه
    Kesin olan ise yağmaya başladılar bile. Open Subtitles الأمر الأكيد أنهم بدءوا عمليات النهب بالفعل.
    gökyüzü yağmaya başlayacak eski tanrılara dua edecekler. Open Subtitles ستبدأ السماء فى الإمطار مع صواعق من البرق إنهم يُصلون للآلهه القديمه
    Sudaydım, sörfçülerin fotoğraflarını çekiyordum ve kar yağmaya başladı. TED ولقد كنت في الماء ألتقط بعض الصور للمتزلجين، وبدأ هطول الجليد.
    O gün yağmur yağmaya başladı. Üç gün dışarı çıkamadık. Open Subtitles بدأ المطر بالهطول بذلك اليوم بالذات لم نتمكن من الخروج لمدة ثلاثة أيام
    Gece yarısı yapmur başlayacak, ve bütün gün boyunca yağmaya devam edecek. Open Subtitles سيهطل المطر بدءاً من منتصف الليل و سيستمر طوال النهار
    Araba yolun ortasında bozuldu ve yağmur yağmaya başladı. Open Subtitles تعطلت السيارة في منتصف الطريق، ثم بدات الأمطار في الهطول.
    Araba yolun ortasında bozuldu ve yağmur yağmaya başladı. Open Subtitles تعطلت السيارة في منتصف الطريق، ثم بدات الأمطار في الهطول.
    Eğer aynı hızla yağmaya devam ederse oluşan selle birlikte çevredeki ovalara yayılacak ve sürüler için çölü yemyeşil bir cennete dönüştürecek. Open Subtitles وإن كانت الأمطار غزيرة فسيفيض الماء للسهول القاحلة وراءه مغيّراً إيّاها إلى جنة عشبيّة
    10 ekim gibi havalar soğumaya ve kar yağmaya başladı. Open Subtitles كما أتذكر، فقد بدأت الثلوج تتساقط ... و يـصـبـح الـمـنـاخ أكـثـر بـروده بحلول العاشر من أكتوبر...
    Kar yağmaya başlayınca ne yapacaksınız? Open Subtitles ماذا ستعملين حينما تتساقط الثلوج؟
    Sonra sanki gökten ceset yağmaya başladı. Open Subtitles وراينا باعيننا الجثث تتساقط على الأرض
    Demek istediğim, bilirsin, gökyüzünden kurbağalar yağmaya başladığında, kime hesap soracaklar? Open Subtitles أن الضفادع بدأت بالسقوط من السماء إلى من يأتون؟
    Ona yardım etsem iyi olacak. Füzeler yağmaya başlamış olabilir. Open Subtitles يجدر بي أن أساعدها، فقد تبدأ الصورايخ بالسقوط بالخارج
    Birkaç dakika içinde çiçeğin üreme organından çıkan polenler esaret altındaki böceklerin üzerine yağmaya başlıyor. Open Subtitles في دقائق معدوده , غبار طلع الزهرة الثمين الذهبي. االافرازات من السداة يبدأ بالسقوط على الخنافس الاسيرة
    - Öğlen kar yağmaya başladı. Open Subtitles لأن الجليد بدأ يتساقط من بعد الظهر
    Kar beşte yağmaya başladı. Open Subtitles لقد بدأ الجليد يتساقط فى الخامسة ظهراً
    Sen bunu açıkca söyledin bir zamanlar kar yağmaya başladığı zaman, benimle buluşacaktın. Open Subtitles حالما يتساقط الثلج سوف تقابلني
    Tamam, hadi yağmaya başlayalım. Open Subtitles حسناً، لنبدأ النهب.
    Ben gidip yağmaya başlayayım. Open Subtitles أنا ستعمل الذهاب بدء النهب.
    yedi gün yedi gece yağmur yağmaya başladı. Open Subtitles يبدأ الإمطار لسبعة أيام وسبع ليالي
    Yağmur yağmaya başladı. Soğuk, sevimsiz bir yağmur. Open Subtitles ثم بدأ هطول المطر باردا و بقطرات كريهة
    Kar bu şekilde yağmaya devam ederse, gitgide daha da küçülecek. Open Subtitles اذا استمرت الثلوج بالهطول هكذا, في الصباح سيكون المكان اصغر.
    Bu gerçekten utanç verici. Bir de yağmur yağmaya başlarsa? Open Subtitles هذا مؤسف جداً وعندما سيهطل المطر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more