Bugün Orta ve Güney Amerika yağmur ormanlarında yaşayan sadece altı tür kaldı. | TED | اليوم، تبقّت ستة أنواع تعيش في ظلّات الغابات المطيرة في أمريكا الوسطى والجنوبية. |
Bunun gibi tropikal ormanlarda yetişirler. Ayrıca Washington Eyaletindeki ılıman yağmur ormanlarında da yetişirler. | TED | تنمو في الغابات المدارية مثل هذه وتنمو أيضا في الغابات المطيرة المعتدلة، التي نجدها في ولاية واشنطن. |
Her yıl, yağmur ormanlarında Kansas büyüklüğünde bir alanın yandığını biliyor muydu-- | Open Subtitles | أكنت تعرف أن جزء من الغابات المطيرة بمثابةحجمجزيرةوكل شيء .. |
Saman renkli dev meyve yarasaları Kongo'daki yağmur ormanlarında yaşar. | Open Subtitles | خفافيش الفاكهة العملاقة بُنّية اللون القاطنة في غابات الكونغو العظيمة. |
Saman renkli dev meyve yarasaları Kongo'nun Büyük yağmur ormanlarında yaşar. | Open Subtitles | خفافيش الفاكهة العملاقة بُنّية اللون القاطنة في غابات الكونغو العظيمة. |
Birkaç yıl evvel onunla, o babama Brezilya yağmur ormanlarında bir arazi alımı için danışmanlık yaparken tanıştık. | Open Subtitles | لقد تقابلنا منذ عدة سنوات، عندما كانت تستشير قسيساً عن صفقة أرض في الغابات الماطرة البرازيلية |
Size yeri söyledim, yani görevimi yaptım. Şimdi, yağmur ormanlarında seks oyunları oynamayı seven... ..kızların tadına bakmak için Yeni Zelanda'ya gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب الآن إلى "نيوزيلندا" لأتذوق طعم الصيف مع الفتيات اللواتي يحببن العلاقات في الغابات الماطرة |
Dünyanın her yerinde bulunabiliyorlar ama hepsi yağmur ormanlarında yaşıyorlar. | TED | انهم ينتشرون على الكرة الأرضية ولكنهم عملياً يعيشون في الغابات الاستوائية |
Bir kaç yıl önce paleontologlar yağmur ormanlarında çapı 16 km olan... geniş bir krater buldular. | Open Subtitles | منذ عدة سنوات وجد فريق من علماء فى البحث والتنقيب فوهة بركان عملاقة فى الغابات الممطرة قطرها أكثر من 10 أميال |
Senin ve Rachel'in yağmur ormanlarında altı ay geçireceğinize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق انك انت وراشيل ستمضون ستة أشهر في الغابات المطيرة. |
Karada meydana gelmişti... ...güney amerika ve afrikanın yağmur ormanlarında... ...toprak sahiplerine ağaçların kesilmemesi için... ...para odenendiği yerlerde. | TED | لقد تم ذلك على البر، في الغابات المطيرة في امريكا الجنوبية و إفريقيا، حيث يُدفع لأصحاب الأراضي مقابل الإمتناع عن قطع الأشجار. |
Yalnızca bu özel yağmur ormanlarında ve yalnızca bu özel, yumuşak yaprak üzerinde yuvasını yapabilmesi için doğru koşullar mevcut. | Open Subtitles | فقط في هذه الغابات المطيرة على وجه التحديد، وفقط على هذه الورقة الناعمة على وجه التحديد، تتوافر الظروف الصحيحة لها لبناء عشّها |
Görünüşe göre, sadece yağmur ormanlarında. | Open Subtitles | على ما يبدو، فقط في الغابات المطيرة. |
Endüstriyel kirlilik yüzünden boğulan Pekin gibi şehirlerde, Kanada'nın dümdüz edilmiş eski kutupaltı ormanlarında ve Endonezya'daki yakılmış yağmur ormanlarında bulundum. | Open Subtitles | من التلوث الصناعي "والغابات المحترقة بـ"كندا "اقتلاع الغابات المطيرة بـ"أندونسيا عن طريق حرقها |
Ama dünyanın tüm yağmur ormanlarında, her zaman meyve veren çok özel bir ağaç vardır. | Open Subtitles | لكن عبر غابات العالم المطيره هناك نوع واحد من الاشجارِ المثمرة المرغوبة من الكل : |
Onu, Bornean yağmur ormanlarında altı aylık zorlu bir araştırmam sırasında keşfettim. | Open Subtitles | اكتشفتها بعد أن أمضيت 6 أشهر شاقة في غابات بروناي الممطرة |
Düzenlenmiş oranlarda kullanıldığında anti viral özellikler, yağmur ormanlarında eşsizdir. | Open Subtitles | عندما يتم تجهيز الطبخة تماما تكون لها خصائص مضادة للقيروسات غير موجودة فى الغابات الاستوائية |
Hep yağmur ormanlarında yaşamışlar. | Open Subtitles | لقد عاشوا في الغابات ...الممطرة منذ الأمد |