Yağmur ayinini ben yapsaydım yağmuru getiren kişi ben olurdum. | Open Subtitles | إذا ماقمت بتأدية طقس المطر، سأكونُ الشخص الذي يُهطلُ المطر. |
Brezilya’da yağmuru oluşturan buharlaşmanın neredeyse % 70’i ormanlardan sağlanır. | TED | في البرازيل, حوالي 70 بالمئة من التبخر يؤدي لنزول المطر يأتي من الغابة. |
Yani bulutların toplanabildiği serin bir yer yaratıyorsunuz ve yağmuru başlatacak ağaçlarınız var. | TED | لذا ننشأ منطقة معتدلة حيث تتراكم السحب، ولديكم الأشجار لبدء المطر. |
Gelmiş geçmiş en iyi geceydi. Kahkahalar yağıyordu, aynı nisan yağmuru gibi. | Open Subtitles | لقد كانت أفضل لليلة على الإطلاق والضحك يجري مثل مطر شهر أبريل |
Nierle kuyrukluyıldızı parçalarının kasabanın üzerinde bir meteor yağmuru yarattığına inanılıyor. | Open Subtitles | اعتـُقد ان الجزء من اقرب مذنب كون وابل نيزكى على المنطقه |
Kar, dolu ve sulusepkeni tipiyi, fırtınayı rüzgar ve yağmuru dağların tepesini, düzlükleri çakıp duran şimşekleri ve göğün gürlemesini aşar gider hep güvenilir, hep doğru hiçbir şey durduramaz onu. | Open Subtitles | خلال الثلج ومطر ثلجى وبرد خلال العاصفة الثلجية خلال العاصفة خلال الريح وخلال المطر |
Kara yağmuru siz yarattınız ve değerlerinizi kafamıza kaktınız. | Open Subtitles | أنت عملت المطر الأسود ودفعت القيم الخاصة بك إلى أسفل الحلق لدينا. |
Dinleyin, yağmuru dinleyin | Open Subtitles | أصغ الى المطر أصغ الى المطر اوه اوه اصغ,أصغ الى المطر اوه,اوه,اصغ |
sobamızı yakacağız ve orada oturup yağmuru dinleyeceğiz. | Open Subtitles | وسنبنى موقداً لكي نشعل النار ونتجمع حوله وسنستمع لهطول المطر |
Bir gün, her zamanki gibi yürüyorduk ve sonra bir anda birisi yağmuru kapatıverdi ve güneş çıktı. | Open Subtitles | يوماً ما , كُنا نمشي بالخارج كالعادة وبعد ذلك ، ببساطة توقف المطر |
Bir gün, her zamanki gibi yürüyorduk ve sonra bir anda birisi yağmuru kapatıverdi ve güneş çıktı. | Open Subtitles | يوماً ما كنا نمشى بالخارج كالعادة وبعد ذلك، ببساطة توقف المطر |
- Lütfen, bırak gideyim. - yağmuru seviyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | ـ أرجوك، دعني أذهب ـ كنت أحسبك تحبين المطر |
Madam, amacım işinize burnumu sokmak değildi. Sadece dün geceki yağmuru soruyordum. | Open Subtitles | مدام لم أقصد الإزعاج كنت أسأل عن مطر بالأمس |
O gece bir meteor yağmuru beklendiğini söylemiş miydim? | Open Subtitles | وذَكرتُ بأنّهم يَتوقّعونَ زخّات مطر نيزكِ لذلك المساء؟ |
Çünkü bahar yağmuru kokun lağım ve fare pisliğini bastırıyor. | Open Subtitles | لأنه تفوح منك رائحة مطر الربيع الخاصة بالغسيل مع رائحة مياه الصرف الصحي وفضلات الفئران |
Smallville'e dünyanın en büyük meteor yağmuru düştü sen küçükken. | Open Subtitles | ضرب سمولفيل أضخم وابل من النيازك في العالم في صغرنا |
Sanırım meteor yağmuru kemiklerine bir şey yapmış. | Open Subtitles | أعتقد أن سقوط النيازك عمل شيئاً ما لعظامها |
Kaç kişi bir meteor yağmuru sırasında Dünya'ya düşüp gözünden alev çıkarır? | Open Subtitles | كم عدد من جاءوا للأرض مع سيل النيازك ويطلقوا النار من أعينهم |
Toprağının üzerinde duracağız ve ekini ölene kadar yağmuru keseceğiz. | Open Subtitles | سوف نحلق فوق أرضها ونغرقها بالمطر حتى نتلف محصولها |
yağmuru, 39 yaşında ve yalnız olduğumu önemsemeyerek uyanmam gerek. | Open Subtitles | و لا أهتم لأنها تمطر أو أنني في 39 من عمري و وحيدة |
Son olarak da, ergimiş kayaç yağmuru, kararan gökyüzünden yağmakta - bu da, dinozorlar çağının sonu. | Open Subtitles | أخيرا , تبدأ أمطار من الصخور الملتهبة في التساقط من السماء المظلمة إنها نهاية عصر الديناصورات |
Meteor yağmuru veya yaramaz bir kuyruklu yıldız olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون عاصفة نيازك. يمكن أن يكون مذنب خطر. |
Kanaldaki adamın dediğine göre cumartesi günü yağmur kesilecek ve meteor yağmuru başlayacakmış. | Open Subtitles | لكن، لَنْ يَكُونَ أطولَ كثيراً. هو الكل سيَنتهي عندما دُش النيزكَ، |
İkisi de yağmur duası etmişler, ama sadece biri tarlaları hazırlayıp yağmuru beklemiş. | Open Subtitles | كلاهما صلوا للمطر لكن واحدا منهم فقط خرج وأعد الحقل لاستقبال المطر |
Yani Verax, onların Ateş yağmuru ile olan ilgisini ortaya çıkarmandan korkuyor? | Open Subtitles | اذا.فيراكس قلقه .لانهم يظنون اتك سوف تقوم بفضح تدخلهم في النار الممطر |
Neyse ki bu yıl, güz yağmuru tam zamanında imdada yetişiyor. | Open Subtitles | لحسن الحظ، تهطل أمطار الخريف هذا العام في الوقت المناسب |
Bize meteor yağmurundan bahset. Meteor yağmuru nedir biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | اخبرنا عن دش النيزك و هل تعلمين ما هو دش النيزك؟ |
Ilık yaz yağmuru düşünmemeye çalış. Henry! | Open Subtitles | حاول ألا تفكر بأمطار الصيف الدافئ |