"yağmurun altında" - Translation from Turkish to Arabic

    • في المطر
        
    • تحت المطر
        
    • فى المطر
        
    Aşağıya götürebilirsin istersen. yağmurun altında yemek zorunda kalmazsın. Open Subtitles يمكنكِ أخذ إلى الطابق السفلي ليس عليكِ أن تأكليه في المطر
    Bir hafta önce Ona yardım etmem için aramıştı ve gittiğimde sen orada, yağmurun altında nişanlımın elini tutuyordun. Open Subtitles قبل اسبوع لقد اتصلت بي لأُساعدها ووجدتك هناك في المطر تُمسك يد خطيبتي
    Beni içeri almazsan eğer, tüm gece boyunca yağmurun altında şuracıkta dikilirim. Open Subtitles سأقف هنا طوال الليل في المطر إذالمتدخليني،لذلك ،هيا ...
    Kinşasa'daki boks ringinden Afrika gecesinde dönerken yollarda kalabalıklar yağan yağmurun altında duruyorlardı. Open Subtitles وركب عدنا خلال الليل الأفريقي من حلبة الملاكمة في كينشاسا وكانت هناك حشود على الطرق يقف تحت المطر
    Diğer çocuklar dondurma yerken Tiger yağmurun altında babasının ona gösterdiği gibi toplara vurur. Open Subtitles نَرى كُلّ الأطفال الآخرون يأكلون الآيس كريمِ بينما يتمرن تايجر تحت المطر بإرشادات من والده
    yağmurun altında bütün gece yürüyebilirim. Open Subtitles سأمشى بالليل خارجا فى المطر
    Magnus, öylece yağmurun altında bekleme. İçeri gir. Open Subtitles لا تقف في المطر خذها بالداخل معك
    Teknik olarak yağmurun altında beklemeyi, uğramak olarak nitelendirmezdim. Open Subtitles من الناحية الفنية، وأود أن لا ندعو يقف خارج في المطر "القادمة من جديد."
    Gece yarısında yağmurun altında size geldiğim zaman mı yoksa Alan'ı 12 saat takip ederken şişeye işediğim zaman mı? Open Subtitles تقصد عندما أظهر لي حتى إلى منزلك في منتصف الليل في المطر أو عندما تابعت آلان لمدة 12 ساعة على التوالي وتبول في زجاجة في سيارتي؟
    Hangi işe yaramaz yüzkarası, yağmurun altında sinsice dolanıyor? Open Subtitles ما هذا الزبد في المطر ؟
    Ara sıra verilen molalarda dondurucu karla karışık yağmurun altında, günlük 19 saatlik çalışma sonrasında evet, her zaman hasta oluyorlar, Pig Pen. Open Subtitles على إستراحتِهم العرضيةِ... مِنْ يومِ عملِهم ال1 9 ساعات في المطر الثلجي المُجَمِّدِ... نعم، سيُحصلون على الكثير كُلّ الوَقت، بيغ بن.
    O gidesiye kadar yağmurun altında bekledim. Open Subtitles انتظرتة في المطر حتى يغادر
    - yağmurun altında bekleme. Open Subtitles - لا تقف في المطر.
    Neden filmlerdeki herkes yağmurun altında durup konuşmayı sever ki? Open Subtitles لماذا يحب الجميع أن يقف و يتحدث تحت المطر في الافلام ؟
    Neden filmlerdeki herkes yağmurun altında durup konuşmayı sever ki? Open Subtitles لماذا يحب الجميع الوقوف والتحدث تحت المطر فى الأفلام؟
    Senin hatan; yağmurun altında dikilen kişi sendin. Open Subtitles إنه خطأك ، أنت من كان يقف في الخارج تحت المطر
    Her neyse, yağmurun altında seviştik. Open Subtitles على كل حال ، قمنا بممارسة الحب تحت المطر
    Bana katılın ve Springfield'da büyürken... hayallerin, yağmurun altında dağılan bir top kek gibi dağıldığını görün. Open Subtitles شاركوني لتروا الأحلام تذوب كالفطيرة تحت المطر
    Senin hatan; yağmurun altında dikilen kişi sendin. Open Subtitles إنه خطأك ، أنت من كان يقف في الخارج تحت المطر
    yağmurun altında bütün gece yürüyebilirim. Open Subtitles سأمشى بالليل خارجا فى المطر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more