| Ricky'e söz verdim. 5 yaşına gelince, onu Hindistan'a götüreceğim. | Open Subtitles | لقد وعدت ريكي بأنى سأصحبه إلى الهند عندما يبلغ الخامسة |
| Carson 30 yaşına gelince piyangoyu kazanacağız. | Open Subtitles | ومن ثم ، عندما يبلغ 30 عاما ، سنفوز بالجائزة الكبرى |
| 50 yaşına gelince benim gibi mi görünmek istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أن تبدو مثلي عندما تبلغ الخمسين من عمرك |
| 18 yaşına gelince beni ara, oldu mu? | Open Subtitles | عندما تبلغ الثامنة عشرة لا تنسى أن تتصل بي، اتّفقنا ؟ |
| Bat Mitzvah yaşına gelince ara beni. Sana bir zarf dolusu hiçbir şey getiririm. | Open Subtitles | اتصلي بي عندما تبلغين سن رشد اليهود سأحضر لك ظرف فارغ |
| 80 yaşına gelince seninle ilgilenemem. | Open Subtitles | لايمكنني الاهتمام بك عندما تبلغين الـ80 |
| Bir Yahudi oğlan 13 yaşına gelince "emrin oğlu" olur ve bu kutlamayla erkeklik yükümlülükleri onaylanır. | Open Subtitles | عندما يبلغ الصبيّ اليهوديّ سن الـ 13، فإنه يصبح ابناً للوصايا وهذا الاحتفال يؤكد التزاماته كرجل |
| Bir insan 60 yaşına gelince bir anda hayatı bitmiş oluyor... işinden kovuluyor. | Open Subtitles | عندما يبلغ الرجل في الـ 60 من عمره، بشكل مُفاجأة لا يُحتاج إليه و يطرد من عمله. |
| 70 yaşına gelince bize inanır. | Open Subtitles | سيصدّقنا عندما يبلغ السبعين |
| Kazandığımız takdirde, 16 yaşına gelince sana yeni bir araba alacağım. | Open Subtitles | ماذا لوقلت لك إذا فزنا أنا سوف أشتري لك سياره جديده عندما تبلغ 16 |
| Ben 16 yaşına gelince onu içki içmek için dışarı çıkarırım. | Open Subtitles | أو , لا , سآخذها بالخارج لتناول المشروبات عندما تبلغ 16 عاماً |