Ve benimle birlikte yaşamanı istiyorum, dediğimde sana gerçeği söylüyordum. | Open Subtitles | وكنتُ أقول الحقيقة، عندما أخبرتكِ أنّي أرغب أن تعيشي معي. |
Benim için yaşamanı istiyorum. Bencilce olduğunu biliyorum ama gerçek bu. | Open Subtitles | أريدك أن تعيشي من أجلي، أعلم أن هذه أنانيّة، لكنّها الحقيقة. |
Benimle yaşamanı, benimle ölmeni, her şeyi benimle yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكي أن تعيشي معي و تموتي معي .و تفعلي كل شيء معي |
Bunları seni kendimden uzaklaştırmak için söyledim... çünkü benimle yaşamanı isteyecektim. | Open Subtitles | انا فقط كنت اقول هذا لاجعلك تبعدين عني لانني كنت في طريقي لاطلب منك ان تعيشى معي |
Biliyorum, aileni arkanda bırakmanı söyledim seyahat etmeni, hayatını yaşamanı ama burada dünyadan saklanıyorsun, adamım. | Open Subtitles | أعرف أنني قلت لك ابتعد عن عائلتك ، لكي تسافر ، وتعيش حياتك ، ولكنك هنا تختبئ من العالم ، والرجال. |
Kilo almaya başladığımda kendimi kaybettim ve bu durumu senin yaşamanı istemiyorum. | Open Subtitles | فقدتهيربعندمابدأ وزني في الإزدياد ولا ? أريد لكِ أن تمري في نفس مراحل هذا الألم. |
Ondan fazlası, yaşamanı istiyoruz. yaşamanı istiyorum. | Open Subtitles | أكثر من ذلك, نريدك أن تعيشي أنا أريدك أن تعيشي |
Tatlım, hayatını yaşamanı istiyorum. Mutlu olmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تعيشي حياتك واريدك ان تصبحى سعيدة |
Çünkü bir gün benim kendi kocam olacak, ve ben gerçekten senin bizle yaşamanı istemiyorum. | Open Subtitles | لأنني سأتزوج في يومٍ ما ولا أريدك أن تعيشي معي وقتها |
- yaşamanı istediğimi biliyorsun. - Ama bir türlü olamadı bu. | Open Subtitles | بأنني أردت أن تعيشي معنا - لم يحدث هذا أبداً - |
Hayır, sebep bu değil. Baban senin daha iyi yuvada, daha iyi koşullarda yaşamanı istiyor. | Open Subtitles | ..لا ليس بسبب ذلك فقط إن والدكِ أراد أن تعيشي في حياة أفضل |
Kendi hayatını yaşamanı ve benim gibi olma fikrine kapılmamanı istedim. | Open Subtitles | أردت أن تعيشي حياتك كما تريدين وليس أن تظني أنك يجب أن تكوني مثلي |
Ada, gitmeni istiyorum. Bir yerlere gidip hayatını yaşamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تذهبي إلى مكانٍ ما وأن تعيشي حياتكِ. |
Sana borçlu olduğu için beni gönderdi. yaşamanı istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أرسلني إلى هُنا لأنّه مدين لكِ، قال أنّه يُريدكِ أن تعيشي. |
Sadece hayatını nasıl istiyorsan öyle yaşamanı istiyorum, Amantha. | Open Subtitles | انا فقط أريدك ان تعيشي حياتك يا أمانثا بالطريقة التي تريدين |
O çiftlikte benimle beraber yaşamanı istiyorum | Open Subtitles | أريدكِ أن تعيشي معي في تلك المزرعة |
Seni zorlamadım. Yalnızca normal bir hayat yaşamanı istedim. | Open Subtitles | انا لا أًجبرك كل ماأريده ان تعيشى حياة عادية |
Belki sana güçlü hissettirmemi istiyorsun ama ben yaşamanı istiyorum. | Open Subtitles | والان ربما تريدين منى أن أشعرك بالقوة لكننى أريدك أن تعيشى |
Noel'den sonra Concrete'e gitmeni ve onlarla birlikte yaşamanı istiyor. | Open Subtitles | يريدكَ أن تذهب بعد عيد الميلاد إلى (كونكريت) وتعيش معه. |
Yakında. Tüm bu acıyı yaşamanı istemedim. | Open Subtitles | لم أردكِ أن تمري بكلّ ذلك الألم. |
Annen böyle yaşamanı istemiyor. | Open Subtitles | ولكنني بدأت اكره عيشك بهذه الطريقة |
Jonathan hayatını yaşamanı istiyor, Hannah. | Open Subtitles | جاناثِن يريد منكِ أن تعيشِ حياتكِ يا هانا |