"yaşamaya çalışıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحاول عيش
        
    • أحاول أن أعيش
        
    • أحاول العيش
        
    Ama hayatımı daha dürüst yaşamaya çalışıyorum, çünkü tekrar içmek istemiyorum. Open Subtitles ولكني أحاول عيش حياتي بأمانة أكثر لأني لا أود الشرب ثانية
    Yani, daha yumuşak bir sesim olmasını dilerdim belki ama şimdi aşkla yürüyorum ve her günümü böyle yaşamaya çalışıyorum. TED تمنيتُ أن لدي صوت أكثر نعومة ربما، ولكن الآن أمشي بحب، و أحاول عيش هذه الطريقة يوميا.
    -Bak ben hayatımı yaşamaya çalışıyorum Open Subtitles إسمع أنا فقط أحاول عيش حياتي بهـدف ثابت ومنظـم
    Doğru yaşamaya çalışıyorum. Her gün sütümü içerim. Open Subtitles أحاول أن أعيش بطريقة صالحة أشرب الحليب كل يوم
    Ama eski hataların hayaletlerinin geçerli olmadığı şimdiki zamanda yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles ولكني أحاول أن أعيش في الحاضر بلا أشباح من أخطاء الماضي ومن دون التزام
    Tutumlu birisin ha? Bütün imkânlarımla yaşamaya çalışıyorum işte. Bira şişelerimi depozito ediyorum bir de komşunun kablosuzundan yararlanıyorum. Open Subtitles حسنا أحاول العيش ضمن إمكانياتي بالإضافة إلى أني أعيد الزجاجات الفارغة وأستخدم إنترنت الجيران وتبقى مرتديا ملابسك الداخلية حتى تصبح كأنها ستائر عامودية
    Şimdiyse onun gibi yaşamaya çalışıyorum, ne kadar saçma, değil mi? Open Subtitles -لذا إنّي أحاول العيش مثله الآن، أهذا أمر سخيف؟
    Sessiz ve normal bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا فقط أحاول عيش حياة هادئة و عادية
    Normal bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول عيش حياة طبيعية،
    Francesca'ya söyleyin sadece normal bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles (أخبرا (فرانشيسكا أنّي أحاول عيش حياة عادية فحسب
    Hapisten çıktığımdan beri daha iyi bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles منذ خروجي من السجن أحاول أن أعيش حياة أفضل
    Fildişi kulede yaşamaya çalışıyorum ama bir bok dalgası sürekli kulenin duvarlarına çarpıp duruyor. Open Subtitles أنا أحاول أن أعيش في برج عاجي لكن مياه المد و الجزر تضرب الحوائط بشكل مستمر
    Şimdiki zamanda yaşamaya çalışıyorum, ama harbiden zor bir şey, çünkü yaşadığım şeylerin çoğu o kadar da ilgi çekici değil. Open Subtitles كُنت أحاول أن أعيش اللحظة، ولكنّه أمر صعب حقاً لأن العديد من لحظاتي ليست مشوقة
    Sadece yaşamaya çalışıyorum. Sen de yapmalısın. Open Subtitles أنا فقط أحاول أن أعيش وعليك أن تحاول أيضاً
    Hayatımı yaşamaya çalışıyorum. Gösterme bana bunu. Open Subtitles أنا أحاول أن أعيش حياتي، لا تريني ذلك
    yaşamaya çalışıyorum işte. Open Subtitles أحاول العيش فقط
    - yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles -أنا أحاول العيش وحسب
    Basit bir kural ile yaşamaya çalışıyorum: Open Subtitles ...أحاول العيش بقانون بسيط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more