"yaşayan insanlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الناس الذين يعيشون
        
    • أناس يعيشون
        
    • الناس اللذين يعيشون
        
    • الذين يعيشون في
        
    • البشر الذين يعيشون
        
    • أناسٌ يعيشون
        
    • من يعيشون
        
    • يسكنون
        
    • الذين عاشوا
        
    • أشخاص تسكن
        
    • الاشخاص الذين يعيشون
        
    • الأشخاص الذين كانوا يعيشون
        
    Bunlar gelişen ülkelerde yaşayan insanlar. TED إنهم الناس الذين يعيشون في البلدان الناشئة.
    Bunlar gerçekten kutsalın dünyasını soluyan ve yaşayan insanlar, harika, barok tarzda bir sofuluk. TED هؤلاء فعلاً هم الناس الذين يعيشون ويتنفسون مملكة القدسية ذات تعابير تقوى هي ببساطة مدهشة
    Ve son incelediğimiz grup, en sağdakiler de Amerika'da yaşayan insanlar. TED وآخر مجموعة قمنا بدراستها، في أقصى اليمين، هم أناس يعيشون في الولايات المتحدة.
    Neler beklediğimizi bilmiyordum, mağaralarda yaşayan insanlar? Open Subtitles لا أعلم ما الذى توقعناه أناس يعيشون فى كهف ؟
    Altımızda yaşayan insanlar, onlar vampirler bu yüzden gitmeleri gereken yer orası. Open Subtitles الى الناس اللذين يعيشون أسفلنا هم أيضاً مصاصين دماء و من الجدير بهم أن يكونوا كذلك
    ve hiç kimse... burada yaşayan insanlar dahil güvenli olmayacak. Open Subtitles ولا أحد، ولا حتى البشر الذين يعيشون هنا، .سيكونون آمنين
    1.000 doların üzerindeydi. Onunla yaşayan insanlar var. Open Subtitles ذلك كان أكثر من ألف دولار أناسٌ يعيشون على ذلك
    Benimle aynı binada yaşayan insanlar başka ülke, kültür ve dinlere mensuplar. TED الناس الذين يعيشون في تلك الناحية مثلي، ينتمون إلى بلاد أخرى، إلى ثقافات أخرى، إلى ديانات أخرى.
    Cam evde yaşayan insanlar taş atmamalılar. Open Subtitles الناس الذين يعيشون في بيوت من زجاج لا ينبغي أن يرمو الحجارة.
    Qinling Dağlarında yaşayan insanlar orman ve doğal çevrelerini kendi ihtiyaçları için kullanılacak bir kaynak olarak görüyorlar. Open Subtitles الناس الذين يعيشون في جبال كوين لنق، الغابة وحياتها البريّة مصدر ، لغذائهم واعالتهم.
    Korkuyla yaşayan insanlar kimyasallara sığınırlar. Open Subtitles الناس الذين يعيشون في خوف , يجب تغييرهم كيمائياً
    Şu anda burada yaşayan insanlar, öncelikli olarak yeni apartmanlar alacaklar. Open Subtitles الناس الذين يعيشون هنا الآن سيكونوا الأوائل من يحصل على البيوت الجديدة
    Ama bir de birbirine yakın çevrede yaşayan insanlar varsa, yapabileceğiniz şeylerden biri - bilgi teknolojileri geliştiğinden - akıllı mekanlara sahip olmaya başlayabilirsiniz. TED لكن بمجرد ان لديك ايضاً أناس يعيشون على مسافات قريبة من بعضهم البعض، أحد الأشياء التي يمكنك فعلها هي-- كما تتطور تكنلوجيا المعلومات-- يمكنك البدء بانشاء مناطق ذكية.
    Londra'da izinleri olmadan yaşayan insanlar var. Open Subtitles هناك أناس يعيشون في (لندن) بدون أي مستندات رسمية.
    Mağaralarda yaşayan insanlar mı? Open Subtitles أناس يعيشون فى كهف ؟
    Altımızda yaşayan insanlar, onlar vampirler bu yüzden gitmeleri gereken yer orası. Open Subtitles الى الناس اللذين يعيشون أسفلنا هم أيضاً مصاصين دماء و من الجدير بهم أن يكونوا كذلك
    Kuşaklar boyunca Afrika'nın güneşe doymuş enlemlerinde yaşayan insanlar, daha yüksek bir melanin üretim eşiği ve daha fazla ömelanin kazandılar. Bu da ciltlerine daha koyu bir renk verdi. TED على مدى أجيال، تكيّف البشر الذين يعيشون في مناطق خطوط العرض المشبعة بالشمس في إفريقيا من خلال امتلاكهم لإنتاج أعلى من الميلانين والمزيد من اليوميلانين، الذي يعطي بشرتهم درجة أغمق.
    İşlerini kaybetme korkusu ile yaşayan, bu sebeple gerçekte kim olduklarını burada, evlerinde bile kimseye göstermeden yaşayan insanlar var. Bu sadece Kuzey Carolina'yla ilgili bir şey değil. Haritada taranmamış tüm eyaletlerde, bunlar yasal. TED هناك أناسٌ يعيشون في خوف من فقدان أعمالهم لذلك فإنهم يخفون ماهم عليه فعلاً وهذا يحدثُ هنا في موطننا. إنها ليست مجرد ولاية شمال كاليفورنيا ؛ بل في كل تلك الولايات الغير مظلّلة ، فذلك قانوني.
    Orada yaşayan insanlar sakladıklarından iki bakır çıkaracak olsalar derini yüzerler. Open Subtitles من يعيشون هناك لسلخوك حيًا لو استطاعوا صنع نحاس من جلدك
    Elit tabaka ve fanusdan evlerinde yaşayan insanlar için film yapmıyoruz. TED نحن لا نصنع أفلام للصفوة و الناس الذين يسكنون المنازل الزجاجية
    fakat orada yaşayan insanlar nefret ettiler. TED ولكنهم كرهوه كل الذين عاشوا هناك كرهوه حقًا
    Anladığım kadarıyla kafamın içinde yaşayan insanlar varmış ve beni öldürmek istiyorlarmış. Open Subtitles حسبما فهمت، ثمة أشخاص تسكن رأسي، ويسعون لقتلي
    Bu büyük evlerde yaşayan insanlar pek çok yardımcı tutuyorlar. Open Subtitles حسنا الاشخاص الذين يعيشون فى المنازل الكبيرة يستأجرون الكثير من المساعدة
    - Eskiden bu evde yaşayan insanlar hakkında... Open Subtitles -نستطيع أن نكتب عن الأشخاص الذين كانوا يعيشون هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more