| Kahveye gerçekten ihtiyacım var. Artık yaşlı bir adamım Marcia. | Open Subtitles | حقاً إننى بحاجة إليها إننى رجل عجوز يا " مارشيا" |
| - Ben yaşlı bir adamım, Peder... - Pekala, öyleyse. | Open Subtitles | ... أنا رجل عجوز أيّها الأب ... حسناً جدّاً إذن. |
| Ben yaşlı bir adamım. Oturmuş lanet bir kutudan domates yiyorum. | Open Subtitles | أنا رجل عجوز أتناول الطماطم المطبوخة من علبة |
| Kendini öldürmeye çalışan Gerçekten yaşlı bir adamım ve kendi problemlerim var. | Open Subtitles | أنا لديّ رجل مسن للغاية حاول قتل نفسه و مشاكل خاصة بي |
| Ölü piyasada iş yapan yaşlı bir adamım ben. | Open Subtitles | أنا رجل كبير في السن في عمل ميت |
| Artık yaşlı bir adamım. O çocuğa verecek bir şeyim yok | Open Subtitles | أنا رجل عجوز الأن ليس لدي شيء أعرضه علي الفتي |
| Ben bir sürü kötü huyu olan yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | انا رجل عجوز . املك الكثير من العادلت السيئه. |
| Unutmayın ki ben yaşlı bir adamım kalbim fazlasını kaldırmaz. | Open Subtitles | وتذكروا أننى رجل عجوز وقلبى لايتحمل كثيراً |
| Yüksek sesle konuş, evlat. Biliyorsun, yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | ارفع صوتك ، يا بني أنا رجل عجوز ، كما تعرف |
| Güçlerimi alıp bana karşı kullanabilirlerdi ve sihrim olmadan ben sadece, cüppeli, yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | .كان يمكنهم اخذ قوتي و تحويلها ضدي ,و بدون قوتي السحريه .فانا مجرد رجل عجوز داخل عباءه |
| Evet, ben geçmişe bağlanmış yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | نعم انا مجرد رجل عجوز يصرخ على اشرطة الفيديو |
| Lütfen, ben yaşlı bir adamım. Beni rahat bırakın! | Open Subtitles | أرجوك أنا رجل عجوز إتركني وشأني |
| - Tekneyi yüklemede bize yardım et. - Üzgünüm ama yapamam. Ben yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | ساعدنا في تعبئة القوارب - متأسف لا استطيع , انا رجل عجوز - |
| Ben yorgun ve yaşlı bir adamım fakat başardım ! | Open Subtitles | أنا رجل عجوز متعب لكنني قمت بالعمل |
| Ben yaşlı bir adamım, Wang benim tek yeğenim... | Open Subtitles | أنا رجل عجوز و وانج أبن أخى الوحيد |
| Seni nasıl tehdit edebilirim ki? Ben sadece yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | كيف يمكنني تهديدك أنا مجرد رجل عجوز |
| Yaşayacak bir kaç günü kalmış olan yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | أنا - فقط - رجل مسن لديه بضعة ايام ليعيشها |
| Ben yaşlı bir adamım. Bu dünyada çok vaktim kalmadı. | Open Subtitles | أنا رجل مسن, و لن أعمر طويلاً بهذا العالم, |
| yaşlı bir adamım sadece. | Open Subtitles | أنا مجرد رجل مسن الآن ربما يجدر بي إسداء |
| Hayır, ben yaşlı bir adamım. | Open Subtitles | انا رجل كبير في السن |
| Ben yaşlı bir adamım Muhammed, onlarla mücadele edemem. | Open Subtitles | إنني رجل كبير السن يا محمد. إنني لا أستطيع تخويف هؤلاء الناس. |
| Ben yaşlı bir adamım, belki de düşüneceğim her şeyi düşündüm. | Open Subtitles | أنا رجلٌ عجوز ، ولعل أفكارى قد نضبت |