"yaşlıların" - Translation from Turkish to Arabic

    • كبار السن
        
    • المسنين
        
    • الكبار
        
    • العجائز
        
    • للمسنين
        
    • كبار سنّ
        
    • بقضاء العمر
        
    Bu değişkenlik özellikle yaşlıların yararlılığına ve o toplumun değerlerine bağlı. TED التفاوت ناتج وبشكل خاص عن فائدة كبار السن وعلى قيم المجتمع.
    Senin yaşındayken yaşlıların arkadaşın olduğunu düşünürsün, çünkü onlar da yaşlıdır. Open Subtitles في مثل عمرك نعتقد أن كبار السن أصدقاء لأنهم كبار السن
    Çok geçmeden aslında yeterli işitme cihazlarının hâlihazırda olduğunu, ancak buna ihtiyacı ve erişimi olan yaşlıların bu cihazlara sahip olmadığı ortaya çıktı. TED فاكتشفوا سريعًا أن أجهزة تحسين السمع موجودة بشكل كافٍ، ولكن العديد من هؤلاء المسنين الذين يحتاجون لهذه الأجهزة ويستطيعون الوصول إليها لا يملكونها.
    Yaşlı insanlara saygıyı vurgulayan kültürel değerler yaşlıların ABD'deki düşük sosyal durumlarıyla çelişir. TED قيم ثقافية تشدد على احترام المسنين في مقابل حالة هؤلاء المسنين المتدنية في الولايات المتحدة
    Ama işte, sorun o ki yaşlıların oğlanı kabul etmeyeceği tutmuş. Open Subtitles ولكن المشكلة كانت .. أن الكبار لم يوافقوا علي هذا الشخص
    - Bencillik yaşlıların tekelinde değildir, sizi temin ederim, tatlım. Open Subtitles الأنانية ليست حكرا على العجائز يمكننى ان اؤكد لك هذا
    Benimde bir projem vardı yaşlıların hayatına bitkileri hayvanları ve çocukları sokabilmek. Open Subtitles كنت مهتمًا بهذه الفكرة بأن أجلب النباتات والحيوانات والأطفال إلى كبار السن
    Ve sanıyoruz ki bu durum yaşlıların hararetli duygusal çatışmaları ve tartışmaları gençlere göre neden daha rahat çözebildiklerini açıklıyor. TED فظننا أن هذا قد يساعد في تفسير سبب قدرة كبار السن بالمقارنة مع الشباب على حل الخلافات و النقاشات المشحونة عاطفيا.
    Görüyorsunuz çocukların ve yaşlıların ölüm oranları iki ülkede hemen hemen aynı TED و كما ترون فإن لديهم معدلات وفيات مماثلة بين فئتي الأطفال و كبار السن
    yaşlıların bugünkü durumunda, geleneksel toplumlardaki statülerine göre değişen nedir? TED حسنا، ما الذي تغير في حالة كبار السن اليوم، مقارنة بحالة أمثالهم في المجتمعات التقليدية؟
    Klasik. Kalça kırıkları genelde yaşlıların bakım evine gltmesiyle sonuçlanır. TED صحيح؟ هذا هو المتوقع. كسر الحوض هو أحد الأسباب المتكررة لحجز كبار السن في المصحات.
    Ama bu çocuk ve yaşlıların elleriyim aynı zamanda. Open Subtitles و الفنادق و المواخير لكن أيادي هؤلاء الأطفال و كبار السن تمثلني كذلك
    AARP'ye göre şartları uyan yaşlıların sadece 3'te 1'i bunu alıyor. TED تقول رابطة المتقاعدين الأمريكية أن ثلث المسنين فقط هم المؤهلون للحصول عليها.
    yaşlıların yolda geri gitme tarzları var. Open Subtitles لدى المسنين طريقتهم في الرجوع بالسيارة في الطرقات
    Eğer doktorları dinlersen yaşlıların her zaman hasta olduğunu sanırsın. Open Subtitles إن أصغيت للطبيب ستظن أن المسنين مريضون دائماً.
    Baba, kasabadaki yaşlıların ne kadar iyi yaşadıklarını görmüyor musun? Open Subtitles أبي، ألا ترى كيف يعيش الناس الكبار في هذه البلدة؟
    Coca-Cola ve bira reklamları, yaşlıların da gençler gibi Coca-Cola ve bira alıp içmelerine rağmen hep gülümseyen gençleri gösterir. TED إعلانات الكوكاكولا والبيرة تظهر شبانا مبتسمين، حتى وإن كان الكبار والصغار يشترون الكوكاكولا والبيرة.
    Sizi yaşlıların rekor sayıda oy kullandığı konusunda uyarmıştım. Open Subtitles حذّرتكم يا رفاق أنّ الكبار دوماً يصوّتون بأرقام قياسيّة
    Birlik'de, bazı bunak yaşlıların olduğunu biliyorum fakat Ryoma'nın kılıcını o sidikliye çekmesini de beklemiyordum. Open Subtitles علمت بوجود بعض العجائز المجانين في الجمعيه لكنّي لم أتوقّع من ريوما أن يستلّ سيفه على ذلك الشخص
    Eğer ilk heceyi vurgularsan Arapça'da şu demekmiş "yaşlıların ayakkabılarını parlatan çocuk." Open Subtitles عندما تشدد على المقطع الأول بدلا من الثاني فإنها تعني في العربية : الولد الصغير الذي يلمع أحذية العجائز
    Çağrılarımıza geri dönmeyen yaşlıların listesi. Open Subtitles هذه قائمة بــ بأسماء العجائز الذين لم يجيبوا على اتصالاتنا
    Ben, algılayıcıların, yaşlıların hayatlarının kalitesini yükseltebileceğine gerçekten inanıyorum. TED أؤمن حقًا أن المستشعرات تستطيع تحسين طبيعة الحياة للمسنين.
    yaşlıların kulakları büyük olur hayatım. Open Subtitles كبار سنّ فقط عِنْدَهُمْ آذانُ كبيرةُ، عزيز.
    Son zamanlardaki en büyük acımız olan, bu iki genç hayatın kaybı olsun ya da yaşlıların, geceleyin usulca öbür dünyaya göç etmeleri olsun ölümün gözünde hepimiz eşitiz. Open Subtitles و مع أن خسارة حياة شابة مأساوية و سنعاني منها كثيراً كثيراً بقضاء العمر كل ليلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more