"yabancının" - Translation from Turkish to Arabic

• غريب
• الغرباء
• الغريب
• غرباء
• غريباً
• غريبين
• لغريب
• أجنبي
• للغرباء
• لمجهول
• غريبٍ
• شخصا غريبا

Arabaya atladın ve yabancının biriyle duygusuz seks için ta buralara kadar geldin.
ماذا تعنين؟ أتيت من مسافة بعيدة فقط لتمارسي الجنس مع رجل غريب ؟

Burada yatarken düşünüyorum da hayatım tamamen bir yabancının ellerinde.
مُستلقياً هنا وأُفكر بأن مصير حياتي بين شخص غريب تماماً

Erken boşalıyor, sonra da yabancının birisiyle.... ...münasebetsiz bir durumda kalıyorum.
ولكن أخشى أن ينتهي بسرعة وأكون مضطرة إلى مضاجعة شخص غريب

Satış ilanı asmayı ve bir sürü yabancının varlığını kaldıramam.
لا أريد وضعه للبيع والحصول على مجموعة من الغرباء يتفقدونه

Senin gibi yabancının buraya girmesine nasıl izin verdiler?
كيف سمحوا لك بالدخول إلى هنا أيها الغريب ؟

Bir yabancının oturma odasında, çıplak bir resmimin asıIı olması garip bir duygu.
شعور مضحك لمعرفتك معلق عارياً في غرفة جلوس غرباء

yabancının biriyle seks yapmaya mecbur kaldıysak bir hayvana dönüşürüz.
إذا ما أردنا ممارسة الجنس مع غريب سنتحوّل إلى وحش

Bekle, sen kimsin ki, bir yabancının evinde böyle şiddetle davranabiliyorsun?
مهلاً ، ماذا تعتقد أنك فاعل في منزل شخص غريب ؟

Bekar olsaydım, bir yabancının çekyatında susuz ve simle kaplı halde sızmış olurdum.
إذا كنت عازبة، لكنت مررت بشخص آسيوي غريب يعاني من الجفاف ومغطى بالبريق

Bu gece yalnızca bizim servisimizde 785 bin kişi, 191 ülkede, ya bir yabancının evinde kalacak ya da birini evinde ağırlayacak.
الليلة، فقط عبر خدماتنا، 785,000 شخص في 191 بلد سيقيمون في منزل غريب أو يستضيفون أحدًا إلى منازلهم.

Peki hamileliğinizde kaçınız karnınıza bir yabancının dokunmasına tanık oldunuz? Ve hatta bunun için izninizi almadan yaptığını fark ettiniz?
كم منكم لمس بطنها شخص غريب في فترة حملها ربما من دون أن يستأذن؟

Bir ayak izi, dikkatsiz sarfedilen bir söz, bir yabancının gördüğünü hatırlaması, bir kibrit.
بصمة أصبع، كلمة بدون قصد. صورة تعلق بعين غريب. عود ثقاب.

İki yabancının size hayatınızın en güzel hediyesini vermesi çok garip bir şey.
من الصعب التصديق أن أثنين من الغرباء يمكنهم ان يعطوك أعظم هبه لحياتك

Saygılı bir yabancının iyi dilekler ve göz yaşlarıyla karşılandığı ve bir armağan olarak görüldüğü cami.
المساجد حيث الغرباء المحترمون محفوفون بالبركات والدموع, ويُرحب بهم كهبه من الخالق.

Bir sürü ama bir sürü yabancının isimlerini ezberliyorlardı.
ويقومون بحفظ العشرات والعشرات والعشرات من أسماء الغرباء

Öncelikle, prensip olarak gizemli yabancının var olmadığını kabul edelim.
دعونا حتى هذه اللحظه نفترض أنه من المعقول و الواضح أن الغريب الغامض لا وجود له

Evet, beyler, yabancının kim olduğunu biliyoruz.
حسنا، أيها السادة المحترمون، نعرف من هو الغريب.

Yüzyıllar önce karanlık ve öfkeli zamanlarda üç yabancının yolları kesişti.
قبل قرون، فى أزمنه الظلام والغضب إختار القدر ثلاثة غرباء

Tamamen bir yabancının ilgi göstermesine çok şaşırmıştım.
كنت متفاجئة جداً لأن شخصاً غريباً تماماً قد إهتم كفاية ليسأل

İki yabancının gelip burayı alt üst etmesine neden izin veriyorsun?
لماذا تتركىن غريبين يدخلون المنزل و يقلبوه رأسا على عقب

Bilirsin, bi yabancının gelip, küçük bir çocuğu götürmek istemesini istemezler.
تعلم، هم لايرديون لغريب أن يدخل، قائلاً أنه سيأخذ طفل ضغير.

Her yabancının ölümünde dağılamaz.
لا يمكن للشخص أن ينهار على وفاة كل أجنبي

Zolpidem alan New York'lu bir kadının kapıyı açıp, bir yabancının tecavüzüne uğradığının farkında mısınız?
هل أنت على دراية أن إمرأة من نيويرك تناولت هذا فتحت الباب للغرباء وسرقت؟

Ama orada sürekli; "Robinson, bir yabancının oğlu diye geçiyor".
لكن كل ما تقوله هو: "روبينسون, ابن لمجهول"

25 yaşımdayım ve bir yabancının evinde misafir odasında yaşıyorum.
كيف أنّي في الـ 25 من عمري ولازلتُ أعيش في غرفة استقبال رجلٍ غريبٍ.

Her gece uyanık durup bir yerlerde 12 yabancının hayatlarının mantıksız derecede güzel bebek ellerimde olduğunu düşünüyorum, ya onları zamanında bulamazsam ya da hepsi öldüyse ya da çoğu...
طوال كل ليلة مضت، كنت أتساءل،بأن هنالك مكان ما حيث يوجد 12 شخصا غريبا