"yahudilerden" - Translation from Turkish to Arabic

    • اليهود
        
    • يهود
        
    • يهودي
        
    • اليهودين
        
    Batı Yahudilerine kıyasla, Polonyalı Yahudilerden daha fazla nefret ediyorlardı. Open Subtitles كرهوا هؤلاء اليهود بدرجة أكبر حتى من اليهود من الغرب
    Bana yaşadığı Kudüs'ten bir Ortadoğu yemeği getirdi; ben de ona koşer çikolata getirdim ve "Tanrı Yahudilerden nefret ediyor" pankartı tuttum. TED أحضر لي حلويات شرق أوسطية من القدس حيث يعيش، وأحضرت له شكولاتة كوشير مع لافتةٍ في يدي مكتوب عليها "الرب يكره اليهود."
    Buna ihtiyacımız var. Ruhban sınıfına Yahudilerden kurtulmak için yardım etmeliyiz. Open Subtitles لقد اخبرتك بأن رجال الدين سيساعدوننا في التخلص من اليهود
    Anlamalısın, bu sözde Nazi avcıları kendinden nefret eden, çıkarcı para meraklısı Yahudilerden başka bir şey değil! Open Subtitles ... يجب أن تفهمي أنَّ هؤلاء ... المدعوين بصيادي النازيين، هم لا شيئ سوى يهود مكروهين ذاتياً، وقابضين للأموال
    Bu şehirdeki diğer bütün Yahudilerden daha iri, huysuz ve kabayımdır. Open Subtitles من أي يهودي في هذه المدينة. أأخبرته بهذا يا "لو"؟
    Yahudilerden nefret eder. Paragöz olduklarını düşünür. Open Subtitles نعم، حسنا هي تكره اليهود إنها تعتقد أنهم لا يفعلون سوى جمع المال
    Artık "Almanya için daha fazla toprak" asıl amacımız değil Bizim asıl davamız, Avrupa'yı Yahudilerden ve Bolşeviklerden temizlemek Open Subtitles لم يعد هناك مجال يجب ان نخلص اوروبا من اليهود والبلاشفة
    Biz Avrupalıları, Yahudilerden ayıran bu fark meseleyi tehlikeli eğilimi ile dinsel önyargının halletmesi için değil, temelde farklı iki yapının anlaşılması gerçek bir uçurumu ortaya çıkardığı için verilmiştir." Open Subtitles هذا الإظهار للفارق الذي يفصل بيننا و بين اليهود لم يقدم لترك التحامل الديني ينهي المسأله بتحيزه الخطير
    Yahudilerden bazıları palto ve ceketlerini yerel halka doğru fırlatırken; Open Subtitles ألقى بعض اليهود بمعاطفهم إلى السكان المحليّين قائلين :
    Yahudilerden nefret eden bir tek biz değiliz, biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم, بأننا لسنا الوحيدين الذين يكرهون اليهود
    Ancak hepsi, Almanların Yahudilerden ne kadar nefret ettiğini çok iyi biliyordu. Open Subtitles لكنّهم جميعاً عرفوا جيداً كم كره النازيون اليهود
    Hey, Yahudilerden ve Charlie Brown'un bir araya getirdiğinden daha fazla zorluğa katlandık. Open Subtitles لقد مررنا بظروف صعبة كثيرة وأكثر صعوبة من اليهود وشارلي براون مع بعضهم البهض.
    Swastika'yı icat etti ve Almanlara ülkeyi Yahudilerden temizleyeceğini söyledi. Open Subtitles وأخترع الصليب المعكوف وقال للألمان اذا آمنوا به أنه سيطهر البلاد من اليهود
    Amerika'da siyahlardan nefret ettiklerinden çok Yahudilerden de nefret ettiler. Open Subtitles في أمريكا، كما كرهوا السود فقد كرهوا اليهود أكثر
    Yahudilerden aletleri küçük olsa bile korkuldu. Open Subtitles ولكنهم كرهوا اليهود بالرغم من صغر أعضائهم
    Önce, Yahudilerden büyük bir mermer blok getirmelerini istedi. Open Subtitles ..أولاً، هو أمر اليهود أن يحضروا له كمية هائلة من الرخام
    Ama Yahudiler lan niye Yahudilerden nefret etmemiz icap ediyor? Open Subtitles ولكن اليهود لم من المفترض علينا أن نكره اليهود؟
    Bu yüzden sanıyorum ya çok meşgulsün ya da Yahudilerden nefret ediyorsun. Open Subtitles لذلك سأعتقد بأنكِ إما مشغولة أو تكرهين اليهود
    Lanet olası her zaman- ahlaksız Yahudilerden, pis Yahudilerden, Open Subtitles طوال الوقت يهود قذرون, يهود شحيحون
    Hükümetimizin ve partimizin karar mercii Almanya'yı Yahudilerden kurtarmaya çalışırken niye kalmalarını istiyorsun? Open Subtitles عندما المبدأ الحاكم من حكومتنا وحزبنا... ... هو جعل ألمانيا يهودي خالية، كنت تجادل للسماح لهذه الضفائر البقاء؟
    Yahudilerden nefret eden birini yakaladık. Open Subtitles نحن نواجه أحد اليهودين الكارهين لأنفسهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more