"yakışmayan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يليق
        
    • تناسبه
        
    Beyler sizi buraya, basit vergi isteklerinin papaz sınıfına yakışmayan bir biçimde neden bu kadar homurtu çıkardığını bulmak için çağırdım. Open Subtitles أيها السادة، لقد دعوتكم هنا لمعرفة لماذا يسبب طلب ضرائب بسيط إزعاجًا بما لا يليق بقساوسة
    Mahkumlar, kurumlarımıza yakışmayan bir şekilde kötü besleniyorlar ve ihmal ediliyorlar. Open Subtitles المعتقلين يعيشون في ظروف سوء التغذية والإهمال وهذا لا يليق على مؤسساتنا.
    Aslında pek taburcu oldu denemez. Daha çok bir kalp hastasına yakışmayan davranışları yüzünden kovuldu. Open Subtitles لقد طرد لسلوكه الذى لا يليق بمريض القلب
    Bir gün bütün o kütükler üzerine düşüp az kalsın onu öldürdü derken ona hiç de yakışmayan genç bir kadınla geri döndü. Open Subtitles وذات يوم كلّ تلك الحمولة من الأشجار تسقط فوقه، كادت أن تقتله ويعـــود مع فتاة شـابة والتي لا تناسبه مُطلقــًا
    - Fidye istenilen tipik kaçırma vakalarında fail orta yaşlı ve ona yakışmayan bir işte çalışan biridir. Open Subtitles جميعهم بمتوسط العمر و وظيفة تناسبه دقيق و يحب التلاعب في حياة الناس
    Bu sabah gördüklerim bir Selfridges çalışanına yakışmayan şeylerdi. Open Subtitles ما شهدته بصباح اليوم كان لا يليق بموظف في "سلفريدجز". وبصراحةٍ, محرج. هذه العلاقة قد تمادت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more