Ama ona yakın olan insanları görmezden geliyor ki bu insanlar daha da önemli olmalı. | Open Subtitles | و لكنه يتجاهل الناس الأقرب إليه, والذين يهتموا به أكثر |
Güneşe en yakın olan dünyalar küçük kaya ve demir adalarıdır. | Open Subtitles | العوالم الأقرب إلى الشمس جزر صغيرة من الصخر والحديد |
İşlerin devamını sağlamak için bana yakın olan birisi olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنه شخص قريب مني ليغاير رأي لجنة المساءلة المهنية |
Piter'in size söylemediği çok yakın olan birini bizim kontrol ettiğimiz. | Open Subtitles | وماذا بيتر لا اخبرك لو سيطرنا على شخص ما قريب جدا |
Zaten ona yakın olan biri, mesela malum yüzbaşı? | Open Subtitles | شخصاً ما قريبا منها , كالكابتن مثلاً؟ |
Ve bunlar da Dünya'ya yakın olan tüm asteroitler, son olarak 13.733 taneler. | TED | وهذه هي كل الكويكبات القريبة من الأرض المعروفة، والبالغ عددها في آخر إحصاء 13,733. |
Papaya yakın olan bazıları ise onun bir satanist olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. | Open Subtitles | البعض من القريبين للبابا ذهبوا الى اقتراح بانه شيطانى و فى النهاية , انا اعتقد ذلك |
Bu aşklarını, kendilerine yakın olan insanlarla kutlamak istiyorlar. | Open Subtitles | إنهما يريدان الإحتفال بهذا الحب مع الأشخاص المقربين لهم |
Neden öle dedin ? Suçlu genelde kurbana yakın olan kişiler oluyor o yüzden . | Open Subtitles | لأنه دائما شخص مقرّب من الضحية |
Yani neden bana en yakın olan kişiden benim açımdan bakmaya çalışmasını görmesini beklemeyim ki? | Open Subtitles | أعني لماذا أتوقع الشخص الأقرب لي في هذا العالم أن يحاول رؤية الأمور من وجهة نظر |
Ama mermi çocuğun sağından girdi, yani Ollie Barnes'a yakın olan taraftan. | Open Subtitles | لكن الطفل أصيب من الجانب الأيمن " الجانب الأقرب من " أولي |
Ve bu arada, bize yakın olan kalpleri hiçbir zaman farketmeyiz. | Open Subtitles | وفي الاعداد حقيقة لانعرف أبدا القلوب الأقرب الينا |
Nasıl ve kimin yaptığı soruşturması devam ediyor, ama bana yakın olan birisi olduğunu varsaymalıyım. | Open Subtitles | كيف وبواسطة من يتولاها تحقيق جارٍ ولكن عليّ أن أفترض أنه شخص قريب مني |
Bana yakın olan herkesi incittim ve ikinci bir şansım vardı, ama Stanley... | Open Subtitles | لقد أذيت كل شخص قريب منى وكان لدى فرصه ثانيه .... ولكن ستانلى |
Yani, kızı degil, ama ona yakın olan biri, ona fiziksel olarak yakın olan biri. | TED | فإذا هي ليست إبنته، ولكنها شخص ما قريب منه جسدياً |
Bakın sizi aramamın nedeni, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, bana çok yakın olan biri, bir çeşit varlıkla ya da ruhla bağlantı içinde bağlantı içinde olduğuna inanıyor ve... | Open Subtitles | أنظر، السبب في إتصالي هو أنا قليلاً خارج السيطرة هنا شخص ما قريب جداً لي |
Zaten ona yakın olan biri. Belirli bir yüzbaşı mesela. | Open Subtitles | شخصاً ما قريبا منها , كالكابتن مثلاً؟ |
Önceden bildiğimiz, galaksi merkezine en yakın olan yıldızlar ise 500 yılda. | TED | و النجوم التي عرفناها من قبل القريبة من مركز المجرة بقدر الامكان تستغرق ٥٠٠ سنة |
Duygularımı söze dökerdim ve... bana yakın olan kişileri... korkuturdum. | Open Subtitles | لم أكن أعبّر عن مشاعري شفهياً وأحياناً أُرعب الناس القريبين منّي |
Sanırım her zaman yaptığınız gibi ona en yakın olan kişilerle başlamalısınız. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن تسأل المقربين لها أولاً |
Valiye yakın olan kaynaklardan, niyetinin kocası yerine Victoria Ryland'ı atamak olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | مصدر مقرّب من الحاكم قال أنّه يعزمُ على تعيين (فيكتوريا) في منصب زوجها الراحل |
Yangın çıkışına yakın olan. | Open Subtitles | غرفة خلفية بالقرب من مخرج الطوارئ |
#Evet, hepimiz, bize yakın olan şeylere inanmak isteriz.# | Open Subtitles | أجل، نحن نريد أن نصدق هؤلاء ، المقرّبين منّا |
Bana çok yakın olan bir arkadaşımı da incittin. Genç bir kızı da öldürdün. | Open Subtitles | آذيت شخصاً قريباً جداً إليّ، و قتلت فتاه رائعة. |