Bunların Yakın zamanda bir yere gidebileceğini sanmıyorum. - Terk et burayı. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن هؤلاء سيذهبوا لمكان ما قريبًا فقط اخرج من هنا |
- Bununla Yakın zamanda ateş edilmiş. - İz var mı? | Open Subtitles | ـ حسنا هذا قد استخدم مؤخرا ـ هل عليه بصمات ؟ |
Aslında, çok Yakın zamanda, 1900'e doğru araba yoktu. | TED | في الحقيقة، حديثاً فقط، قرابة عام 1900, لم يكون هنالك سيارات. |
Fiziksel olarak iyi, ama Yakın zamanda bir doğum günü hediyesi beklemiyorum. | Open Subtitles | جسديا بخير .لاكن لا أتوقع هديه عيد الميلاد في أي وقت قريب |
Yakın zamanda yayınladığımız çalışmaya göre, ilk baktığımız 111 NFL oyuncusundan 110'unda hastalık vardı. | TED | ونشرنا مؤخرًا دراسة جديدة حيث قمنا بفحص 111 لاعب 110 منهم كان مصاب بهذا المرض. |
Marty, en Yakın zamanda şehri terk et lütfen. | Open Subtitles | مارتي ماذا تفعل ؟ غادر هذه المدينة في أقرب وقت ممكن |
Tekne Yakın zamanda varlık olarak listelenmiş, boşanma davalarından birinde. | Open Subtitles | لقد أدرج مُؤخراً كأصل في أحد قضايا الطلاق الخاصّة بها. |
Başkanınız Yakın zamanda Büyük Britanya'yı Amerika'nın en yakın müttefiği ilan etmemiş miydi? | Open Subtitles | ألم يقل رئيسكم في وقت قريب أن بريطانيا العظمى هي أقرب حلفاء أمريكا؟ |
Desmond Yakın zamanda yüksek seviye radyasyon ya da elektromagnetizmaya maruz kaldı mı? | Open Subtitles | هل تعرّض مؤخّراً لمستويات عالية من الإشعاعات أو الكهرطيسيّة؟ |
Adrenalin akını, baş dönmesi ve yol tutması Yakın zamanda çözülmeyecek. | TED | فيضانات الأدرينالين، عقال خفيف، ودوار الحركة لن يذهب في أي مكان قريبًا. |
Çok Yakın zamanda öğreneceğini zaten söylemiştim. Bir sürpriz olması gerekiyordu. | Open Subtitles | ، لقد قلت بأنكِ ستكتشفين هذا قريبًا كان عليها أن تكون مفاجأة |
Zemin 1 inç kadar kuru. Yakın zamanda buraya serilmiş. | Open Subtitles | الأرض حوله ببوصة واحدة جافة جدا إن هذا وضع مؤخرا |
Biliyorsun, Yakın zamanda Binbaşı Carter'ın kayboluşu ile ilgili okuyordum. | Open Subtitles | أتعلم ، كنت مؤخرا أقرأ بخصوص حادث إختفاء ميجور كارتر |
Ve size çok Yakın zamanda Bukavu'da tanıştığım bir kızdan bahsetmek istiyorum, tecavüzcüsünden hamile kalmıştı. | TED | وأريد أن أتحدث عن فتاة قابلتها حديثاً في بوكوفا , التي حملت من مغتصبها |
Yakın zamanda Compton Halk Koleji'ndeki... hamur işi programından mezun oldum. | Open Subtitles | لقد تخرجت حديثاً من برنامج الفطائر ... في كلية كومبتون الأهلية |
Yani, sanırım bunun anlamı Yakın zamanda bir kurtarma olmayacağı. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنه لا وسائل للانقاذ في أي وقت قريب |
Yakın zamanda bir düğüne katıldım, genç ve güzel bir kadınla karşılaştım bana hemen seçimi ile kaygısını anlatmaya başladı. | TED | مؤخرًا حضرت حفل زفاف حيث التقيت بامرأة شابة وجميلة التي بدأت على الفور بالحديث عن قلقها حيال اختياراتها |
Lütfen olacaklar sekizimiz arasında sır kalsın. En Yakın zamanda altınızla da buluşmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب في لقائكم يا أهل الثقة في أقرب وقت ممكن |
Ama duydun mu bilmiyorum, ama iki çocuğum Yakın zamanda kaçırıldı. | Open Subtitles | لا أدري إن كُنتَ سَمِعت لكن أولادي اختُطِفوا مُؤخراً |
Bu alet, Avrupa'da satılmak için, ABD'de değil ve muhtemelen de Yakın zamanda olmayacak. | TED | وهذا الجهاز متاح للبيع في أوروبا ولكنه وغير متاح في الولايات المتحدة، وربما لن يكون في وقت قريب. |
Kurbanınızın saçı Yakın zamanda beyaza boyanmış. | Open Subtitles | شعر ضحيّتنا صبغ مؤخّراً بالرمادي يشبه صبغ الشعر المؤقت |
E-postalarını gördüm, Yakın zamanda ayrılık yaşamışsın. | Open Subtitles | علمت من خلال رسائلك أنّك قد مررت بانفصال مؤخّرًا |
Şu sıralarda doktorasını bitirmek üzere ve Yakın zamanda hepinizin bildiği birisi ile videoya çekildi. | TED | و هو الآن على وشك إنهاء شهادة الدكتوراه و قد صُور حديثا مع شخصٍ تعرفونه جميعا |
Yakın zamanda göz attığım diğer öykülerde başka tehditlerden bahsetmek için, okyanuslarda risk altındaki türlerin başında gelen hayvanlara değindim. | TED | ولقد بحثت في قصص أخرى حديثة عن فصيلة الصواري . المعرضة للخطر في المحيط وكوسيلة للتحدث عن التهديدات الأخرى. |
Hayır. Yakın zamanda da böyle bir şey yapmak zorunda kalacağımızı düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا ، أنا لا أعتقد أنه سيكون علينا القيام بذالك في أي وقتٍ قريب |
Evet, eminim Yakın zamanda onu da adalete teslim edeceğiz. | Open Subtitles | نعم، وأنا متأكد من أننا سوف نجده لتقديمه للعدالة قريبا |
Bir adamın ölümününden dolayı Yakın zamanda adı lekelenmiş aynasız nasılmış? | Open Subtitles | كيف لسمعتك الملطخة حديثًا مساعدتك مع مقابلة أخرى تتضمن موت رجل |