"yakınsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • قريب
        
    • قريبة
        
    • أقرب
        
    • مقربة
        
    • قربك
        
    • اقرب
        
    • القرب
        
    • قريبٌ
        
    • قريبه
        
    • بتّ قريباً
        
    Will, neler hissettiğini anlıyorum, ...ama bu olayda bu kararı vermeye çok yakınsın. Open Subtitles ويل,أفهم ما تشعر به لكنك قريب جدا من هذه القضية لتتخذ ذلك القرار
    Özgür bir adamım. Sense, dün bulunduğum yere, yakınsın. Bu boktan kaçamıyorsun. Open Subtitles أنا رجل حر انت قريب من المكان الذي كنت فيه بالأمس انت لم تعمل شيئاً
    Kafamda bu oyun için canlandırdığım karaktere garip bir şekilde yakınsın. Open Subtitles أنتِ قريبة بشكل غريب مما اتصور نحو الشخصية.
    Konu kendi çalışanlarını soruşturmaya gelince onlara fazla mı yakınsın diye endişeleniyorum. Open Subtitles أنا أتسائل سواء كنتِ قريبة جدًا من عناصرك لمحاكمة هذا بالكامل.
    Şimdi araba anahtarlarını alıp eve dönmeye 2 adım daha yakınsın. Open Subtitles الآن أنت أقرب خطوتان من الحصول على مفاتيح سيارتك والذهاب للمنزل
    Sorun şu ki şansölyeye çok yakınsın. Open Subtitles حقيقة الامر هي انك قريب جداً من المستشار
    Daha önce hiç olmamıştı. Asıl olay, sen konsey başkanına çok yakınsın. Open Subtitles حقيقة الامر هي انك قريب جداً من المستشار
    Sen, ülkenin en güçlü şirketlerinden birinin kontrolünü almaya çok yakınsın bu da demektir ki, şuanda ifşa riski almanın zamanı değil. Open Subtitles أنت قريب جداً من الحصول على أحد أقوى شركة في المدينة مما يعني أن الآن ليس الوقت . لتخاطر بأن تنفضح
    Bunu görebilmek için davaya fazla yakınsın. Open Subtitles أنت فقط قريب من الحالة لرؤيتها بتلك الصورة
    Şimdi göremezsin. Çünkü çok yakınsın. Open Subtitles لا يمكنك رؤية هذا الأمر الآن لانك قريب للغايه
    Ama sen Briggs'e yakınsın ve bu da aramaya başlamak için güzel bir yer. Open Subtitles لكنك قريب من بريجز، وذلك مكان جيد للبدء في البحث
    Ona yakınsın konakta istediğin gibi dolaşabiliyorsun. Open Subtitles أنتِ قريبة إليها، وتتحركين بحرّية خلال الدار.
    Çok yakınsın, karanlığın doğmasını sağladın. Open Subtitles أنتِ قريبة جدًا، لقد سمحتِ للظلمة بالعبور.
    Ve beni temelli hayata döndürmeye çok yakınsın. Open Subtitles وأنتِ قريبة جدًا من إعادتي للحياة إلى الأبد
    Birdenbire farkına varıyorsun ki sona başlangıçtan daha yakınsın. Open Subtitles عندما تدرك فجأة أنك أقرب إلى النهاية وليس البداية
    Sen daha yakınsın! Biraz rahat bırak! - Olmaz! Open Subtitles أنت أقرب اعطيني فترة من الهدوء فحسب لا طريقة
    Sen bana diğer insanlardan çok daha yakınsın ve ben de sana öyle. Open Subtitles أنت أقرب لي من أي مخلوق بشري آخر، وأنا أقرب لك.
    Ama sen burada yaşananlara çok yakınsın. Open Subtitles ولكن كنت تعيش على مقربة إلى ما يجري على أكثر من هنا
    Şu, başkası dediğin adama ne kadar yakınsın hani seni korumaya çalışan? Open Subtitles ما مدى قربك لهذا الشخص الآخر الشخص الذى تريد حمايته؟
    Şu an şansölyeye herkesten daha yakınsın. Lütfen ondan savaşı durdurmasını ve diplomasiye izin vermesini iste. Open Subtitles أنت الان اقرب الى المستشار من أي أحد اخر ارجوك اطلب منه ان يكف عن القتال ويدع الدبلوماسية تعود
    Huzuru bozmaktan tutuklanmaya bu kadar yakınsın. Open Subtitles فأنتي بهذا القرب من أن . تعتقلي بسبب السلوك غير المنضبط
    Dostum, çok yakınsın. Open Subtitles . يا صاح , أنت قريبٌ جداً
    Eğer ufka dokunabilirsen... seyahatinin sonuna yakınsın demektir. Open Subtitles إذا تستطيعين أَنْ تلمسي الأفقَ أنت قريبه من نهايةِ رحلتِكِ.
    # Ey düşmanım sonuna yakınsın. # Open Subtitles "أوه، يا عدوي" "بتّ قريباً مِن نهايتك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more