"yakalamayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • القبض
        
    • الإمساك
        
    • التقاط
        
    • اصطياد
        
    • للإمساك
        
    • النيل
        
    • إلتقاط
        
    • الامساك
        
    • ستمسكني
        
    • بالقبض على
        
    • إمساك
        
    Şu anda ölmüş olan bu şahsı yakalamayı mı bekliyordunuz? Open Subtitles هل كنتم تحاولون القبض على الهدف الذي هو ميّت الآن؟
    Belli ki katilleri yakalamayı başarırsak tazminat davası için yapacağınız anlaşmanın değeri fırlayacak. Open Subtitles واضحاً، إذا تمكنا من القبض على قاتليها تسويتك من أي دعاوى مدنية سترتفع
    Pençeler bir şeyi delmek için, patlatmak için ve tutmak için uygun ama pençelerin uçları yakalamayı zorlaştırıyor ve tehlikeli olabilir. TED تُعدّ المخالب مثاليّة للثقب والتنقيب والتعلُّق، لكنّ نهايتها تجعل الإمساك صعبًا، وخطرًا بشكلٍ محتمل.
    Çay seremonisi eğitimi alıyordun ve kelebek yakalamayı seviyordun. Open Subtitles كنتي تدرسين مراسم احتفال الشاي واحبيتي التقاط الفراشات
    Belki de bu defa kötü adamları yakalamayı FBI'a bırakmalısın. Open Subtitles ربما عليك ترك مهمة اصطياد الأشرار لمكتب التحقيقات الفيدرالي هذه المرة
    Demek kuğuları yakalamayı başaramadınız ha? Open Subtitles لم يحالفكم الحظ للإمساك بالبجعات
    Adamı yakalamayı istememiz umurumda değil. Open Subtitles لا أهتم بمدى رغبتكم في النيل من هذا الرجل
    Bir trafik polisi kamerası bu şok edici görüntüyü yakalamayı başardı. Open Subtitles حتى تتعرف عائلاتهم عليهم الكاميرا تجولت في مكان الحادث وإستطاعت إلتقاط المشاهد التالية
    Burada Avatar'ı yakalamayı beceremediğiniz için neden olduğunuz karmaşayı düzeltmek için bulunuyorsunuz. Open Subtitles أنتما هنا لإصلاح الفوضى التي سببتماها عندما فشلتما في القبض على الأفاتار
    Onu öldüren ben olsam sence katili yakalamayı önerir miydim? Open Subtitles أتظنّ أنني سأقترحُ القبض على القاتل لو كنتُ من فعلها؟
    Tüm kış boyu, avını yakalamayı bilenler için bu nehir yiyecekle doludur. Open Subtitles طوال فصل الشتاء، نهر مليء بالغذاء لأولئك الذين يعرفون كيفية القبض عليه.
    Şefkat gösterdikten sonra mı yakalamayı planlıyorsun beni? Open Subtitles هل تنوي ان تلقي القبض علي بعد أن تريني بعض الشفقة ؟
    Adamı yakalamayı beceremedik şimdi de bizimle dalga geçiyor. Open Subtitles الحقيقة هي أنّنا لم نتمكّن من القبض على هذا الرجل
    Kıçınla yakalamayı dene. Open Subtitles ‫لماذا تحاول الإمساك بالكورة بواسطة مؤخرتك؟
    Öldürüldüğünü adalete bildirmek sadece katili yakalamayı zorlaştırır. Ben kendim adaleti sağlayacağım. Open Subtitles تنبيه القاتل سوف يصعب من الإمساك به سأحصل على العدالة
    Ve onca zamandır adamı yakalamayı başaramaman mı? Open Subtitles وأنت لم تكن قادراً أبداً على الإمساك به؟
    Işığı zamanın başlangıcındaki haliyle bile yakalamayı başardık ve içinde kendi kökenimizin tohumlarına şahit olduk. Open Subtitles لقد كنا قادرين على التقاط الضوء القادم من بداية الزمن و أن نلمح بذور بداياتنا فيه
    Büyük bir avı yakalamayı iyi öğrenemedikleri sürece bu kardeşler yakında açlıktan ölecek. Open Subtitles إن لم تتقنان اصطياد الحيوانات الكبيرة فستتضوّر الأختان جوعًا عن قريب
    Demek kuğuları yakalamayı başaramadınız ha? Open Subtitles لم يحالفكم الحظ للإمساك بالبجعات
    Aslında, yakalamayı düşünmen lazım- müsadenle... aslında tam boğazından yakalamayı düşünmen lazım. Open Subtitles حقا يجب ان تسعي الي النيل بهم.. معذرة حقا يجب ان تسعي الي النيل بهم في منطقة الحنجرة
    Bilgisayara bağlı bir yavaş çekim kamerası kullanarak en çarpıcı görüntüleri yakalamayı umuyor. Open Subtitles يأمل إلتقاط أكثر الصور إبهاراً بإسخدام آلة تصويرٍ مبرمجة للحركة البطيئة
    "Holt büro hatalarını yakalamayı suçlu yakalamaktan daha çok önemsiyor." Open Subtitles هولت يهتم اكثر بالامساك الاخطاء الكتابية عن الامساك بالاشخاص السيئين
    Önce anahtarı yuvaya sessiz bir şekilde sokuyorsun ve sonra kapıyı hızlı bir şekilde açıyorsun sanki beni iş üstünde yakalamayı düşünür gibi. Open Subtitles في البداية تدخل المفتاح بهدوء تام و بعدها تفتح الباب بكل سرعة كلأنك تظن لنك ستمسكني و أنا أفعل شيئا ما
    Batman kundaklamayı önlemiş olsa da, failleri yakalamayı başaramadı. Open Subtitles باتمان تصدى لعملية الاحراق ولكن فشل بالقبض على الفاعل
    İç taraftaki çipin koordinatlarını yakalamayı başardım... Open Subtitles دوائر العوينات التي أعطيتني إياها كانت رائعة تمكنت من إمساك إحداثيات شريحتها الداخلية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more