"yakalandığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • القبض عليه
        
    • قُبض
        
    • أُعتقل في إثرها
        
    • الأخيرة التي أُعتقل في
        
    Bir kaç kere yasadışı türleri ülkeye sokarken yakalandığı oldu. Open Subtitles تم القبض عليه لتهريب أنواع غير قانونية للبلاد عدة مرات.
    Kadınlara, liköre ve kumara yatırmış ve tabii yakalandığı zaman kendisine çocuk diyorlar. Open Subtitles أنفقها على النساء والكحول والقمار ثم عندما تم القبض عليه إنه يسمّي نفسه فتى مجدداً
    yakalandığı ve icabına bakıIdığı söylendi bana. Open Subtitles وقد تم القبض عليه وتم الإعتناء به, كما وصلني
    Beraber yakalandığı kız arkadaşı Parker Kadınlar'da. -Miguel'e çocuğu büyütme konusunda sorumluluğunu... kabul ettirmeye çalışıyorum. Open Subtitles صديقته التي قُبض عليها معه هي إحدى نزيلات سجن النساء.
    yakalandığı işte istediği fidye de 100.000 dolarmış. Open Subtitles مئة ألفٍ هي ذات الفدية التي طلبها في عمليّته الأخيرة التي أُعتقل في إثرها.
    Bu ilk seferi olamaz. Kötü olması daha önce yakalandığı anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنه سىء لا يعنى انه تم القبض عليه
    Ari Tasarov'un federaller tarafından yakalandığı söylentileri dolaşıyor. Open Subtitles سمعت خبرًا أن (أري تازروف) قد تم القبض عليه بواسطة الفيدراليين
    Görünüşe göre oğlunuz Abraham üzerinde hazince yazışmalarla yakalandığı için casus olarak tutuklanmış. Open Subtitles (يبدو أن إبنكَ (أبراهام تم القبض عليه كجاسوس تم القبض عليه مع مراسلات خائنة موجهه لشخصه
    yakalandığı gece Londra metrosunda yaşanan katliam ve Robert Millberry arasında ilişki bulunduğu yönünde korkular artıyor. Open Subtitles المخاوف تتزايد من وجود (رابط بين (روبرت ميلبري و بين المذبحة العنيفة التي حدثت في "لندن" في محطّة مترو الأنفاق ليلة القبض عليه
    Goss hakkında bildiğimiz tek şey bu. Burada uyuşturucu satarken yakalandığı adres var. Open Subtitles ها هو العنوان الذى قُبض على (جوس) فيه للاتجار فى المخدرات
    Geçmiş dinsel sapkınlıklarından pişmanlık duymadığı ve bitkibilimci Severinus'u öldürdükten sonra kaçarken yakalandığı için. Open Subtitles الذي بالإضافة لكونه غير نادم على هرطقته قد قُبض عليه وهو يحاول الهروب بعد مقتل سيفيرنس هذه كذبة أنا لم أقتل ( المداوي بالأعشاب )
    yakalandığı işte istediği fidye de 100.000 dolarmış. Open Subtitles مئة ألفٍ هي ذات الفدية التي طلبها في عمليّته الأخيرة التي أُعتقل في إثرها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more