"yakalanma" - Translation from Turkish to Arabic

    • القبض علينا
        
    • يتم القبض
        
    • بالقبض
        
    • للقبض
        
    • بإلقاء القبض
        
    • للإصابة
        
    • الإصابة
        
    • يقبض عليك
        
    • يقبضوا عليك
        
    • يمسكون بك
        
    • يمسكونك
        
    • أن ننكشف
        
    • إحتمال أن يتم ضبطك
        
    • إصابتي
        
    Hepimizin birden yakalanma riskini göze alamam. Open Subtitles لا يمكنني المخاطرة بإلقاء القبض علينا جميعاً
    Çığlığı duymadı, panik içinde kaçtı, sonra sakinleşince, yakalanma riskini de alarak bıçağı almaya gitti. Open Subtitles ربما لم يسمع الصرخةَ، ربما هرب مذعوراً ثم هدأَ لاحقاً وعاد ليأخذ السكين، مخاطراً بأن يتم القبض عليه.
    Çok yaklaşırsanız, yakalanma ihtimalini göze almış olursunuz. Open Subtitles عليكَ الحذر، إن أقتربتَ جداً ستخاطر بالقبض عليك
    Ve şimdi ikimizin de yakalanma riski yok. Şüphen mi var senin? Open Subtitles و لا أحد لديه المخاطرة للقبض عليه. هل لديك أفكار تانية ؟
    Bugün, sigara içmeyen kadınların, sigara içmeyen erkeklere kıyasla üç kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski taşıdığını biliyoruz. TED وما نعرفه اليوم هو أن النساء غير المدخنات أكثر عرضة بثلاث مرات للإصابة بمرض سرطان الرئة من الرجال الغير مدخنين.
    15 sene içerisinde, kroner kalp hastalığına yakalanma riski sigara içmeyen bir kişininki ile aynı seviyede olur. TED بعد 15 عامًا، فرصة الإصابة بمرض القلب التّاجيّ تكون مساوية لفرص الإصابة بنفس المرض عند شخصٍ غير مدخّن.
    Ne yaptığın umurumda değil ama dikkat et yakalanma. Open Subtitles لا يهمني ماتفعله، فقط اِحرص ألا يقبض عليك
    İçeri gir ve hemen çık. Sakın kimseye yakalanma. Open Subtitles ستدخلي و تخرجي و لا تدعيهم يقبضوا عليك
    Görülme ihtimalimiz çok düşük, yakalanma ihtimalimiz ise daha da düşük. Open Subtitles من غير المرجح أن تتم رؤيتنا وأقل درجة أن يتم القبض علينا
    En ufak yakalanma ihtimalimiz olsa bu sorun olurdu. Open Subtitles و سيكون ذلك مقلقا ان كان هناك اقل فرصة ان يلقى القبض علينا
    Fark edilip yakalanma olasılığımız birden dört katına çıktı. Open Subtitles فرصة التعرف علينا أو يتم القبض علينا تضاعفت أربع مرات
    Stajyerlerden birinin kafası apış arana sıkışmışken yakalanma yeter. Open Subtitles اسمع ، فقط لا يتم القبض عليك وأنت بهذ الوجه الخائف
    Görülme ihtimali, yakalanma ihtimali yok. Open Subtitles مُحال أن يراني أحد ومُحال أن يتم القبض علي
    - Dikkatli olmanız gerek. Çok yaklaşırsanız, yakalanma ihtimalini göze almış olursunuz. Open Subtitles عليكَ الحذر، إن أقتربتَ جداً ستخاطر بالقبض عليك
    Kanunun bir numaralı kuralı "yakalanma"dır. Open Subtitles والقاعدة الأولى في القانون هي "لا تسمح بالقبض عليك" -قانون؟
    polislerden Ne kadar uzun kaçarsanız, yakalanma ihtimaliniz, Daha büyük olur. Open Subtitles كلما طال هروبك من الشرطة تكون أكثر تأكيدا للقبض عليك
    İstatistiği biliyorsunuz. 72 saatten sonra yakalanma ihtimali yüzde 5. Open Subtitles لدينا فرصة أقل من خمسة بالمائة للقبض عليه بعد مرور72 ساعة
    Red John sırf bana sataşmak için yakalanma riskini almazdı. Open Subtitles فلن يخاطر (رِد جون) بإلقاء القبض عليه لمجرّد التهكم عليّ
    Lütfen dikkat edin, o bir müze örneği, ancak kuş gribine yakalanma olasılığınız yok. TED أرغب أن أنوّه إلى أنّه نموذج من المتحف، لكن لن يعرّضك للإصابة بانفلونزا الطيور.
    Ötekileştirilmiş topluluklarda hastalığın orantısız artma ve dolayısıyla AIDS'e yakalanma riskinin olduğunun farkındaydım. TED كنت مدركة بأن الطبقات المهمشة اجتماعيا من السكان هي الأكثر تعرضا لخطر الإصابة بالإيدز والموت.
    - Bunun stresten olduğunu düşünüyordun yakalanma korkusu stresinden. Open Subtitles اذا ؟ اذا انت تعتقد أنه على الأغلب من الضغط ضغط نفسي من الخوف من ان يقبض عليك
    Bir dahaki sefere de yakalanma. Open Subtitles في المرة القادمة، لا تجعلهم يقبضوا عليك
    O zaman yakalanma. Çünkü bu seçeneğin ne kadar kötü olduğunu düşünüyorsan düşün seni temin ederim ki... Open Subtitles اذًا لا تدعهم يمسكون بك لأنه إن ظننت أن هذا الخيار سيئ
    yakalanma ve yakalanırsan konuşma. Open Subtitles لا تجعلهم يمسكونك و لا تنطق بكلمة إذا أمسكوك
    Bu zamanlar arasında, yakalanma korkusu olmadan çalışabiliriz. Open Subtitles ما بين تلك الأوقات يمكننا أن نعمل طوال اليوم بدون أن نخاف من أن ننكشف
    Beklentiniz, yakalanma ihtimali azaldıkça, insanların daha çok hile yapmasıysa, bu gene yanlış. TED ستتوقع أن إحتمال أن يتم ضبطك متلبساً ينخفض، سيغش الناس أكثر، لكن مجدداً، لم تكن تلك الحالة.
    Örneğin, birisi "Kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 50." dediyse, "Haberler iyi. TED فمثلاً إذا قال أحدهم: "إمكانية إصابتي بالسرطان حوالي 50 %"، و قلنا له: "إسمع!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more