"yakarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بحرق
        
    • يحرق
        
    • حرقت
        
    • أحرقهم
        
    • كان عادةً
        
    • بإشعال
        
    • بحرقي
        
    • يحرقون
        
    • وحرق
        
    • حرق
        
    • عن طريق الحرق
        
    • ستحرقه
        
    Adam kendine geldiğinde masum insanlarla dolu bir hastaneyi yakarak kaçmaya çalışacak. Open Subtitles حينما يستعيد هذا الرجل وعيه.. فسوف يحاول الفرار بحرق مستشفى مزدحمة بالأبرياء
    Lizzie, o elbiseyi yakarak yanlış bir şey yaptıysa, bu benim hatamdır. Open Subtitles إن كانت ، ليزي قد قامت بخطأ بحرق الثوب فقد كان خطئي
    Babasını neredeyse yarısını yakarak öldürmeye çalışmasından ötürü suçluyorum. Open Subtitles لأن شخصا مجنونا فقيرا حاول أن يحرق والده حتى الموت
    Aslında burada gerçekleşen şey alevin alkol ve hava moleküllerinin karışımını yakarak cam kabın içinde baştan sona kadar ilerlemesiydi.. TED ما حدث هو أن الشعلة انتقلت عبر الوعاء الزجاجي من الأعلى إلى الأسفل، و حرقت خليط الجزيئات في الهواء والكحول.
    Bana bir kibrit ver. Onları yakarak dışarı çıkartırız. Open Subtitles أعطني ولاعة وسوف أحرقهم
    Sonunda ağacı devirdiğinde de bir puro yakarak kutlardı. Open Subtitles و عندما قام أخيراً بإقتلاعها كان عادةً يحتفل بتدخين السيجار
    Onu yakarak cinayet soruşturmasına müdahale ettin. Open Subtitles حسناً، بإشعال هذه النار فأنت تتدخل في عملية سير التحقيق في جريمة القتل الحالية
    Muhtemelen beni aynı şekilde canlı canlı yakarak, kafamı keserek yoketmek istiyor. Open Subtitles غالبًا يرغب في قتلي بنفس الطريقة، بحرقي حيّة، أو بقطع رأسي.
    Yabanî İnsanlar, şu anda Batımıntıka'da ilerliyorlar, geçtikleri her yeri yakarak. Open Subtitles الرجال المتوحشين يتحركون الآن خلال الغرب يحرقون ما يجدون
    Beni neredeyse öldürüyordu. ...hatta yakarak öldürecekti. Open Subtitles كاد أن يقتلني، وحرق أحد الحراس في أثناء ذلك.
    Çünkü demir, evrendeki en bağlı çekirdeklere sahip. Demiri yakarak enerji üretmek mümkün değil. TED لأن الحديد هو النواة الأكثر ارتباطًا في الكون، مما يعني أنه لا يمكننا استخراج الطاقة بحرق الحديد.
    Ya da Goya'nin tuvallerini yakarak sanatçinin betimledigi seytani da yakabileceginizi mi düsünüyorsunuz? Open Subtitles هل تعتقد أنه بحرق رسومات جوبا أن الشياطين الذين يصورهم الرسام ستحرقه اللهب ؟
    Ya da bu durumda aileleri yakarak öldürüyorlar. Open Subtitles او في هذه الحالة يحرق عائلات كاملة حتى الموت
    Küçücük bebekleri yakarak onları yemeleri için çetesine veriyormuş. Open Subtitles يحرق جثث الأطفال ويقدمها لعصابته ليأكلوها
    -Çocukken günlüklerini yakarak. -Neden? Open Subtitles بأنها حرقت كل مجلات طفولتها و لماذا حرقتهم؟
    Sorguç kıtayı yakarak yukarıya doğru ilerlerken milyarlarca tonluk kül ve zehirli gazı doğrudan atmosfere bırakmıştır. Open Subtitles ، بينما حرقت ريشة الجبة جزءً من القارة قد دفعت مليارات الأطنان من الرماد و الغازات السامة مباشرة للجو
    Onları mağarada yakarak öldürdü. Open Subtitles أحرقهم حتى الموت بالكهوف
    Sonunda ağacı devirdiğinde de bir puro yakarak kutlardı. Open Subtitles و عندما قام أخيراً بإقتلاعها كان عادةً يحتفل بتدخين السيجار
    Üzüntülü gününde, dadın seni neşelendirir, ışığı yakarak. Open Subtitles عندما يكون يومك مظلما والمربية تجعله مشرقا بإشعال النور
    Muhtemelen beni aynı şekilde canlı canlı yakarak, kafamı keserek yoketmek istiyor. Open Subtitles غالبًا يرغب في قتلي بنفس الطريقة، بحرقي حيّة، أو بقطع رأسي.
    Yabanî İnsanlar, şu anda Batımıntıka'da ilerliyorlar, geçtikleri her yeri yakarak. Open Subtitles الرجال المتوحشين يتحركون الآن خلال الغرب يحرقون ما يجدون
    Şimdi bahsedince Casterly Kayası'na yelken açıp Lannister donanmasını yakarak o ayaklanmayı başlatan sen değil miydin? Open Subtitles تعال أن أذكر ذلك، لم تكن أنت الذي بدأ هذا التمرد من خلال الإبحار إلى كاستيرلي روك وحرق أسطول لانيستر؟
    Veya burada gördüğünüz yakım evlerinde plastiği yakarak metalleri ayırıyorlar. TED أو يقومون بإحراق البلاستيك للوصول إلى المعادن في منازل حرق كما ترون هنا
    Gerçek şu ki kullandığımız geleneksel siyah mürekkeplerin çoğu fabrikalarda fosil yakıtları yakarak üretilmektedir. TED الآن، الحقيقة هي أن معظم الحبر الأسود الذي نستخدمه تقليديًا تم إنتاجه تقليديًا عن طريق الحرق التقليدي للوقود الأحفوري في المصانع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more