"yaklaşamazsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقتربي
        
    • الاقتراب
        
    • تقربه
        
    • من الاقترابِ منها
        
    • الأقتراب من
        
    Yanına yaklaşamazsın. Seni, bununla yanına yaklaştır mı zannediyorsun? Open Subtitles أنتِ لن تقتربي منه ابداً أتعتقدين انه سيدعكِ تقتربي منه بهذا؟
    Tıra yaklaşamazsın. Open Subtitles لن تقتربي عشرة ياردات من تلك الشاحنة
    Gücünü sınırlarına kadar serbest bıraksan da, şu anda gücümün yanına bile yaklaşamazsın. Open Subtitles حتى لو أطلقت طاقة "اليوما" لحدودها القصوى لن تقتربي حتى من طاقتي الحالية ايضا
    Bu çılgınlık! Onun 100 adım bile yanına yaklaşamazsın.. Open Subtitles هذا جنون، لن تستطيع الاقتراب منه لحد 100 خطوة على الأقل
    Onun yanına yaklaşamazsın. Çok iyi korunuyor. Open Subtitles انت لن تقدر حتى على الاقتراب منه، إنه محاط بالكثير من الحراس.
    yaklaşamazsın bile. Open Subtitles لا يمكنك حتى أن تقربه.
    Asla yaklaşamazsın. Open Subtitles لن تتمكّن من الاقترابِ منها.
    Yanına bile yaklaşamazsın. Open Subtitles أنت لن تستطيع الأقتراب من ذلك المكان أنت تخدع نفسك
    Onlara kendilerini açığa çıkaracak kadar yaklaşamazsın. Open Subtitles لن تقتربي أبداً بما يكفي لفضحهم
    Artık o tüfeğin yanına bile yaklaşamazsın. Open Subtitles لن تقتربي من ذلك السلاح ليس الان
    Onun yanına bile yaklaşamazsın. Open Subtitles أنت لن تقتربي من زيلي
    Bu yaşananlardan sonra yanına asla yaklaşamazsın! Open Subtitles و بعد هذا، لن تقتربي منه
    Ona artık bir daha yaklaşamazsın. Open Subtitles لن تقتربي منها مجدّدًا.
    Artık Pamuk Prenses'in bebeğine yaklaşamazsın. Kimseye yaklaşamazın. Open Subtitles لن تقتربي بعد الآن مِنْ طفل (سنو وايت)، ولا أيّ أحد منهم
    Ben bunu çocukluğumdan beri yapıyorum ve sen buna yaklaşamazsın bile. Open Subtitles لقد كنت أفعل هذا منذ كنت طفلاً لا يمكنك الاقتراب من هذا
    Son vakalardaki çocuklara yaklaşamazsın ama önceki kurtulanlardan biri yakınlarda oturuyor. Open Subtitles حسنٌ، لن تستطيع الاقتراب من أطفال القضايا الجديدة، لكن إحد الناجين القدامى يعيش بالقرب من هنا
    O çok tehlikeli, ve ona yaklaşamazsın. Open Subtitles إنه خطير جداً ولن تستطيع الاقتراب منه
    Bana yaklaşamazsın. Görüyor musun? Open Subtitles لا يمكنك الاقتراب مني، أترين هذه؟
    yaklaşamazsın bile. Open Subtitles لا يمكنك حتى أن تقربه.
    Yanına asla yaklaşamazsın. Open Subtitles لن تتمكّن من الاقترابِ منها.
    Coonor gibi bir adamın yakınına bir rozetle bile yaklaşamazsın. Open Subtitles لن تستطيع الأقتراب من هذا الشخص المدعو (كونر) بهذه البساطة حتى بوجود شارتـُـك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more