"yaklaştın" - Translation from Turkish to Arabic

    • قريب
        
    • اقتربت
        
    • قريبة
        
    • إقتربت
        
    • قريبٌ
        
    • اقتربتي
        
    • اقتربتِ
        
    • أقتربت
        
    • قَريب
        
    • قربك
        
    • تقتربين
        
    Dört yıl önce Long Beach'de narkotik bölümündeydin bize çok yaklaştın. Open Subtitles قبل اربعة سنوات عندما كانت لديك مراقبه ليليه طويله على الشاطئ كنت قريب جداً مننا وكنت ستقبض علينا وضعنا اتفاقيه عليك
    Yeterince yaklaştın. Arabayı dikkatli sür ve gerçek aşkı bul. Open Subtitles قريب بما يكفي، قُد بعناية وجِد الحب الحقيقي.
    Yine de etkileyiciydi. Çok yaklaştın. Open Subtitles لديك موهبة رائعة رغم ذلك لقد اقتربت كثيراً
    Bugüne kadar hiçbir Cumhuriyetçinin yapamadığı kadar yaklaştın. Open Subtitles لقد اقتربت أكثر من أي جمهوري على الإطلاق من تلك المقاطعة
    Nelere sahip olduğuna bir bak. Onca güç. Çok yaklaştın. Open Subtitles انظري ما حصلتِ عليّه، المزيد من القوّة فأنتِ قريبة للغاية
    Onu masada gördüğün zaman mı yanına yaklaştın ? Open Subtitles إقتربت منها لاحقاً عندما رأيتها عند الطاولة ؟
    - Ne kadar yaklaştın? Open Subtitles ما مدي قربك من هذا يا بروفسير؟ قريب للغاية
    - ...daha sık topuklu ayakkabı giyebilirim. - Vay canına. İzin almaya çok yaklaştın. Open Subtitles وأنا يمكنني ارتداء الكعوب كثيراً كان ذلك قريب جداً من أن يكون ذو سلطة
    - Evet. Ama kimse ona layık olmasa da sen çok yaklaştın. Open Subtitles ولكن إذا لم يكن هنالك أحدٌ مناسبٌ لها في الحقيقة فأنت قريب من ذلك جداً
    Çok yaklaştın ama yeterince değil. Open Subtitles قريب للغاية وبعيد جداً في نفس الوقت حتى الآن
    Yeterince yaklaştın. Open Subtitles ـ نعم ـ هذا قريب بما فيه الكمفاية
    Çalınan silahları bulmaya yaklaştın mı? Open Subtitles هل اقتربت من ايجاد تلك الأسلحة المسروقة ؟
    Hiç kimsenin yaklaşmadığı kadar beni bulmaya yaklaştın. Open Subtitles لقد اقتربت من إيجادي أكثر من الذين قبلك.
    Tam olarak safımıza katmadığını biliyorum ama olabildiğince yaklaştın. Open Subtitles نحن نعلم بأنك لم تجنده بشكل كامل ولكنك اقتربت بما فيه الكفاية
    yaklaştın. Supermarket'e gittim. Open Subtitles اقتربت من الاجابة ذهبت الى السوبرماركت
    Hadi oradan be anne, bir otobüs değildi ama yine de epey yaklaştın. Open Subtitles تباً يا أمي تلك لم تكن حافلة لا كن كنتي قريبة
    - Tamam. Gitmem lazım. - Ama çok yaklaştın! Open Subtitles يجب ان اذهب ولكنكى اصبحتى قريبة
    Meraklandın ve ona yaklaştın. Ne çiziyordu ? Open Subtitles لذا كنت مهتم و إقتربت منها ما الذى كانت ترسمه ؟
    Yeterince yaklaştın. Open Subtitles قريبٌ بما فيه الكفاية
    Kulağa fazlaca yaklaştın, Çilli. Yaptığını bildiğinden emin misin? Kafanı çevirebilir misin lütfen? Open Subtitles اقتربتي من أذني قليلاً يا ذات النمش أواثقة مما تفعلين؟
    yaklaştın. Bir adım solda. Open Subtitles اقتربتِ إنها على بعد خطوة إلى اليسار
    Eve dönmeye çok yaklaştın. Open Subtitles أقتربت أكثر مما تتخيل لكي تعود الى منزلك.
    - Çok yaklaştın bebeğim. Open Subtitles قَريب جداً، قَريب جداً، حبيبتي
    yaklaştın. Erkeklerin düşündüğünden daha çekiciyim. Open Subtitles إنك تقتربين من الحقيقة فأنا أكثر جاذبية مما يظن الرجال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more