Ben köprü yakmam. Nispeten yabancı kadınlarla gelişigüzel seks yaparım. | Open Subtitles | أنا لا أحرق الجسور فقط جنس عادي مع الغرباء |
Bir düzine mumyayı yakmam gerekti ama bilirsin yürüyen bir ölü bir parti teklifine hayır diyemez. | Open Subtitles | اضطررت إلى أن أحرق عشرات المومياوات، أنت تعرفين عن الموتى الحياء، لا يمكن رفض الدعوة للاحتفال |
Bir uyuşturucu satıcısı terkedilmiş bir binayı yakmam için bana 30 gram eroin verdi ama orası... | Open Subtitles | ..أعطاني مروج كمية من الهيروين نقابل أن أحرق عمارة مهجورة ..ولكن ما كانت |
Ama sigaranı yakmam. Ve bu, nasıl derler, işte budur. | Open Subtitles | و لكنى لن أشعل سيجارتك و هذا نهائى كما يقولون |
Fırtına yüzünden elektrikler kesildi. Mumları yakmam gerekiyor. | Open Subtitles | قطعت العاصفة الكهرباء في المنزل علي إشعال بعض الشموع |
Benim de o belgeleri kopyalamam ve sonra da zaten kopya olan ilk belgeleri ve zarfı yakmam gerekiyormuş. | Open Subtitles | وكان المفترض بي أن أنسخ المستندات وأحرق الأصول والتي كانت نسخاً أيضاً، والمظروف |
İşe gitmem gerekiyor, Chris. yakmam gereken tonlarca köpek var ama yarın gece seni görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | يجب علي الذهاب للعمل , كريس لدي الكثير من الكلاب لـ حرقها |
Burada gömülü olan her kadavrayı bulup yakmam gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ أن أعثر على كل أخرق مدفون في التراب ثم أحرقه |
Umarım gelecekte ben keklerimi yakmam. | Open Subtitles | حسناً، آملُ بأني لن أحرق أياً من كعكي في المستقبل |
Beni sonra ara. Artık yatağı yakmam gerekecek. | Open Subtitles | هاتفنى لاحقا سيكون على أن أحرق السرير الأن |
Koluna ağrı sinyali göndermesini engellemek için omurga sinirlerini yakmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أحرق النهايات العصبية في عمودها الفقري لوقف إيصال إشارات الألم إلى ذراعها |
Çok kötü bir şey. Ben asla bir su aracını yakmam. | Open Subtitles | إنه حقا غير رائع انا لن أحرق زلاجة ماء أبداً |
Koluna agri sinyali göndermesini engellemek için omurga sinirlerini yakmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أحرق النهايات العصبية في عمودها الفقري لوقف إيصال إشارات الألم إلى ذراعها |
Kendimi yakmam, endişelenme. | Open Subtitles | كلا، لن أحرق نفسي، لا تقلقي بهذا الخصوص. |
Harika, onu da yakmam gerekecek. | Open Subtitles | عظيم ، الآن أنا يجب أن أحرق ذلك ، أيضاً |
Işıkları yakmam, o yüzden gözlerinizi dört açın. | Open Subtitles | لن أشعل أضوائي فعليك المراقبة بحذر |
Huzur mumunu yakmam ne anlama geliyor? | Open Subtitles | ما الذي يعنيه عندما أشعل الشمعه ؟ |
- Jeremy, bu güçlerin bana tüyleri uçurup, mumları yakmam için mi verildiğini sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن يا (جيرمي) أنّي وُلدتُ بهذهِ القوى حتى أعوّم الريش بالهواء و أشعل الشموع؟ |
Her neyse, kılıcı yakmam gerek. | Open Subtitles | وفي كلتا الحالتين ، أحتاج إلى إشعال السيف |
Sana kibrit yok. Bu şeyi yakmam lazım. | Open Subtitles | لا كبريت أمي علي إشعال السيجارة |
Haneye tecavüz edip değişik şekilde karına saldırmam ikinizi de öldürüp evi yakmam gerekiyor. | Open Subtitles | وأنتهك حرمة زوجتك بطرق كثيرة مختلفة، وأقتل كلاكما، وأحرق المنزل على بكرة أبيه. |
Haneye tecavüz edip değişik şekilde karına saldırmam ikinizi de öldürüp evi yakmam gerekiyor. | Open Subtitles | وأنتهك حرمة زوجتك بطرق كثيرة مختلفة، وأقتل كلاكما، وأحرق المنزل على بكرة أبيه. |
yakmam gerekecek. | Open Subtitles | يجب علي حرقها |
Ben hapisten çıkmadan önce buranın anahtarlarını verip başka kargaşalara yol açmadan yakmam için bana söz verdirdi. | Open Subtitles | قبل أن أغادر السجن، أعطاني مفاتيح المكان و جعلني أقسم أن أحرقه قبل أن يسبب الكثير من الفوضى |