Neden burada olduğumu merak eden olursa diye veya yalan makinesi testi için. | Open Subtitles | لذا إذا تسأل أحد عما أفعله هنا أو من أجل جهاز كشف الكذب |
O yalan makinesi testine girmesi gereken bendim ama ona sırtımı döndüm ve şimdi de bu oldu, ama bir daha asla. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أخضع لاختبار كشف الكذب ولكنّني خذلته وبعد ذلك حدث كل هذا ولكن لن أقوم بذلك مجدداً، حسنٌ ؟ |
yalan makinesi. Hayır, Albay, üflenmedi. | Open Subtitles | . جهاز كشف الكذب لا , كولونيل , لم يخضع له |
Sana, yalan makinesi testi yapacağımızı söylediğim zaman, anlık bir şey yaşandı. | Open Subtitles | هذا هو المقطع للحظة، التي أخبرتك فيها أننا سنقوم بتجريب كاشف الكذب. |
yalan makinesi gibi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بإنه شبيه بجهاز آداة كشف كذب بشرية |
yalan makinesi onun doğruyu söylediğini gösterdi, ancak bu makineler beni hep sinirlendirmiştir zaten. | Open Subtitles | جهاز كشف الكذب قال بأنه يقول الحقيقة, ولكن هذا أقلقني. |
Evet, önce bana şu insan yalan makinesi testini yaptı. | Open Subtitles | أجرى لى اختبار كشف الكذب بنفسه و لكنى اجتزته |
Polis, yargıçlar, avukatlar, adli tıp psikologları ve yalan makinesi testlerini uygulayan uzmanlar. | Open Subtitles | الشرطة و القضاة و محامي الدفاع و الأطباء النفسيين في الطب الشرعي و الخبراء الذين يقومون بإجراء اختبارات كشف الكذب |
Anladığım kadarıyla, bir yalan makinesi olmak için eğitildiniz. | Open Subtitles | كما أفهمه، أنت درّبت أن تخدع جهاز كشف الكذب. |
Kocam konusundaki belirsizlikleri ortadan kaldırmak için yalan makinesi testine girmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد تقديم نفسي إلى اختبار كشف الكذب لإزالة أي حيرة حول ما حدث لزوجي |
yalan makinesi testi emri, İç Güvenlik Bakanlığı'nın Altyapı Koruma bölümünden sorumlu müdür yardımcısından geliyor. | Open Subtitles | قرار إختبار كشف الكذب صدر من المدير المساعد لحماية البنية التحتية لوكالة أمن الوطن. |
FBI'da çalışıyor ve buraya gelip ona yalan makinesi testi yapacak. | Open Subtitles | فيدرالي، يمكنه القدوم هنا ويخضعه لجهاز كشف الكذب |
Yani bana Jenkins'in neden gereksiz bir yalan makinesi testine daha girdiğini açıklayacaksın. | Open Subtitles | هلا أخبرتمونى لما كانت إختبارات كشف الكذب التى مر بها كانت من دون جدى؟ |
Maddi durum incelemesi, okul raporu ve hatta yalan makinesi istiyorum. | Open Subtitles | أريد التحقق من البطاقات الإئتمانيّة، وتقارير المدرسة، وربّما حتى جهاز كشف الكذب. |
Selam, patron, hiç yalan makinesi testinden kaldın mı? | Open Subtitles | مرحيا يا رئيس , أفشلت سابقا في اختبار كشف الكذب ؟ |
Anladım. İnsan yalan makinesi gelmeden buradan gitmemi istiyorsun. | Open Subtitles | أنا يمكن أن آخذ تلميح تريدني ان اخرج من هنا قبل أن يظهر كاشف الكذب الإنساني |
Bu taşınabilirlikte üretilen ilk yalan makinesi. | Open Subtitles | إنّه كاشف الكذب الوحيد الذي تم تطويره بهذه الخصائص |
yalan makinesi kötü bir cihaz değildir ancak sadece strese bağlı tepkileri ölçer. | Open Subtitles | كاشف الكذب ليس آداة سيئة، لكن يقيس استجابات التوتر فقط. |
Sayn jüri üyeleri, yalan makinesi veya benzeri testlerin sonuçlar... kant olarak kabul edilemez, çünkü simdiye kadar... insanlarn yalan makinesini aldatamayacag kantlanamamstr. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة هيئةِ المحلفين... اختبار كشف كذب لَيسَ دليلامقبولاَ ... لأن لم يتاكد احد من قبل ً... |
Başvurusu sırasında, yalan makinesi bunu saptamadı. | Open Subtitles | مكشاف الكذب لم يكشف ذلك خلال طلبها |
- Dedektiflik ofisime yalan makinesi almak için o paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعرف ذلك فرانك حسناً انا أحتاج هذا المال لشراء آله لكشف الكذب |
Kişilik bozukluğunun sınırında birisi olarak yalan makinesi gibiyimdir, yalan söylediğine eminim. | Open Subtitles | كـ شخص لديه اضطرابات في شخصيته المحدودة أنا إنسان كاشف للكذب وأستطيع أن أقول بانك تكذب |
Terörist yalan makinesi. | Open Subtitles | "كاشف كذب إرهابي". |